GÖRÜNTÜ PROBLEMİ Egzama, genellikle alerji kaynaklı rahatsız edici fakat hayati tehlikeli taşımayan bir deri hastalığıdır. Kaşıntı yapmasının ve rahatsızlık vermesinin yanı sıra, el kol ve yüzde oluştuğundan çirkin bir görünüme de yol açar. KENDİLİĞİNDEN GEÇİYOR En çok çocuklarda ve bebeklerde görülen bu cilt rahatsızlığı, büyüdükçe genellikle kendiliğinden geçer. Ancak devam etse bile gerekli tedbirleri alınıp stresten uzak durulduğu sürece çok da hayatımızı altüst etmez KAŞIDIKÇA MİKROPLAR YOL ALIYOR! Egzama hastalığının verdiği rahatsızlık daha çok; kaşıma sonucu oluşan çatlaklardan vücuda giren mikropların yaptıkları enfeksiyona bağlıdır... > Eyüp Hamdi Kabasakal Bir yılı aşkın süredir eşimin ellerinde kuruluk, zaman zaman kızarıklık, sızlama mevcut. Yaşı 25, kilosu 57'dir. İki farklı cildiye uzmanına muayene oldu, "egzama" teşhisi konuldu. Cildinin kuruluğa yatkın ve hassas olduğu söylendi. Günlük işlerde ve temizlik faaliyetlerinde ellerini su ve kimyasal madde vb ile fazla temas ettirmemesi yönünde telkinler verildi. Doktor reçetesi ve eczacı tavsiyesi ile şu ana kadar bazı kremler kullandı. Hamilelik ve emzirme dönemlerinde doktor yönlendirmesi ile kortizonlu kremleri çok ihtiyaç olduğunda, 10'ar günlük periyotlar halinde kullandı. Kremleri sabah ve akşam sürüp, egzama eldiveni kullandı. Doktorun yazdığı sabun ve daha sonra marketlerde satılan nemlendiricili el sabunlarından kullandı. Ancak şu ana kadar tam tedavi gerçekleşmiş değil. Geçiyor gibi olurken tekrar artıyor. Özellikle hamilelik döneminde iyice azdı. Ellerinin kuruluktan çatlayıp, yarılma noktasına geldiğini hatırlıyorum. Yayılarak bütün parmakları kaplamıştı. Tavsiyelerinizi bekliyorum... Değerli okuyucularımız, Eyüp Bey'in de ailesinin başına gelen bir cilt hastalığı olan "Egzama"dan iki hafta boyunca bahsetmek istiyorum... Egzama, rahatsız edici fakat hayati tehlikeli taşımayan bir deri hastalığıdır. Kaşıntı yapmasının ve rahatsızlık vermesinin yanı sıra, el kol ve yüz gibi açıkta kalan yerlerde oluştuğundan çirkin bir görünüme de yol açar. Egzama; derinin kurumasına, kızarmasına ve pul pul dökülmesine yol açan cilt hastalığıdır. Derinin kaşınmasıyla yüzey zedelenip enfeksiyon kapmasına zemin hazırlayabilir. Bulaşıcı değildir. Atopik Egzama, en çok bilinen türü olup saman nezlesi ve astım ile ilişkisi vardır. Atopik egzama, irsi olarak miras alınmasına rağmen çevresel sebeplerden de oldukça fazla etkilenir. Atopi; maddelere (alerjik maddelere) karşı aşırı hassasiyet demektir. En yaygın alerjik maddeler; ev toz akarları, tüy, polen, kedi ve köpek tüyü ve bazen de inek sütü, yumurta ve fındık-fıstık gibi çerez türü maddeleridir. Egzama, genellikle 5 yaşından önce başlar ve zamanla düzelme eğilimi gösterse de, etkilenen çocukların % 25'inde erişkin çağda da devam eder. Egzamada iltihaplı deri bölgesi kızarır ve kaşınır, kurur ve üstünde sivilceye benzer oluşumlar gelişir; yer yer su toplar. Kaşınırsa, enfeksiyon yayılır, deri kanar ve iltihaplanıp ağrı yapabilir. Çatlaklardan giren mikroplar tüm vücuda yayılabilir. Kaşınarak tahriş edilmiş bir egzama bölgesi çok rahatsızlık verebilir. Egzama önce yüzde ve baş derisinde çıkar, sonra kollarda ve bacaklarda, özellikle derinin katlandığı ya da giysilerin