Bahar yorgunluğu sizi eve hapsetmesin

A -
A +
Bahar yorgunluğu sizi eve hapsetmesin 

Sevgili okuyucular, bu hafta birçoğumuzun muzdarip olduğu bahar yorgunluğu ve peşinden gelen depresyondan bahsedeceğiz. Bahar yorgunluğu, sıklıkla bahar depresyonunun bir parçası olarak karşımıza çıkar. Bahar depresyonu; bir duygu durum bozukluğu olup mevsimsel özellikler taşıyan bir depresyondur. Strese ve üzüntüye sebep olacak bir durum olmadığı halde, bazı mevsimlerde depresif durum görülebilir. Bahar yorgunluğu olarak başlayan, sonrasında ise bahar depresyonuna dönen ruh durumu, önemsenmesi gereken bir rahatsızlık olup tedavi edilmezse ciddi sonuçlara yol açabilir. Bahar, gerek tabiatta ve gerekse de insanlarda adeta yeni bir uyanışı ve canlanmayı sembolize eder. Ama uyanmalar iki şekilde olur. Bazen yapamadıklarımızı hatırlayarak uyanır ve ihtiyacımız olanlara karşı yeni bir faaliyete başlamanın kaygısı olur. Bu durumda ruhumuzda ve gönlümüzde duygusal çatışmalar yaşarız. NEDEN KADINLAR DAHA BÜYÜK RİSK ALTINDA? Ayrıca baharda doğal olarak değişim, mevsime uyum süreci olur. Bünyemizin ihtiyaçlarını ve enerjisini kontrol etmenin getirdiği bir kaygı da yaşayabilir, böylece depresyon tetikleniyor olabilir. Bahar aylarında insan metabolizmasında oluşan değişiklikler beraberinde yorgunluğu da getirir. Bahar yorgunluğu bir hastalık olarak tanımlanıyor ve tedbir alınması gerekiyor. Herkeste görülebilmekle birlikte bu durum, % 70 oranı ile hormonal sebeplerden dolayı daha çok kadınlarda görülür. Adet düzensizlikleri ve tiroid hormonlarındaki dalgalanmalarda buna yol açıp 15-55 yaş arası kadınlar bu açıdan en yüksek riski taşırlar. Depresyon duyguları, düşünceleri, davranışları ve kısacası tüm bedeni etkileyen bir hastalıktır. Kişinin iştahından uykusuna, cinsel hayatından iş verimine kadar tüm hayat kalitesini etkiler. Bu durum geçici bir üzüntüden, isteksizlikten farklıdır. Belirtiler şiddetlenir ya da sık sık tekrar ederse hekime müracaat etmek gerekir. Bahar yorgunluğu sizi eve hapsetmesin 

