Yeni bir 20.45 vakası

5 bin volt çıplak kabloyu elle tutmuş gibi 20 bin insan hazirunda. Milyonlarcası ekran başında. Tek yabancılı G.Saray ile Türk Milli Marşı'nı söyleyebilen sadece üç oyuncusu olan F.Bahçe düğümden düğün çıkarmak üzere topun başında... Benim sorum ise çift forvet ve bir eksik orta alan ile nasıl iki kanadı kapatacağı G.Saray'ın. Öne çıkıp alanı daraltıp oynasa, bu sefer de arkadaki boş arazileri sorun olarak görüyorum. F.Bahçe ise değişiklik dakikaları ve kimin yerine kimin gireceği belli bir düzenekte sahada. Maç içi stratejilerini belli ki, oyuncuların performansından çok skor tabelasının durumu belirleyecek... Maçın başlamasıyla birlikte rakibinin iki yakasına yapışan G.Saray, Barış'ın, "toyluğuna kurban giden" iki topu doğru kullanamıyor ve Alex'e "kıldan bozma" bayrak sopalarını atan iki - üç salak kendi takımının hızını kesiyor. İlk çeyrek saatin ardından yakasını rakibinin elinden kurtaran F.Bahçe, topu daha çok kendinde tutup orta alana egemen olmaya başlıyor. Ciddi gol denemesine niyet yok ama oyunu yönlendiren takım olma azmi hissediliyor. Direği kıran Karan marka şut da bir şanssızlık bana göre. Ancak Sevilla fatihinin inanılmaz hatası ve aslında onu dağıtan Edu ve Edu topun altındayken çıkıp vuramayan Volkan... Bu da şans... İlk yarının genelinde daha iştahlı ve topu ısırarak oynayan G.Saray. Sadece Gökhan'ı çıkarabildiği zaman etkili olabilen ise F.Bahçe. Barış ve Colin ise maçın ağırlığında ezilen iki genç... Aydınus'un Fener'e göstermediği kartlar ve Bülent Gökçü'nün "konuk takımın defans adamı" gibi kaldırdığı bayraklar da cabası. 45 dakikalık fotoğraf hiçbir şey oynamadan ligi alıp götürmeyi deneyen F.Bahçe'nin aciz kaldığını gösteren hüzünlü bir portre... İkinci yarı "pas trafiği" sağlıklı olarak düzeltilmiş bir F.Bahçe ile karşılaşıyoruz. Bocalayan ise G.Saray. İlk sarıyı Karan'a kullanan Aydınus; hafiften hissetiriyor "1-1 olsun da başım fazla ağrımasın" tavrını. Mesela Ümit Karan'ı taammüden öldürmeye teşebbüs eden Uğur Boral'ın, vakanın ardından bir de faul atması... Hakan'a yapılanı çalmamak ise "ikili averaj" hesapları yapanın F.Bahçe değil, Aydınus olduğunu söyletiyor bana. Soldan gelen Arda'yı gören olsa maçın farkı büyüyecek ama G.Saray Gökhan'ın arkasını hiç kullanamıyor ve maç sıkışarak sonlara gidiyor. Birinin sonu olacak ama kimin?.. Feldkamp, 4 metre önümde ve Cevat Hoca'nın "uygulamalı" dersini izlerken, ben de "Alex'de oynasaydı keşke" diye tamamlıyorum maçı. >> BENİM YILDIZIM Sezonun yıldızı olan Servet'in izniyle Kaptan Ümit Karan'ı maçın tepesine oturtuyorum.