AİLE DOKTORU Hazırlayan: Uzm. Dr. S. Hilmi ÖZKIRIŞ
İç Hastalıkları Uzmanı
ANKSİYETE BOZUKLUĞU (ENDİŞE) MİDEDEN VURUYOR
"Olan olmuştu bir kere, eve döndüğümde hüzünlü, mutsuz ve moralsiz haldeydim. Hele de eşimle yan yana gelince delirecek gibi oluyorum..." Bir okurumuzun başına gelen Anksiyete, aslında çoğumuzun peşinde! Çok moral ve azıcık tıbbi destekle üstesinden geliriz.

Ahmet Bastem / İSTANBUL
1.75 boyunda, 31 yaşındayım... Yaklaşık 2 ay önce bir pazar günü kahvaltımı geç yapmış, saat 18 gibi bir anda çok acıkmıştım. Aldığım krakeri yedikten, simitten de 2-3 lokma aldıktan, vişne suyunu da yarıladıktan sonra aniden fenalaştım. Başım dönüyordu, sanki düşecek gibi oldum, gözlerimde hafif kararma, tansiyonum düşmüş gibi telaşlanıp en yakın hastanenin Acil Servisine kendimi attım!
Serum verildi, sakinleşip düzeldim. Birkaç ilaç verildi. Ancak ilaçların etkisiyle midir, nedir olan oldu! Kendimde çok değişmeler, hüzünlü, mutsuz, moralsiz ve konuşmaya bile zorlanır oldum. İşimden nefret etmeye başladım. 76 kilodan 68 kiloya düştüm.
İÇİM YANIYOR DOKTOR BEY, İÇİM!..
Şimdi ise çalışıyorum, konuşmam düzeldi, insanlarla yavaş yavaş diyaloğum artıyor fakat yediğim yemeklerden midir bilmiyorum, beni çok sıkıntıya sokuyor. Panik atak, depresyon gibi psikolojik bir hal yok bende. Eşimi ve çocuğumu seviyorum. Eşimle beraber olduktan sonra iki gün boyunca çok sıkıntılı geçiriyorum.
İçim yanıyor doktor Bey, içim! Midem boşlukta gibi oluyor, gözlerimin altı çukurlaşıyor, morarıyor, yorgun bitkin oluyorum, sebebini bir türlü çözemedim. Uyurken hafif titreme, üşüme ve terleme, içimde eziklik hissi oluyor, ayaktayken böyle bir şey yok. Sizce ne yapmalıyım? Özellikle eşimle olan ilişki moralimi bozuyor!
Hastalık Sizden Korksun
CEVAP: Kıymetli okuyucumuz, bu kadar uzun uzun anlattığın şikayetlerin, muayene bulguların ve yapılan tetkiklere göre Anksiyete dediğimiz, senin farkında olarak veya olmayarak strese, sıkıntıya, tasaya, kaygıya hatta korkuya bağlı vücudunda reaksiyoner (tepki) olarak geliştirdiğin, hem ruhen hem de bedenen genel vücut dengesinin bozulmasına bağlı bir tabloyu yansıtmakta. Kısmen depresif komponenti de var.
Başlıca belirtileri şunlardır...
Psikolojik: Hafif bir sıkıntı hissinden, şiddetli bir kontrolünü kaybetme, çıldırma ya da ölüm korkusuna kadar uzanan geniş bir yelpazede yer alan duygusal belirtilerdir.
Fiziki: Çarpıntı, nefes darlığı, terleme, titreme gibi çeşitli sistemlere ait belirtilerdir. Bu durum sadece ilaçlarla giderilmediği için iş başta size, eşinize, çevrenize sonra da hekiminize düşüyor. Eski günlerinize dönmeniz için size şu tavsiyelerde bulunabilirim...
SAKİN BİR KÖŞEYE ÇEKİL, KENDİNİ ÖLÇ
>> Öncelikle günlük yaşantında gerek iş, sosyal ve gerekse de ailevi, akraba çevrende seni zihnen fazla ve uzun süreli meşgul edip çözümü noktasında çaresizliğe kapıldığın, sürüklendiğin durumların olup olmadığını, sessiz ve sakin bir köşeye çekilerek uzun uzadıya bir düşün. Eskilerin deyimiyle tefekkür et. Rahat ve sakin düşündüğünde; sende bu tablolara yol açan bir durumun mutlaka ama maddi ama manevi olarak sebebini bulacaksın. Asıl meseleyi tespit ettiğinde de, onun çözümü noktasında üzerine düşen maddi ve manevi tüm görevlerini sonuna kadar yap, ondan sonrasını da Allah'a havale edip tevekkül et.
