Yarsuvat temizlik yaptı...

A -
A +
Galatasaray kongresini bildik kong-relerden birine çevirmek isteyenler bağırıp çağırmaya başladığında; 'eyvah' dedim, 'Adnan Polat'ın iktidardan düştüğü yöntemin intikamını almak isteyenler ortalığı kirletmeye başladı." Bir yerde tarihi refleks ortaya çıktı ve durumu kurtardı...

Açık açık ve çok net konuştu başkan...Asla demagoji yapmadı...Kısa ve net cümlelerle 'duruşma mantığını' çok iyi bildiği için en anlaşılır biçimde konuştu...
Store'lara yüzde yüz iade garantisinin ne hukuki kavramlara, ne de ekonomik statüye asla uymadığını anlattı.
Lüksemburglu Bruno Heidenscheidt denilen birinin kulübe attığı kazığı anlatırken Ribery'den girdi, bu olaydan nemalananlara çok net bir gönderme yaptı.
Hele sahte doktor raporları ibraz ederek kulübü 600 bin dolar zarara uğratanları resmen afişe etti...
Ada meselesinde ise içinin nasıl acıdığını ben hissettim.
Ecr-i misil davalarını anlattı...
Geceliği 1000 dolara verilen bir değerden ve adının 'Galatasaray Adası' iken birden 'su adası' diye yerinden oynatılmasını anlattı...
Kredilerin yapılandırılması ise ayrı bir dert...
Çatı protokolü hakkındaki taahhütnamenin nasıl bir bela gibi kulübün üstünde durduğunu açıkladı...
Kulübü soyup soğana çevirdiklerini anlattı bana...
YA CEVAP... YA SAVUNMA...
Sonra Ünal Aysal çıktı kürsüye...
Bu belirtilen gerçeklerin hiçbirine cevap vermedi...
Belki de verilecek bir cevabı yoktu.
Sadece Adnan Polat döneminden bir enkaz aldıklarını, futbol takımının ne kadar kötü durumda olduğunu belirtti.
Kendi dönemi yerine kendinden önceki dönemi anlattı...
Ben buram buram demagoji hissettim...
Bir de arada Tamburacı çıkışı vardı ki; kelimenin tam anlamıyla bir skandaldı.
Kürsüye höykürmek, sonra da verilen söz hakkı sırasında bir şeyler söylüyormuş gibi yapıp hiçbir şey söylememek sadece salonu germek üzerine programlanmış bir provokasyon gibi durdu...
Amaç kürsünün Polat'ın iktidardan düştüğü dönemdeki gibi yuhalanmasını sağlamaktı; gibi geldi bana...
Özetle...
Yarsuvat son durumu değerlendirirken son birkaç yılın tüm pisliklerinden söz etti ve adeta bağırsaklarını temizledi "Galatasaray'ın.
Dursun Özbek için en iyi bildiği şeyi gerçekleştirecek ve önemli bir gelir kapısı açacak diyebilirim...

Taraftar gözlüklüdür...
O hep başarı ister.
O hep kazanmak ister...
Galatasaray taraftarı da seyirci bağlamında ne istediğini Hamza Hoca'nın gelişiyle gösterdi.
Galatasaray taraftarı yenmeye çalıştığını görürse yenilmene tahammül edebiliyor.
Ammaaaa...
Yenilmemeye çalışırken yensen bile tepki veriyor ve seni ıslıklıyor...

POST-IT

Bir duyuru daha!
Beşiktaş'ın ev sahibi statüsünde oynadığı hiçbir deplasman stadı kalmadı gibi. Son fantezi de bir maçı Trabzon'da oynamak olarak ortaya atıldı.
Göçebelikten bir şampiyonluk çıkmak üzere. Nasıl ki Galatasaray bir dönem parasızlıktan üst üste şampiyonluklar çıkardıysa; aynısı gerçekleşiyor gibi...

S-ÖZ: 
"Vazgeçemediğiniz her şeyin esiri olduğunuzu fark edersiniz..."


UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.