Var olmak mı yar olmak mı?

A -
A +

Basketbol ve Futbol Federasyonlarının 'kurtlarla dans etmek' yerine koyun gibi kaval dinlemeyi seçtiği konusunda bir görüşüm var. Amaç, Türk gencinin spor yapabilmesi mi? Yoksa amaç Türk takımlarının uluslararası başarılar elde edebilmesi mi? 

VAR olmak için birilerine yaranmak, ilkelerden feragat etmek ve sportif anlamda güçlüden yana olmak yeterlidir.

YAR olmak için ise; insanlığa faydalı olmaya çalışmak ve yüce yaradana sevgili olmayı denemek yeterlidir
Sporla ne ilgisi var demeyin; çünkü spor insanla yapılıyor ve sistem insanların insanları sevk ve idare etmesi üzerine kurulmuş.
VAR olmak zordur ama YAR olmak kolaydır. Üstelik hizmetinizde olanlara hizmet etmeyi seçmiş olmak gibi bir üstünlük de sağlar insanlık onurunuza.
VAR olmak için materyalizm yeter...
YAR olmak ise insanlık ister, doğruluk ister...
İyi insan olabilmek, etrafına, ülkesine ve insanlarına yararlı olabilmek için durmadan çabalamak ister.
YAR olana da faydası vardır, YAREN olana da...
Ama VAR olmanın bir zararı vardır ki asla yadsınamaz, biri gelir bir gün sizden daha fazla ve daha iyi ve de daha çok VAR olabilir.
Gelin iki gün öncesine dönelim şimdi... 
***
8-10 Türk genci Avrupa şampiyonu oldu.
Hiçbirinin forması satılmayacak, hiçbiri kombine gelirini arttıramayacak, hiçbiri havaalanında karşılanmayacak ve hiçbirine statta imza attırılmayacak.
Ancak bir gün ve bir kere manşet olabilecekler.
Belki ilk ve son defa, o da bir bültende ilk haber olabilecekler.
Avrupa şampiyonu oldu 8-10 Türk genci.
Futbolda yüzde yüz Türk gencine ait hiçbir başarı yokken Türk gencinin önünü açacağız safsatasıyla enkazdan devşirme yabancıların çöplüğü haline gelmiş Türk futboluna çare ürettiğini sanıyor birileri. Oysa son yıllarda dünya çapında adamlar gelip Türk takımlarını en tepelere taşımaya çalışıyor.
Futbolda yapılanın en önce basketbolda yapılması gerekirdi.
8-10 pırlanta kıvamında Türk genci oynayacak bir lig bile bulamadan körelip gidecek.
Alt ligleri bile yok...
Basketbolu 2 Türk oyuncuya kadar indirdik Basketbol Federasyonu sayesinde.
Futbolda ise hiçbir başarı ufukta görünmediği halde, bu başarıyı elde etme ihtimali olan tek kuruluş olan kulüplerin beline indirdik baltayı. Hem de birinin VAR olma çabaları nedeniyle...
Sadece ona YAR olmaya çalışan birilerinin korkusu nedeniyle... 
***
Kenan Sipahi...
Bu çocuk 18 yaş altında Avrupa şampiyonu olan altın jenerasyonun tek taş pırlantası gibi.
Şampiyonanın en değerli oyuncusu seçildi üstelik.
Ne yaptı Tofaş?
Hemen Amerikalısına yol verdi ve yerine Kenan Sipahi'yi kullanma kararı aldı.
Bir Türk gencini oynatacak...
Basketbol Federasyonu'nun yapamadığını ama yapması çoktan gerekeni, tam tersine hiç gerekmediği halde TFF'nin YAR olabilmek uğruna ısrarla yapmaya çalıştığı ama aslında yapmaması gereken şeyi; Tofaş takımı yaptı.
VAR olmayı değil, YAR olmayı seçti...
Bundan böyle artık sırtımda yerleri vardır... 

Bugün bu konudan başka bir şey yazmak gelmedi içimden.
Onlar benim için hâlâ daha birinci haber ve manşet olmaya devam ediyorlar... 



UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.