sürtündüğü yerlerde oluşur. BEBEKLER DE RİSK ALTINDA Atopik egzama, 3 aylık bebeklerde genelde yüzde başlayıp sonra da kol ve bacak dış yüzeyine ve vücuda yayılabilir. Daha büyük çocuklarda cildin hemen hemen her yerinde ortaya çıkabilir ancak özellikle dirseklerin ön kısmında; diz ve bileklerin arkasında; ayak bileği ve boyunda olmak üzere genelde kol ve bacakların kırışıklıklarında görülür. Atopik egzama çocukların % 70'inde gençlik dönemine gelindiğinde çoğunda ise 4-5 yaşına kadar büyük ölçüde kaybolur. Yetişkinliğe kadar iyileşmediğinde egzama genellikle vücut kırışıklıkları ile yüz ve elleri etkiler. Atopik egzamanın görülme oranı, maruz kalınan yeni teknoloji ürünü mamüllerinin artmasıyla son yıllarda artmıştır. Egzema lezyonları, tekrarlayan, pembe renkli, yüzeyi pütürlü, kaşıntılı döküntülerdir. Sulu, kaşıntılı şekillerde de olabilir. Döküntülerin sürekli olarak nüks ettiği veya iyileşmediği dönemlerde cilt kalınlaşması, çizgilenmesi, soyulmalar ve renk koyulaşması olabilir. ÇOK DA KAFAYA TAKMAYIN! Egzamalı çocukların yüzde 50'si 6 yaşına gelmeden, yüzde 90'i ise ergenliğe ulaştıklarında egzamadan kurtulurlar. Diğer alerjik hastalıklar gibi egzama da, iyileşmesinden yıllar sonra hiç beklenmedik bir zamanda tekrarlayabilir. Hissi meseleler, stres ve sıkıntı egzamanın tekrarlamasına sebep olabilir. Egzamalıların hastalıklarının fazla önemsenmesi, egzamalı çocuğun üstüne çok düşülmesi, daha çok stres oluşturarak hastalığı büsbütün ağırlaştırabilir. Egzama tam olarak tedavi edilememekle birlikte, rahatlatılabilir ve kontrol altına alınabilir. Yapılması gereken en iyi şey, hastalığı aşırı önemsemeyerek, hastalığın getirebileceği duygusal sıkıntılardan korunmaktır. BELİRTİLERİ El ve ayak çizgileri belirginse dikkat edin! Aşağıdaki deri bulgularının birkaçının bir arada bulunması atopik egzamayı düşündürmelidir... > Kuru deri, renk değişiklikleri > Yanak, sırt, kol ve bacakta sınırları belirgin soluk renkli bölgeler > Avuç içi, ayak tabanındaki çizgilerin belirginleşmesi > Gözaltı morluğu ve çizgilenmeleri > Düşük saç çizgisi > Parlak tırnaklar > Dudak kenarında çatlaklar > Boyunda katlantılar > Yüzde solukluk > Ve tekrar eden bitmek bilmeyen kaşıntılar... EGZAMAYI AZDIRAN SEBEPLER Tek suçlu alerji mi ya stres? Egzama genellikle alerji sebebiyle oluşur ama ruhi sıkıntı da yol açabilir. Bazen de egzama görünür hiçbir sebep yokken çıkabilir. En sık görülen egzama tipi, alerjik (atopik) kökenlidir. Bu hastalık, çoğunlukla astımlılarda ve saman nezlelilerde görülür. Egzama ile diğer alerjik hastalıklar arasında bir bağlantı vardır. Ancak, birçok vakada egzamaya yol açan herhangi bir maddeye karşı alerjik bir durum söz konusu değildir. Astım ve egzama da solunum yoluyla olduğu kadar süt ya da yumurta gibi alerjen maddelerin yenilmesiyle de oluşabilir. Nöbetler çoğunlukla stres zamanlarında ortaya çıkar. Astım veya saman nezlesi gibi alerjik hastalıkların sık görüldüğü ailelerde, çocukların egzamalı olma ihtimali daha yüksektir. İnek sütü verilen bebeklerde egzama ihtimalinin arttığı görülmüştür. Bu yüzden, alerjili ailelerin çocuklarını bu hastalıktan korumak için, anne sütüyle beslemeleri çok önemlidir. EN ÇOK NERELERDE GÖRÜLÜR? Egzama, bebeklerde; bütün vücut, popo ve kasıklar