"Akhiser Belediye, Galatasaray deplasmanına gelip bu kadar 'yenmeye' ve 'açık' oyuna teşebbüs etmenin bedelini ödedi"
Mancini yine defans kurgusuyla dibine kadar bir kez daha oynamış, puan cetvelindeki vehametin farkında değil ve gergin...
Hamza Hoca ise futbol kalitesini ve ürününü vitrine koymaya gelmiş, rahat ve kontra oyunu en iyi oynayan takımını sermiş ortaya...
Bu tablo bana şunu söylüyor:
"Galatasaray'ın futbolcusu değil, hocası maç seçiyor..."
Örneğin dün geceki ilk yarı...
Rakip kaleci Emrah yere bile yatmadan, pozisyon vermeyen savunmasının arkasında iki gol yemiş.
Burada ortaya çıkan gerçek 2-0'ı sağlayanın oyun değil, "ustalar" olduğudur.
Sırtındaki 3 savunmacı arasından kafa vuran Drogba ve gol vuruşunun dersini veren Telles...
Tabii ki iki golde de bir başka usta var başlangıç anında.
O da Sneijder...
Kontratak oynayan Galatasaray ile baskı kuran Akhisar Belediye...
Bana bir terslik var gibi gelmiyor değil...
İkinci yarıyla birlikte yine usta işi gol bulan Galatasaray, iç sahanın efendisi gibi egemenliğini ilan etti ve üç puanı cebine koydu.
Galatasaray deplasmanına gelip bu kadar "yenmeye" ve "açık" oyuna teşebbüs etmenin bedelini ödemiştir Akhisar Belediyespor.
Ama takdir etmeliyim ki onların oyun karakteri budur ve klasmandaki yerlerini de buna borçludurlar...
Chelsea bile iç sahada Galatasaray'ı yenmek için bu kadar futbol oynamaya teşebbüs etmemişti.
Ne yapalım ki konuk takımın beğenilen tarafı ve övülen tarafı dün gece için işlerlik kazanamadı ve farklı kaybettiler...
MAÇIN ADAMI
Sneijder. Attığı her top rakibi öldürdü.
KIRILMA ANI
Drogba'nın attığı ilk gol