Aşırı sıcaklarla başa çıkmanın formülü

A -
A +
CEREYAN ÇARPMASIN Yazın yaptığımız en büyük yanlışlık; aşırı soğuk su içmek ve rüzgârlı havada cereyana yakalanmak. 1 bardak buzlu su yüzünden bir ay boyunca sıkıntı yaşayabiliriz. Değerli okuyucularımız, sıcaklarla ilgili yazımıza bu hafta da devam ediyoruz. Ramazan ayı boyunca sayfamıza gösterdiğiniz ilgiden ve bize karşı duyduğunuz güvenden dolayı ayrıca teşekkür ederim. Gördüğünüz gibi tedbirini aldıktan sonra sıcak havada da pekala fazla sıkıntı çekmeden oruç tutuluyormuş. Zaten yaşı 30'un üzerinde olanlar yaza hazırlıklıydılar. Allah nice ramazanlara hepimizi ulaştırsın.. Yazın sağlığımıza zarar veren hatalı alışkanlıkları şöyle sıralayabiliriz: Soğuk yiyeceklerden fazla yenilmemeli: Sıcak yaz günlerinde mide ve bağırsaklar, fazla miktarda yenen soğuk yiyeceklerden dolayı daha hızlı çalışır ve böylece yemeklerin ince bağırsakta durma süresi kısalır. Bu da vücudun besinleri emmesini olumsuz etkiler. Hızlı soğuk su içilmemeli: Yazın çok terleme sonrası birden içilen çok miktardaki soğuk su, kalbin yükünü artırarak kan yoğunluğunu düşürür. Bu da, nefes darlığı ve soğuk terlemeye sebep olabilir. Özellikle iftara başlamadan 1 bardaktan fazla su içilmemeli. Öğle uykusu ihmal edilmemeli: Özellikle yaz mevsiminde öğle saatlerinde en fazla 1 saatlik uyku genel sağlık açısından özellikle de kalp krizinden korunmada son derece faydalıdır. Klimalar yüksek derecede çalıştırılmamalı: Klima insanlara rahat bir ortam sağlar. Ancak oda içi ve dışındaki sıcaklık farkının büyük olması, insanın vücut ısı dengesinin bozulması ile direncinin azalmasına zemin hazırlar. Bundan dolayı oda içi ve dışındaki sıcaklık farkının 5-8 derece arasında tutulması, 10 dereceyi geçmemesi sağlanmalıdır. Her gün duş alabilirsiniz: Aşırı duş almanın cilde zararlı olduğu yönündeki anlayış ve kanaatler gerçeği yansıtmaz. Sıcak ve nemli yaz günlerinde cilde rahat bir nefes aldırmanın en kolay yolu, günde en az 2 defa duş almaktır. Bol bol ayran için: Sıcaklarda bunalanların imdadına yetişen içeceklerin en sağlıklısı ayrandır. Hafif ve doyurucu bir içecek olan ayran, protein ve kalsiyum yönünden de çok zengin olduğundan "Termal Stres"e son derece faydalıdır. Sigara: Sıcakla birlikte zaten zor durumda olan metabolizmaya bir de duman aldığımızda işler iyice çığırından çıkıyor. Yazın, hatta sürekli sigarayı içmemek gerekir. Aşırı sıcaklarla başa 
çıkmanın formülü Sıcakla EVDE başa çıkmanın yolları > Pencereler aralıklı olmak şartıyla, perdeler gündüzleri de kapalı tutulmalı. > Güneş ışığının evin içine girerek eşyaları ısıtmaları engellenmeli. > Gündüzleri güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde (10.00 ve 17.00 arası) mecburi olmadıkça dışarı çıkılmamalı. > Alt katlarda durmaya özen gösterilmeli, üst katların sıcağından kaçılmalı. > Gündüzleri evlerde saç kurutma, ocak ve fırın gibi aletler kullanılmamalı. > Televizyon ve bilgisayarlar fişlerinden çekilerek kapalı konumda tutulmalı. > Oda sıcaklığı 18-22 derece olmalı. > Klimalar yataklara çevrilmemeli. > Yatak odasında TV ve bilgisayar gibi elektronik aletler kullanılmamalı. > Akşamları odaların pencereleri karşılıklı açılmalı > Gündüzleri dar kot pantolon ve çok koyu renkli giysiler giyilmemeli... Aşırı sıcaklarla başa 
çıkmanın formülü DİKKAT! HER TER KOKMAZ > Ter aslında kokusuz bir sıvıdır. Terin kokmasının başlıca sebebi; cilt yüzeyindeki cilt artıkları ve ter içinde bakterilerin üremesidir. Ayrıca ergenlikten sonra faaliyete geçen androjen hormonları da ter kokusuna sebep olur. Sıcak hava, egzersiz, hastalık gibi konuşma ve stres de terletir. Terlemenin miktarı ve kokusu duygu durumu, yediklerimiz, içtiklerimiz, hormonlar, ilaçlar ve hastalıklardan etkilenebilir. > KORUNMAK İÇİN: Sabah ve akşam olmak üzere en az 2 defa duş alınmalı. Pamuk ve açık renkli giysiler giyilmeli. Düzenli tıraş olunmalı. Deri ve açık ayakkabı kullanılmalı. Çoraplar ve iç çamaşırları günlük değiştirilmeli. Soğan, sarımsak, pastırma, balık, bazı yeşil bitkiler gibi gıdalar faydalı da olsa, koku yapabildiğinden uygun zamanlarda tüketilmeli. Stresten uzak durulmalı. Ve son olarak deodorant, pudra, spreyler kullanılmalı. Daha da baş edilmiyorsa uygun tedavi için doktora başvurulmalı. OKUYUCUYA CEVAPLAR Aşırı sıcaklarla başa 
