KALBİNİZİ SEVMENİN YOLU... Omega-3 yağ asitlerini vücudumuz kendi üretemediğinden, mutlaka dışarıdan alınması gerekir. Haftada iki defa balık yemek kalp sağlığına son derece faydalıdır. HER YAŞTA OMEGA-3 LAZIM Vücudun omega-3 yağ asidine ihtiyacı daha anne karnında başlar, çocukluk, ergenlik, yetişkinlik ve yaşlılık boyunca devam eder... Sevgili okuyucularımız, geçen hafta başladığımız "YAĞLAR" adlı konumuzu bu hafta noktalıyoruz. Akdeniz diyetinin sağlığımıza neden bu kadar faydalı olduğu; zeytinyağı ve balık tüketiminin bu bölgelerde yüksek olmasındandır. Balık az yağlıdır ve yüksek protein ihtiva eder. Haftada en az 2 defa balık yemek kalp sağlığına son derece faydalı olması, içeriğindeki yağlardan kaynaklanır. Omega-3 yağ asitleri balıkların vücutlarındaki yağlardandır. Omega-3 yağ asitlerini vücudumuz kendi üretemediğinden, mutlaka dışarıdan alınması gerekir. Zeytinyağı ise vücudumuz için son derece faydalı olan omega-9'u bünyesinde barındırır. Bu kısa hatırlatmadan sonra omega-3 yağ asitlerinin genel vücut sağlığı üzerine faydalarını şöyle sıralayabiliriz: * Trigliserid seviyelerini azaltır * Faydalı kolesterol seviyesini yükseltir * Damarın içini düzeltir, damar sertliğini azaltır * Ölümle sonuçlanabilen kalbin düzensiz atış riskini azaltır * Kan basıncını (tansiyonu) düşürür * Şeker hastalığını önler * Kiloyu etkilemeden yağ doku kütlesini azaltır * Böbrek fonksiyonlarının bozulmasını engeller * Bağışıklık sistemini güçlendirir * Kansere karşı koruma sağlar * Beyin, retina, sperm, cilt hücrelerini güçlendirir * Kan şekerinin düzenlenmesine yardımcı olur * Kanı inceltir ve akışını kolaylaştırır, kanın pıhtılaşmasını önler * İltihabı önleyici etkisiyle romatizmal hastalıklara karşı koruma sağlar KİMLER MUTLAKA OMEGA-3 ALMALI? * Kalp damar hastalığı olanlar * Bay-pass ameliyatı geçirmiş olanlar * Hamile bayanlar * Romatizmal hastalıkları olanlar * Menopoz dönemindeki bayanlar * Kolesterol ve trigliseridi yüksek olanlar * Depresyonu olanlar * Şeker hastaları * Okul çağındaki çocuklar * 30 yaş üstü herkes * Bir rahatsızlığı bulunmayan ama ilerleyen yaşlar için kendini koruma altına almak isteyenler... OMEGA-3 ve OMEGA-6 EKSİKLİĞİNİN BELİRTİLERİ * Saç dökülmesi ve kepek * Egzama benzeri deri kızartıları * Kuru cilt, yaraların geç iyileşmesi * Bedendeki zar dokusunun su geçirir duruma gelmesi (sebepsiz terleme) * Aşırı susuzluk (idrar genellikle yoğundur) * Üretkenliğin azalması (özellikle erkeklerde) * Kadınlarda düşük riski * Böbrek dejenerasyonu, idrarda kan, ishal * Karaciğerde yağ dejenerasyonu * Tükürük, gözyaşı ve pankreas bezlerinde azalma ve kuruma, görmede zayıflama * Vücutta kolesterol naklinde azalma * Kılcal damarların daha kırılgan duruma gelmesi * Kas gerginliğinde eksilme ve motor hareketlerde düzensizlik, deride renk azalması * Zihni bozukluklar ve öğrenme kabiliyetinde zayıflık, büyümede azalma * Solunum yolu bozuklukları * Kollar, kalçalarda, basenlerde tüyleri diken diken olmuş gibi kabarcıklar * Kol ve bacaklarda uyuşukluk hissi * Davranış değişiklikleri * Enfeksiyonlara karşı hassasiyet, eklem iltihabı * Kalp ve dolaşım sistemi rahatsızlıkları Katı yağları bırakın, sıvı yağlara sarılın! Omega-6; sıvı yağlarda bolca bulunan vücut düzenleyici yağ asitleridir. İdeal sağlık için Omega-3 ve Omega-6 1/1 alınmalı. Ancak "Batı tipi" diyette maalesef 1/50 oranındadır. Bu da damar sertliğine yol açarak kalp krizi ve felce zemin hazırlar. Omega-6; mısır, soya fasulyesi, ay çiçek, aspur (yalancı safran), ceviz, balkabağı çekirdeği, çuha çiçeği ve keten tohumu yağında bulunur. Omega-6, diyabetik nöropati, romatoid artrit, adet öncesi sendromlar, sedef ve egzama gibi cilt hastalıkları ile kanserede oldukça önemlidir. BU?DA?OMEGA-9 Omega-9, doymamış yağ asitleri grubundan önemli bir yağ asidi olup vücudumuz sınırlı miktarda da olsa bu yağ asidini kendisi üretebildiğinden temel yağ asidi değildir. Oleik Asit, omega-9 grubu yağ asitlerinin öncüsüdür. Omega-9, ham zeytin yağında, zeytin, avokado, badem, yer fıstığı, susam yağı, pecan fındığı, Antep fıstığı, mahun