hariç, çocuklarda; boyun, ayak bilekleri, kol ve bacaklar, erişkinlerde; boyun, ayak bilekleri, diz ve dirseğin iç kısımlarında daha çok görülür. Rahatsızlığa yol açan bu cilt hastalığı genellikle kroniktir. TETİKLEYİCİ FAKTÖRLER Bir defa egzama gelişmişse, kimi tetikleyiciler onu daha da kötüleştirebilir. Bunların başlıcalarını şöyle sıralayabiliriz: > Beslenme: Rahatsızlığı tetikleyici bir yiyecek yemek gibi. > Kimyasal maddeler: Çamaşır deterjanları (özellikle, enzim içeren biyolojik olanlar), cilt kremleri, sabun ve şampuanlar. > Stres ve anksiyete (sıkıntı): Her türlü kafaya takma hastalığı artırır. > Hava: Özellikle soğuk havalar ve mevsim geçişlerinde egzama daha çok görülür. > Hava yoluyla yayılan alerjenler: Evcil hayvan alerjenleri, ev tozu akarları ve polen sezonunun başlaması egzamayı kötüleştirebilir. > HAFTAYA: NASIL KURTULURUZ? Okuyucuya cevap Ergenlik sivilceleri ile nasıl baş edilir? > E.Çelebi Yozgat Yaşım 19, boyum 1.74, kilom 60. İki senedir yanağımda ve burnumun iki yan tarafında kırmızılık var. Üzerinde sivilce benzeri kabarcıklar da oluyor. Güneşte artıyor. Doktorlar güneş kremi ve diyet tavsiye etti ama faydasını göremedim. Çenemdeki sivilci ise kaşıdıkça yaraya dönüştü, neler tavsiye edersiniz? CEVAP: Sevgili kardeşim, senin yaşında yüzde çıkan sivilcelerin büyük bir kısmının sebebi; cilt altı yağ dokusunun fazlalığı ve cilt yüzeyine açılan bu yağ dokusu kanallarının çeşitli sebeplerle tıkanmasına, üzerine de bakterilerin eklenerek iltihabi bir durumun oluşmasındandır. Bir de nadiren güneşi görünce artan kızarıklar şeklindeki doku hastalığından olur. Ciltteki yağ dokusunun artışının başlıca sebepleri; ergenlik ve yağdan fazla beslenme ile çerez türü şekerli, kola, çikolata türü gıdaların fazla tüketilmesidir. Sivilce bulunan kimseler pirinç pilavından, hamur işleri ve tatlılardan, hazır meyve suyu ve meşrubatlardan uzak durmalı. Bu tedbirlerin yanında da stafilokok dediğimiz mikroplara karşı etkili hekimin uygun göreceği antibiyotikleri de yeterli dozda kullanmak gerekir. Ayrıca mikrobik enfeksiyonlara zemin hazırlayıp kolaylaştırıcı etki yapacağından ciltte çıkan hiçbir lezyonun kaşınmaması ve cilt yüzeyinin günde en az 2-3 defa sabunla yıkanması çok önemlidir. Bebekte bıngıldak ne zaman kapanır? > Hacer Koçer 12 aylık kızımın bıngıldağı kapanmadı, doktoru "4.5 santim" dedi. Kızımın hareketleri, anlayışı normal. Bıngıldağı neden kapanmaz? Ne yapmamız lazım? Balık yağı vermeli miyim? CEVAP: Hacer Hanım, bebeklere 1 aylıktan itibaren günde 400 ünite D vitamini takviyesi vermek lazım. Bu damlalar tarzında olur çoğunlukla, bazen de depo halinde 300 000 veya 600 000 ünite ampul şeklinde ağızdan veya kalçadan verilebilir. Kafatası kemikleri arasındaki kıkırdak tabakaları olan bıngıldakların önde olanı en geç 18 aylıkken çoğu defa kapanır. Endişe etmenize gerek yok, kapanacaktır, merak etmeyin. Balık yağını her gün 1 çay kaşığı verebilirisiniz. Her açıdan faydası olur. Ayrıca 3. ayını dolduran her bebeğe damlalar halinde demir preparatları vermek de lazımdır. 5-12 ay arasındaki bebeklerin günlük demir ihtiyacı ise 10 mg'dır. Bu tür takviyelere, çocuğun 1 yaşından itibaren erişkinlerin yemeklerinden yemeye başlayacağı zamana kadar devam edilmelidir.