>> Bir de bilimsel olarak da gösterilmiştir ki, duanın psikolojik meselelerde ciddi ve etkili tedavi edici etkisi olduğu gösterilmiştir. Bak göreceksin ki, çok kısa sürede, gönlüne, kalbine aşırı bir sevinç ve huzurun dolduğunu ve müthiş rahatladığını hissedeceksin.
>> Uzun süren aşırı stres ve gerilim sonrası artan mide asidine bağlı gastrit ve ülser tablosunun da düzeldiğini göreceksin. Kullandığın antasid grubu ilaçla mide şikayetlerinin geçmesi bunu teyit etmektedir.
>> Bu arada, kısa süreli sabahları aç karnına 1 tane proton pompası inhibitörü ilaç grubundan biri ile geceleri yatarken H2 antagonisti ilaç grubundan 1 tablet aldığında tüm mide şikayetlerin kaybolacaktır.
>> Etli ve sucuklu yemeklerden sonra rahatsızlık hissetmen, sende Trigliserid ve LDL-Kolesterolünün yüksek, HDL-Kolesterolünün ise düşük olduğunu, bu durumun kanın koyuluğunu arttırarak ve damar içindeki akışkanlığını azaltarak özellikle beynin ve diğer bazı önemli organlarının yeterli oksijen alamadığını, beslenemediğini göstermektedir. Bu durum da psikolojini etkileyerek, mevcut olumsuz tablonun daha da kötüleşmesine sebep olarak şikayetlerini daha da arttırır. Bu sebeple, kan yağ ve kolesterollerindeki bu dengesizlik araştırılarak, uzman hekimin tarafından gereği yapılmalı, ayrıca her akşam tok karnına hekim gözetimi ve tavsiyesi altında 100 mg aspirin ile günaşırı B1, B6, B12 vitamini al.
EŞİNLE OLAN PROBLEMLERİN İÇİN PSİKİYATRİSTE BAŞVUR
>> Eşinle olan ailevi münasebetin sonrası olan şikayetlerin ve uyku artışı da tansiyon yükselmesi ve kan yağlarındaki dengesizliğe bağlı olabildiği gibi yapılacak tetkikler normal çıkarsa ruhi durumundaki dengesizliğe de bağlı olabilir. Tüm bu sebeplerden dolayı acilen iyi bir dahiliye uzmanı ile bir psikiyatri uzmanına muayene ol. Bu arada ma-nevi tedbirlerini alarak, o yönden de gereğini yaptıktan sonra verilecek ilaçları da düzenli ve yeterli dozda kullanıp kontrollerini de yaptırdıktan sonra Allah'ın izniyle hiçbir şeyin kalmayacak. Lütfen bu konuda ümidini kaybetme ve moralini daima yüksek tut!
STRESİN AZI KARAR, ÇOĞU ZARAR!
Aslında karşılaştığımız zorluklar karşısında bizi tedbir almaya sevk eden stres, dozunda olursa koruyucu ve faydalı bir tepkidir. Fakat kontrol dışına çıkıp beden faaliyetlerimizi aksattığında Anksiyete bozuklukları (aşırı endişe-stres hali) olarak değerlendirilir.
OKUYUCULARIMIZA CEVAPLAR Oğlum biraz evhamlıdır da doktor bey...
> Rumuz A.D.
1976 doğumlu oğlum biraz evhamlı olup, geçenlerde boğazında ufak bir şişlik görmüş. Tahlil sonuçlarında kolesterol 145, trigliserid 194 bulundu. Neler tavsiye edersiniz?
CEVAP: Saygıdeğer okuyucumuz, oğlunuzun boy ve kilosundan bahsetmemişsiniz. Ayrıca gördüğü şişlik boğazda mı, boyunda mı? Boyundaki şişlik, guatra bağlı olabilir. Eğer boğazın içinde bir şişlik hissi varsa, KBB uzmanına muayene olarak durumu netleştirmeli, ona göre tedaviye alınmalı. Tahlillerine gelince; her 2 değer de normalin üzerinde, zararlı olan ve damar sertliğine yol açan LDL-Kolesterol 100'ü geçmemeli, Trigliserid değeriniz de 150'yi geçmemeli. O sebeple oğlunuz ideal kilosunda değilse; perhiz ve egzersizle mutlaka atması lazım. Tedbirlere rağmen tahliller normale inmezse, o zaman da ilaç tedavisine alınarak, düzeltilir. O zaman hiçbir mesele kalmayacaktır. Aksi takdirde karaciğer ve kalp hastalıkları kapısını çalar aman dikkat lütfen!