cevizi, fındık, kanola yağı, fındık yağı ve keten tohumu yağında da bulunur. Omega-9, kalp krizi ve damar sertliği riskini düşürüp kanserden de korunmaya yardımcı olur. OKUYUCULARIMIZA CEVAPLAR Metabolizmam göçtü doktorum! > Hasan K. * Sık sık tuvalete çıkıyorum, idrar yollarında mikrop ve kanama ile basur da var. Metabolizmam bozulmuş, neler tavsiye edersiniz? CEVAP: Hasan Bey, sık sık idrara çıkmak; eğer beraberinde yanma ve sızı yoksa öncelikle akla şeker hastalığı, böbrek hastalığı, 45 yaş üstü erkeklerde ise prostat büyümesi gelmelidir. Yanma, sızı varsa her yaş grubu ve cinsi için ilk düşünülmesi gereken, idrar yolları iltihabıdır. Sebebe yönelik kesin tedavi yapılır. İshal ve kabızlık şeklinde birbirini takip eden bağırsak alışkanlıkları, eğer gece uykudan uyandıran bu tür bir şikayet yoksa tablonun çoğunlukla temelinde yoğun stres ve ruhi gerilimin yattığı İrritabl Bağırsak Sendromu vardır. Bu da diyet ve davranış tavsiyeleri ve ilaç tedavisiyle çözülür. Kabız kalmamak için, yemekleri yavaş yavaş ve iyi çiğneyerek yemeli, bol sebze ve meyve alınmalı. Acı ve asitli yendiğinde ağrı ve kramplar gastrit ve peptik ülser durumlarında olur. Ama tüm bunların altında kolaylaştırıcı faktör olarak stres ve ruhi gerilimin olduğu unutulmamalı. O sebeple üzerinize düşeni yaptıktan sonra gerisini Allah'a havale edin! Dik yürüyemiyor oturamıyorum... > İpek D. * 18 yaşındayım, boyum 1.68, kilom 54. Dik yürüyemiyor, oturamıyorum. Doktor omurgamda eğrilik olduğunu söyledi. 1 yıldır yaptığım egzersizlerden fayda görmedim. Kamburluk korsesi kullanmalı mıyım? Bazı doktorlar önerirken, bazıları kesinlikle karşı! Ne yapmalıyım? CEVAP: Sevgili İpek, boyuna göre kilon oldukça iyi, onu dert yapma! Sen de muhtemelen "skolyoz" dediğimiz omurga eğriliği mevcut. Bu durumun çeşitli seviyelerde şekilleri olur. Çekilecek özel filmlerle durumun net olarak tespit edilip ona göre tedavin planlanır. Vakit geçirmeden bir üniversite hastanesinin ortopedi bilim dalının skolyoz uzmanlarına gitmelisiniz. Hekimlere muayene olup tedavinin korse mi, yoksa ameliyatla olması gerektiği netlik kazanmalı. Doğru kararla omurga deformasyonunun gelişmesinin önüne geçilmiş olur. Ayrıca kilo almamanız ve uygun egzersizler yapmanız, size oldukça avantaj sağlar. Sebepsiz ateş şekerden olabilir > Fatma Zehra * Senelerdir özellikle yazın gece-gündüz ateşim yükseliyor. Avuç içlerim ve ayak tabanlarım adeta yanıyor, hangi polikliniğe gideyim? CEVAP: Bahsettiğiniz özellikle ayak tabanlarındaki ateş, yanma, beraberinde de bazen bulunabilen uyuşma şeker hastalığı, kan yağları ve zararlı kolesterol ile trigliserid yükseklikleri sonucu ve ayrıca sigaraya bağlı gelişmiş olan ateroskleroz dediğimiz damar sertliğinden olur. Kilolu kişilerde daha çok görülür. 100 mg aspirin ile rahatlamanız bu durumu teyit etmektedir. Sigara varsa bırakılmalı, kilo ideal seviyeye indirilmeli, hareketli olunmalı, hamur işi, tatlı ve çikolatadan uzak durulmalı, zeytinyağlı sebze yemekleri, bakliyat, salata, yeşillik, balık bol; kırmızı eti ise ayda 2-3 defa yemeli. Hekimin vereceği ilaçlarla birlikte gün aşırı B1, B6 vitamininden akşamları tok karnına alın, şikayetleriniz geçecektir. Yeni aileme merhaba... * Genç yaşına rağmen azmi ve girişimcilik ruhu ile hastalarına verdiği başarılı sağlık hizmetini çok geniş kitlelere ulaştırabilmek için Şişli Fulya'da son derece modern ve donanımlı Dora Hospital'ı kurarak Tıp dünyasının ve Türk halkının hizmetine sunan, 15.09.2010 tarihinden itibaren, böyle nezih ve kaliteli bir sağlık kuruluşunda çalışma teklifinde bulunarak çok değerli hekim kadrosuna beni de dahil eden çok sevgili kardeşim Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Fatih Dağdelen ile saygıdeğer ve nezaket timsali onun kıymetli kardeşi hastanemizin Genel Koordinatörü Emel Dağdelen hanımefendi ile sempatik ve sevecen tavırları ile çevresindekilere motivasyon ve neşe saçan Tıbbi direktörümüz Uzm. Dr. Duygu Bilgin hocamıza en derin saygılarımı ve şükranlarımı arz eder, Yüce Allah'tan hepimize muvaffakiyetler ve faydalı hizmetler dilerim.