Yine tarih yazdılar

G.Saray, oyun başladıktan sonra ısınmaya başlayan bir takım. Teknik kadro maç öncesi ısınma bölümünü kullanamıyor anlaşılan. Dün gece de bir 15 dakika inanılmaz top kayıpları ve hareketli oyuncu sıkıntısı, bu maçın da kolay olmayacağını gösterdi. G.Saray'ın bir başka derdi, ortanın yanlarından rakiplerinin hep en kalabalık ve en dikkatli olduğu yere, yani tehlike konisinin daraldığı noktaya attıkları serseri toplar. Bir başka sıkıntı ise rakibin yan toplarında rakibe bakmak yerine, havadan gelen topa bakarak savunma yapmak anlayışı dikkatimi çekiyor. Böyle iki topta, bir Rasim, bir de Okan Yılmaz iki kez pozisyon buldu. Bir diğer sıkıntı da İnamoto'nun üretimden uzak pasları. Topu alıp 8 - 10 metre yanına veya geriye oynamak, benim bile bu yaşta kolaylıkla yapabileceğim bir katkıdır!. Ama yeter ki, Gerets'le bir akrabalığım olsun. Hiçbir efektif pas yapmayan İnamoto'ya karşılık, bu tür hamleler Tomas ve Song'a kalınca, G.Saray tabii ki sıkıntı yaşadı. Bu kadar dert ve sıkıntı yazdığıma göre, G.Saray'ın başarılı olması bir tek hamleye bağlıdır: "Yanlardan sıfıra inmek, ya da ortada bekçisi olan oyuncuları yanlara almak." Devre biterken Ümit Karan taç çizgisine geldiği için yaptığı orta, Hasan Kabze'yi bire bir bıraktı ve bu oyuncu gol vuruşu ne demektir onu gösterdi. Okan ve Hasan Kabze, "Ben ilk 11'de uykumda bile oynarım" mektubu verdiler Gerets'e. İkinci yarıda doğru formatı bulan G.Saray'ın, ideal kadrosuna adım adım gittiğini gördük. Hakan ekonomik kullanılırsa ve Hasan Kabze oyunda tutulursa, ön libero sıkıntısı da teke düşebiliyor. Ayhan'ın uykuda bile İnamoto'dan daha iyi oynayacağı yine kanıtlandı dün gece. Şimdi bana başlığı soracaksınız? Ne demek bu diye... G.Saray, bu sezon dört büyükler içinde Sakaryaspor'dan galibiyet alabilen tek takım olarak yine tarih yazdı!.. Üstelik 90+3'te verdiği tek pozisyona karşılık, gol yememeyi başardığı bir maçtan 4 farklı galibiyetle çıkarak.