Yunanistan bu kupada iflas eden futbol zihniyetlerinden biriydi. Bir önceki kupayı "oynatmadan" ve hatta "oynamadan" kazanmayı başarmışlardı. Oysa bu kez daha mertçe mücadeleler gerekiyordu. Biraz daha "aç" olan ve "doymuş yağ oranı" bu kadar yüksek olmayanlar öne çıkacaktı. Yunanistan ise bunlardan değildi. Geri düştüğü maçlarda kazanmak için hamle yapacak hiçbir öğretisi ve planı olmayan son şampiyon, en önemli iki adamı oynayamayan Rusya'ya zaman zaman üstünlük kurmaktan fazla hiçbir şey yapamadı. Şimdi asıl beklenen, Rusya'nın son maçında düşüşte olmasını beklediğim İsveç karşısında Arshavin'li kadrosuyla bundan daha iyi olup puan bile alma ihtimalinin olmasıdır. Yunanistan ise bir önceki kupa şampiyonluğunun banal bir futbolla gelen sanal bir şampiyonluk olduğunun mostralık göstergesi olmuştur. Üstelik, tekaüden emekli bir kalecinin eksik ve hatalı gollerini çıkartabilecek hücum ve pres çalışması hiç yapmayan bir takım, kupadan iki maçta elenmeyi başarmış (!) ve hatta böyle giderse "sıfır" çekmiş olacaktır. Rusya, çok daha çağdaş bir futbol oynayan daha modern bir takım. Üstelik dikkatle izlerseniz, bir sonraki maçta kalın İsveç defansını çok zorlayacak bir Arshavin'le 4 veya 6 puan yapması bile işten değildir. Ancak dünya futboluna en büyük kötülüğü yapan Yunanistan'ın Portekiz'deki şampiyonluğu dün gece Rusya tarafından madalyaları sökülerek alınmıştır. Meğerse bir önceki şampiyonada negatif futbola prim tanıyan UEFA uyanmış... Ve artık oyunun tiyatrosunu değil, "mertçe" mücadelesini yapanlar öne çıkmıştır. Bu maçla hiç ilgisi yok ama şunu da belirteyim, bu mertçe mücadele kavramında biz de varız...