Kafamın orta kısmında hep ağrı ve sızı var
> Rumuz Elif
21 yaşında ev kızıyım, başımın sağ orta kısmında hiç geçmeyen bir ağrı var, boyun damarlarımda da sızı oluyor, Nörolojiden bir sonuç çıkmadı, sizce ne olabilir?
CEVAP: Sevgili kardeşim, tüm tetkik ve sonuçlarınızın normal çıkması 2 ihtimali akla getirmektedir. Biri strese bağlı Migren ve bir diğeri de Trigeminal Nevralji dediğimiz hastalık olabilir. Nöroloji uzmanı hekim arkadaşımızla irtibatı kesmeyin. Bir de kilolu iseniz mutlaka kilo verin. Bazı durumlarda kan yağları ve kolesterol yüksekliği de benzer tarzda şikayetlere sebep olabilir. Tansiyonunuz da 110/70'i hiç geçmesin. Yemeklerinizde de tuzu azaltın. Bol sebze, salata, balık ye. Beyaz ekmeği terk et. Hamur işi ve tatlılardan, çikolatadan, koladan kaçın. Kuruyemişleri azalt. Günde 5 badem, 3-4 ceviz, 3-4 adet fındık yiyebilirsin. Siyah üzümü çekirdeklerini çiğneyerek yersen, çok faydasını görürsün. Hekimin vereceği ilaçlarla da hiçbir şeyin kalmayacak.
27 yaşında romatizmal ateş ne arasın!
> Ünal Ertürk / İSTANBUL
27 yaşında, 79 kiloda ve 1.72 boyunda evli bir erkeğim. Dizlerimde ve parmaklarımda ağrılar oluyor ve hafif şişlik var. Romatizma yok ama menisküs var, ne yapmalıyım?
CEVAP: Çok kıymetli kardeşim, öncelikle şu 7-8 kg fazlalığını atmalısın. Bahsettiğin diz ve parmaklarındaki ağrıların FMF olarak da bilinen Ailevi Akdeniz Ateşi'ni çağrıştırmaktadır. 27 yaşındaki bir kişide bademcik iltihabına bağlı romatizmal ateş olmaz. FMF yönünden genetik araştırması yapılmak üzere üniversite hastanelerinin Romatoloji poliklini-ğine ve onların yönlendirmesi ile genetik bilim dalına müracaat etti-ğinde bu konu da açıklığa kavuşacaktır. Bu hastalığın hayat boyu hekim kontrolü altında kullanılmak üzere kolşisin ilacı vardır. Bu ilaç hastayı diyaliz ve böbrek nakline gidişattan korur. Size tavsiyem, hemen romatoloji eğitimi de almış bir dahiliye uzmanına müracaat etmeniz ve onun yönlendirmesi ile hareket etmeniz.
Kalçam ağrıyor acaba bel fıtığı olabilir mi?
> Rumuz Belma
21 yaşında, 1.60 boyunda, 62 kiloyum. Eğilerek iş yaptığım zaman sağ kalçamda ağrı oluyor, doğrulduktan sonra ise "kırt" sesiyle geçiyor. Bel fıtığı olabilir mi?
CEVAP: Kıymetli kardeşim, kilonuz biraz fazla. 5-6 kg verirsen bel kemiğin üzerindeki yükü hafifletmiş, böylece de bel omurlarının etrafındaki vücudumuzun dik duruşunu sağlayan adale-lerdeki gerginliği, çekmeyi azaltarak rahatlatmış olursun. Bir de, yerden bir şey alman veya eğilmen gerektiğinde mutlaka dizlerini kırarak eğil ve işini öyle yap. Uzun süre ayakta veya oturarak aynı pozisyonda kalma. Her 15 dakikada bir pozisyon değiştir, 15-20 adım at. Bel fıtığında, belde ağrı olma şartı yoktur. Kalçada, baldırlarda, topukta ağrı, çekme, germe ve uyuşma, karıncalanmalar da olabilir. Ama siz biraz kilo vermek ve hareketlerinize dikkat etmekle, bir de bazı ağrı kesici ve adale gevşeticilerle oldukça rahatlayacaksınız. Yine de fıtık yönünden muayene olmanızda fayda vardır.
HER DERDİNİZİ BANA YAZIN
Bana sağlıkla ilgili her konuda soru iletebilirsiniz. Uzmanlık alanımın dışındaki konuları ise ilgili hekim arkadaşlarımızı da misafir ederek sizlere elimden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışacağım...
e-mail: aile.doktoru@tg.com.tr
Adres: 29 Ekim Cad. No: 23 Yenibosna-İSTANBUL