Üç gün arayla üçer üçer...

Bıktırdın be Galatasaray!.. Daha rakip senin kalecini yakından bile görmemişken bu kaçıncı öne geçtiğin maç. Kontranın kralını kitabını yazar gibi becerebilmeyi iki-üç ayda öğrenmiş olamazsın. Demek ki sende bu cevher varmış da saklarmışsın bizden... Bıktım senden. Kalleşçe çakıyorsun daha maçın başında. Sonra bize seyredecek bir rakip isyanı kalıyor... İlk 10 dakika hep onların sağında bizim solumuzda oynandı. Zaten bizim sağımıza ilk gelişinde golü bulmuşuz. Sonra bir süre Panathinaikos'un presi var. Daha doğrusu Panathinaikos taraftarının presi başlıyor. Seyirci fena bastırıyor ama "umurumuza değil, biz bunun gibi neler gördük" tecrübesi var karşılarında... O tecrübe Servet ve Gökhan'dan mahkum ve Emre Güngör bile revire kaldırılmışken, Hakan Balta'yı göbeğe alıp oynamak zorunda kalınca ne kadar dayanabilir?.. Bir sonraki hamle Kewell'ın stoper oynaması!.. Direniyoruz ilk yarının sonlarında. Sadece direniyoruz derken bir ara Baros kaleyi veya Kewell'ı bulsa biz de ikiyi bulmuş olacağız. Solda Leto, Sabri'yi zorluyor ama Sabri o kadar "cevval" oynuyor ki çalımı yese bile Leto bir daha atmak zorunda. Çünkü Sabri yine karşısında olacak kadar çabuk. Bu takımın kaderi sol bek olmayan Uğur'dan sol bek üretmek, bek olmayan Sabri'den de bek üretmek zorunda kalması. Stoper olmayıp da stoper oynayan Hakan'ı saymıyorum bile. Olmayan yerinde Hakan ve hiç olmayan yerinde Uğur mükemmel direniyor. Rakip kaleci Galinoviç namındaki Hırvat'ın yeteneğinin değil de şansının bol olduğuna karar veriyorum ve "içeri önde gidelim bana yeter" diyerek ilk yarıyı tamamlıyorum. İlk yarının yıldızı ise Emre Aşık... İkinci yarının başında maçın canına okuyor Galatasaray... Bir erken kontra harikası ve bir gol daha. Bizim için gerisi çok lezzetli ama "şayet varsa" sporsever için gerisi çok zevksiz. Zaten futbolsever de statta pek yoktu gibi... Bir ara bakıyorum "üç olmuş" ama hiç de "güç" olmamış... Yürüyen Elano bile duble yapmış. Yenilen gol ise salatanın sosu... Bu takım muazzam olmaya başladı. Bu takım oynamadığı anlarda bile çok tehlikeli... Oynadığı anlarda ise durdurulamaz oldu... Üç gün arayla üçer üçer... Vee erken biten maçlar... Ne diyelim, maşallah...