Önce saha dışına bir bakalım. Bütün bir sezon hata üstüne hata yapmış olabilirdiniz ama bu maçta yapmamalıydınız. Çünkü bu seçildikten sonraki ilk maçınızdı. Ve seyircinizin önüne ilk çıkışınızdı. Böyle bir maçta çok önemli bir oyuncunuzu sahaya süremiyordunuz. Kasaba takımı ettiniz koca UEFA Şampiyonunu... Oysa maç başladığında bir bakıyorum ki, 11 tane adam bulunduğunda takım bayağı iyi oynarmış. Rakip kora kor girince G.Saray'a tam saha oynayınca, G.Saray da canını dişina takıp tempoyu koyunca bir ara sandım ki, İspanya Ligi'nde çok önemli bir maçtayım. Değişmeyen gerçekler ise olağanüstü ateşleyici bir güç sunan Hasan Şaş'ın rakibine değil, hırsına yenilmesini görüyorum. Bir de kötülerden bahsedersek, tabii ki Necati'yi en başa koymalıyız. Onlar ilk yarıda soyunma odasında iken ben şunu düşünüyorum. 2 gol atmış bir adam, nasıl takımının en kötüsü olabilir? Nasıl dizden aşağısının kuvvet ayarını bilemez. Genele bakarsak, iyi oynayanı ancak çok iyi oynayarak yenebilirsiniz gerçeğine ulaşıyorum. Orta sahada G.Saray'ın bütün oyuncularını sıkboğaz eden ve nefes alacak hava bırakmayan G.Birliği'nin tempo ve kalitesinin yüksek olmasında çok büyük payı olduğunu düşünüyorum. Hakan Şükür ise mükemmel oynuyor ve takımı için tam bir lider gibi davranıyor. İliç de G.Birliği'nin sıkıştırdığı alanlardan kurtulabilen tek isim. İsmail ve Risp'in taktik faulleri abartan oyununu Ankara'daki ilk maçtan biliyoruz. Cimbom taraftarınca cezalı olan İsmail Güldüren'e gösterilen tepkiler altını çizerek belirtiliyor. Hakan Şükür'ü ise maçın sonuna bırakıyorum. Maçın sonuna geldiğimizde ise G.Saray'ın çok iyi oynayarak ya da Tromso gibi hiçbir şey oynamayarak yenebilirsiniz. Onun dışında hakemlerle her zaman yenebilirsiniz. Ancak dün akşam hakemlik tarzında radikal bir değişiklik yapan Fırat Aydınus, yabancı hakem diye tutturanlara, yani biraz da bana "Al sana yabancı hakem" dedi. 3'üncü golden sonra G.Birliği'nin adeta bayılttığı G.Saray, fizik gücüyle tükenirken Eric Gerets bütün bunları tek kelimeyle izledi. Takımını ezdirdi. Ancak mükemmel oynayan birkaç kişi ve bir maçla bile sezona damgasını vurabilen Hakan Şükür'le Mondragon'un küçük heykelciklerinin Florya Pazarı'nda bu maçın anısı olarak satışa çıkma zamanı gelmiştir. Dün gece doğum yapan hilal, koca bir sezonu güneş tutulması gibi geçiren G.Saray'ın parlayan yıldızlarının farkedilmesine yolaçtı. Başta söylediğim yönetim krizi de galiba artık bizi yanıltacak. Çünkü dünkü takım, asla bir kasaba takımı değildi, eskimiş bir UEFA Şampiyonu'ydu.