'Tutku'nun Flamancası yok!

A -
A +

---------------------------------- Bu hafta "biraz" top oynandı bu ülkede. Her şeyimizi bağladığımız Hırvatistan karşısına çıkacak olan Hiddink ise ortalarda yoktu yine. Onun Ankaragücü, Orduspor, Bursaspor, Kayserispor, Manisaspor gibi takımlarla işi yok, o nedenle hocamız da ortada yok!.. ---------------------------------- Biz niye "kalburüstü" sözünü hep belli kalitede olmak üzerine kullanırız?. İyi, elit ve seçkin demektir su kelime... Oysa kalburun üstünde kalanlar işe yaramaz olanlar, eleği geçenler ise mesela ekmek yaptığımız un değil midir?.. Sadece bizim dilimizde vardır "boş ver" deyimi... "De get hele" bilmez oraları.. "Hadi dedim hobbaaa" yoktur o Frenk illerinde... Bir yaman çelişki sadece bize aittir. Erkek ördek olan ''suna''nın kadın ismi olarak kullanılması sadece bu dilde vardır! Onların "genel geçer" bir deyimi bizde kart nedenidir mesela... Hocamıza "Tutkulu oynamadığımız söyleniyor" diye bir soru yöneltildi son maçtan sonra. Anladı bal gibi... Anlamazdan geldi "mekanik" futbolun peşinde olan Hollandalımız. Oysa "tutku" biz de "ustalık" nedeni sayılır... Oralarda ise "hastalık" demektir... Onun tavrı şudur: "Ben size güneşi gösteriyorum, sizler ise parmağıma bakıyorsunuz." Hocam be... Bizim "Güneş", bizim için bir "Terim" değil, apaçık bir gerçekti... Sen kararttın... Zagreb kentinde yiyeceğimiz dayağa mahkum ettin bizi... Hocam, burası öyle bir ülke ki, senin kafan almıyor nasıl insanlar olduğumuzu. Burada tüm boru reklamları dans edilerek, ya da müzikal kalitesinde bestelerle yapılır. Bu ülke sevinirken üç-beş kişinin ölümüne neden olur. Bu ülke yorumcusu "bir büyüğün neden yenildiğini" sorgulamaktan zaman bulamaz "bir küçüğün neden iyi oynadığını" araştırmaya. Konuyu bu şekilde "konuşmaya değer" bulamaz... BİZ ROBOT DEĞİLİZ, İNSANIZ Biz Hırvatları, Hiddink'in algılamadığı insani değerlerle geçeriz. Futbol oyunu adına tanımadığı "tutku oyunları" ile geçeriz. Onun tahtaya çizeceği taktikle asla... Rüştü, Nihat, Emre Aşık, Semih kafilede olursa geçeriz. Terim son idmana katılırsa, Denizli son yemekte bulunursa geçeriz. Maç yemeğinde bir Türk aşçı kuru-pilav yaparsa geçeriz. Maça giden otobüsün radyosundan 2008 Hırvat maçının gollerini dinleyerek gidersek geçeriz. Oysa play-off'u geçebileceğimiz hiç bir bilimsel yol yok. "Tutku" kelimesini ise hocamız dışlıyor. Tutkulu oyuncular yerine "kafasına göre" seçimlere yöneliyor. Benim çok sevdiğim bir yorum vardır. Bilsem Flamancasını yazmak isterdim buraya. "Şikayet ettiğin yaşamın, belki de bir başkasının hayalidir." Belki Kore'nin, belki Avustralya'nın, hatta belki de Katar'ın hayalidir Hiddink... Belki de; onun şikayet ettiği, kendini mutlu hissettiğini bize hissettiremediği "Türkiye'de olmak" bir başkasının hayalidir. Hatta belki bir Türk'ün hayalidir. Ne dersiniz?.. POST-İT Bu hafta oynamayı "deneyen" takımların hepsi ya hakeme kurban gitti, ya da tabelanın yazdığı skora... Ankaragücü, Kayserispor, biraz Bursaspor, az bir şey Mersin idman Yurdu... Hepsi beğenildi... Oynatmamayı değil, daha iyi oynamayı seçmişlerdi. Bu hafta ilk defa tat aldım Spor Toto Süper Liginden... Deney faresi olduk O kadar oynandı ki oyuncu yapımız ve oyun karakterimizle, benim kafam karıştı. Tam 37 oyuncu oynamış onunla... Aynı 11 hiç oynamamış... Bilim adamları bir şey deneyecekleri zaman neden fareler üzerinde denerler, zaten anlamamışımdır. Geride, ortada ve önde oynayanlar hep farklı. Bir bildiği vardır herhalde, bizim bilim adamımızın!.. Avcı gerçeği Avcılar bir araya gelir ve hemen bir "palavra" hikayesi oluşur. Sallarlar... Tuttukları ördek timsah oluverir, bir tokatta ayıyı devirivermişlerdir. Oysa tek "yalan-dolan" ile işi olmayan Avcı, bizim Abdullah Avcı'dır! Üst yapıyı da bilir, yarışmacılığı da... Tutkuludur ama belli etmez... Antrenman bilimi, sevk ve idare, sezon ve maç stratejileri konusunda Hiddink'i cebinden çıkarır. Ama bir kere bile Azerbaycan'ın yenebildiği tek takım olabilme kredisi yoktur. Gerçek acıdır ve acıtır... S-ÖZ Neden "Gençliğime doyamadım" denir hep? "Olgunluğuma doyamadım", veya "Orta yaşlılığıma doyamadım" diyen yok! Kayserispor'un iyi bir oyunla ve haklı olarak yendiği takım Beşiktaş değildi... Jorge Mendes Jimnastik kulübü idi...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.