çıkmanın formülü SAÇLARIMIZ NEDEN DÖKÜLÜYOR? Güzellik ve estetiğin sembolü olan saçlarımızın kaybı hepimizi telaşlandırır. Dökülme doğal bir süreç olabileceği gibi, stres kökenli veya altta yatan başka bir hastalığın habercisi de olabilir > 27 yaşındayım, saçlarım gür olmasına rağmen iki yanda açılma var. Dipleri görünüyor, çok rahatsız oluyorum. Saçlarımın canlanması için losyon, krem, bitkisel ilaç vs. bana ne önerirsiniz, ne yapmalıyım? > Ferda B. CEVAP: Sevgili okuyucularımız, saç dökülmesi ile ilgili sorularınızı ramazan yazılarımızdan dolayı cevaplama imkânı bulamamıştık. Bu konu hakkında değerli meslektaşım Amerikan Hastanesi Dermatoloji Kliniği Dr. Ayfer Aydın'dan teferruatlı bilgiler aldık... GÜNDE 50-100 TEL NORMAL Saçlarımız büyüme, gerileme, dinlenme olarak üç fazdan oluşan bir döngüde ömrünü sürdürür. Dinlenme aşamasındaki saç dökülür; ancak bu kalıcı bir kayıp değildir. Bu dökülen saç tekrar büyüme fazına girerek büyümeye devam eder ve bu döngü bu şekilde devam eder. 50-100 tele kadar dökülmeyi doğal karşılıyoruz. Daha yoğun kayıplar ise sorgulanmayı gerektir ve bir dizi analizle sebep bulunup sebebe yönelik tedavi yapılır. Erkek tipi saç dökülmesi: En sık görülen saç kaybı nedenidir. Genetik özellikler ve erkeklik hormonu nedeniyle görülen doğal bir durumdur. Bir hastalık değildir. İlaçlarla durdurulabilen bu durum; radikal olarak saç ekim yöntemi ile kesin olarak çözülebilir. KADINLARI STRES VURUYOR Kadınlarda en sık saç dökülme sebebi stres ve kansızlık (uzun süren adet kanamaları) olmakla beraber; erkek tipi saç dökülmesi de görülebilir. Polikistik Over Hastalığı, böbreküstü bezlerinin kalınlaştığı ve erkeklik hormonun fazla salgılandığı durumda da dökülebilir. Altta yatan hastalık giderilince dökülme önlenebilir. Saçkıran: Para büyüklüğünde veya daha geniş yuvarlak yama tarzı kel alanlar oluşur. Her yaşta görülebilir. Stres sebebiyle oluşan bu durum çocuklukta ortaya çıktığında bağışıklık sistemini ilgilendiren hastalıklarla da ilişkili olabilir. Uygun tedavi ve psikolojik destekle atlatılır. Kansızlık (Anemi): En sık demir eksikliğine bağlı gelişen kansızlıktan (anemi) saçlar dökülür. B12 ve Folik asit eksiklikleri giderildiğinde saçlar düzelir. Tiroid hastalıkları: Fazla (hipertroidi) ve az çalışan tiroid (hipotroidi) saç kaybına neden olabilir. Hastalığın tedavisi ile saç dökülmesi de düzelir. Saçlı deriyi tutan hastalıklar: Mantar gibi hastalıklar dökülmelere yol açabilir. Hastalık tedavi edilince dökülme de tedavi edilmiş olur. Yüksek ateş, ağır enfeksiyon: Kalıcı bir kayıp yoktur hastalık iyileştikten bir süre sonra saçlar eski haline dönecektir. Doğum sonrası: Gebelikte saçlar büyüme aşamasındadır. Doğum sonrası saçlar dinlenme fazına girer ve dökülür. Bu doğal süreç 1 yıl sonra biter. ŞOK DİYET TETİKLER Şok diyet, hızlı kilo vermek, proteini kısma: Proteinden zengin diyetle dökülme duracaktır. İlaçlar: Romatizmal, gut, depresyon, kalp, tansiyon ilaçları ve yüksek doz A vitamini, sivilce ve sedef ilaçları da saç dökülmesi yapabilir. Kanser tedavileri: Bazı kanser tedavileri saç hücrelerinin bölünmesini durdurabilir. 3 haftada hasta saçlarının %90'ını kaybeder, sonra eski haline geri döner. Doğum kontrol hapları: Saçlar dinlenme fazına takılır. İlaç kullanımı bırakıldığında dökülme durur. Saç koparma alışkanlığı: Tamamen ruh sağlığı ile ilgilidir. Tırnak yeme alışkanlığı gibi saçlar koparılır. Psikolojik destekle düzelebilir.  YANLIŞ İNANIŞLAR Sıfıra vurmakla saç gür çıkmaz! > Her gün saçların yıkanması saçların fazla dökülmesine yol açamaz. > Saçın kısa kesilmesinin kazıtılmasının saç dökülmesini önleyici veya saçı gürleştirici etkisi yoktur. > Zeytinyağı, bademyağı ve yumurta karışımlarının saça sürülmesinin bir faydası yoktur. > Yıkama ve tarama esnasında dökülme normaldir. Ancak durup dururken dökülüyor veya elinizi attığınızda tutam tutam geliyorsa doktora gidin. > Saç dökülmesinde hâlâ ilk başvurular kuaför ve eczaneler. Eğer probleminiz varsa bir dermatoloğa başvurmak en doğru yol olacaktır. e-mail: aile.doktoru@tg.com.tr Adres: 29 Ekim Cad. No: 23 Yenibosna-İST.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.