BU AYLARDA NİÇİN YORULURUZ? Bahar aylarında havadaki elektrik yükü artar. Pozitif iyonlar, insanı zinde hissettirirken, negatif iyonların artması halsizlik ve yorgunluk belirtilerinin ortaya çıkmasında etkili olur. Yine bu aylarda neşeli ve enerjik olunmasını sağlayan hormonlar aktif. Ancak vitamin eksikliği, beslenme bozukluğu yorgunluk hissini artırır. Yazın ise bol güneş, depresyondan çıkışı kolaylaştıracak hormonlar salgılar. KENDİMİZ NE TEDBİR ALABİLİRİZ? Yatağa girdiğinizde deniz kenarını, kırları düşünün Mevsimsel yorgunluğa yakalanmamak için şu tedbirleri alabiliriz: * Çalışma ve dinlenme periyotlarınızı düzenli ayarlayın * Bulunduğunuz ortamı iyi havalandırın * Düzenli beslenin, bol meyve ve sebze tüketip, su için * Sabahları erken kalkıp, mutlaka güzel kahvaltı edin. * Rahat ve düzenli bir uyku için yatağa girmeden önce stres sebeplerini aklınızdan çıkarın. * Başınızı yastığa koyduğu-nuzda hoşunuza giden şeyleri düşünmeli veya kendinizi deniz kenarında ufka baktığınızı hayal edin! * Açık ve temiz havada bol yeşillikli alanlarla ve deniz kenarında yürüyüş yapın * Alkol ve sigaradan kesinlikle uzak durun! * Her şeye kafayı takmayın, iyi dostlar edinin, sabırlı ve tahammüllü olun * Tabiatı ve hayvanları sevin, hayattan keyif alın * Her gün ılık duş alın PEKİ BU İLLETİN TEDAVİSİ YOK MU? Mevsimsel depresyon gerek ilaçlarla gerekse ilaç dışı yöntemlerle tedavi edile-bilen bir hastalıktır. Belirtiler hafifse güneş ışığından özellikle sabah erken saatlerde günde yarım saat kadar istifade etmek mevsim geçişi dönemlerinde son derece koruyucu olabilmekte, depresyon belirtilerinde belirgin düzelme sağlanabilir. Kısa süreli psikoterapiler de faydalı olabilir. TEHLİKELİ BELİRTİLER Hayatımız zehir olur! Depresyonun bütün şiddetini vücudunda hisseden insanlar, düşman olarak gördükleri hayata karşı yorgun düşer Bahar yorgunluğunun belirtilerini şöyle sıralayabiliriz: * Bitkinlik, neşesizlik, uyuşukluk, uykuya dalamamak ve uyanamamak gibi uyku düzeninde değişiklikler, sürekli sıkıntı hali, halsizlik, yorulma, isteksizlik, dikkat kaybı ve iştah en sık rastlanan belirtilerdir * Kış depresyonunda içe kapanma daha sıkken baharda huzursuzluk ve agresif olma daha sık izlenir * Başka hastalığı olanların şikayetler daha da artar * Bunlar güneşin doğuşunu ve etrafı aydınlatmasını paradoks olarak istemez, adeta rahatsız olur, perdelerini çekip yatağında uyumayı tercih ederler * Kişi hayattan ve bahardan zevk almaz, tembelleşir * Boyun, sırt, kas, baş ağrıları ile el, ayak ve baldırlarda uyuşma, karıncalanma, kabızlık, bulantı gibi bedeni şikayetler de ortaya çıkabilir * En tehlikelisi ise ölüm ve intihar fikirlerinin çıkması OKUYUCUYA CEVAPLAR... Yaşım 70, işim bitmiş demeyin! Yaşım yetmiş, işim bitmiş demeyin, Hastalıklı olup oy oy demeyin, Şikayet değil, hikâyet edeyim. Yerden ayağa kalkınca başım dönüyor, Bedenim yere düşecek gibi oluyor, İki-üç dakika devam ediyor, Bu durumda dayanmak istiyorum, Hareketsiz öylece bekliyorum. Çocuk yaşta düştüm tepe üstü ağaçtan, Boyun omurları deforme olmuş çarpmaktan, Fizik tedavisi son yirmi yılda, Onar saat dört ayrı yerde ve yılda... Omurdaki baskı rastlarsa sinire, Ya kulağım çınlar ya da kolum sızlar, Tansiyonum çok kere normal olur, Başım döndüğünde aşağı düşer. Tavsiyeleriniz bizi memnun eder, Bu fakir size dua eder... 09.04.2009 > T. Taceddin CEVAP: Sayın Taceddin, hayata bağlılığınızı bu güzel şiirinizle nükteli olarak ortaya koymuşsunuz. Şiirinizde bahsettiğiniz konu, boyun kireçlenmesi. Güneşli havalarda başınızı koruyarak ense ve sırtınızı sabah ve öğleden sonra olmak üzere 30'ar dk. güneş banyosu yapınız. Günde 1 bardak yağsız süt içiniz. Hekiminizin vereceği ilaçları düzenli kullandığınızda ve bu neşeyle hiç bir şeyiniz kalmayacak. Bir türlü kilo veremiyorum > Fadile Anaç / İSTANBUL * 65 yaşında, şeker, yüksek tansiyon, kolesterol hastasıyım. Boyum 1.60, kilom 85, insüline başladım, kilo veremiyorum. CEVAP: Teyze, yüksek tansiyon ve şeker hastalığına bağlı felç, kör olmak, kalp krizi geçirmek, böbrek yetersizliğine girmek istemiyorsan çok ciddi perhiz yaparak, günlük hareketini artırmalı, fazla kilolarını atmalısın. Hekiminle sıkı irtibat halinde ol, ilaçlarını düzenli kullan. Ama hepsinden önemlisi beslenmeni dengele, bol yeşillik, sebze ve salata, balık ye. Kırmızı et, hamur işi ve tadı olan meyve de dahil her türlü gıdadan uzak dur, tuzu da sofrandan kaldır. Adeta gençleşeceksin! 17 yaşındayım her şeyi unutuyorum! > Mustafa Akgül / İZMİR * 1.74 boyunda 83 kiloda bir gencim. Unutkanlık ve baş dönmesi şikayetim var. CEVAP: Sevgili kardeşim, öncelikle şu 10 kg. fazlalığımızı hamur işi ve tatlıyı bırakarak, mekik tarzı egzersiz ve günde en az 45 dk. yürüyüşle atalım. Şeker ve kolesterolümüzü ölçelim. Çünkü unutkanlığınızın sebebi kolesterol olabileceği gibi strese de bağlıdır. Baş dönmenizin sebebi, büyük ihtimalle motosiklet kazasındaki boyun omurlarının zedelenmesine bağlı. Kilolu kişilerde de oluyor. Değerlerin normal çıkarsa boynunu rahatlatıcı ilaçlardan çok fayda görürsün. Unutkanlık için zihnini fazla meşgul etme, stresi bırak! Günlük olayları kafaya takmayın > Kemal Esen / İSTANBUL * 55 yaşındayım, epeydir midemden şikayetlerim var. Ne tavsiye edersiniz? CEVAP: Sizde özellikle ilk ve sonbahar gibi mevsim dönüşümlerinde kendini gösteren Peptik Ülser dediğimiz hastalık mevcut. Bu hastalığın psikolojik faktörlerle yakın alakası vardır. Öncelikle her şeyi kafaya takmayın, rahat olun. Ayrıca sabahları aç karnına 1 tane proton pompası inhibitörü ilaçlardan birini, gece yatarken de uykuda bazal asit düzeyini azaltmak için H2 antagonisti ilaçlardan 1 tane alırsanız çok rahatlayacaksınız. Ayrıca endoskopi yapılarak biyopsi ile kesin neticeye varılarak uzun vadeli tedaviniz planlanır. Kedilere asla düşman değilim > Neslihan Sözkesen / İSTANBUL * Biz sokağa atılan evcil hayvanları sahiplendirmeye çalışırken siz "kedinizle vedalaşın" diyorsunuz. Halbuki siz de bilirsiniz ki kediler başta stres olmak üzere ağrılara, kansere biyo enerjileriyle iyi gelir. Niye kafamızı karıştırıyorsunuz? CEVAP: Çok saygıdeğer gazeteci meslektaşımız, hayvanları koruma ve sahiplenme konusunda söylediklerinize aynen katılıyorum. Nitekim yazımızda hayvanların Allah'ın bize bir lütfu olduğunu, onlara azami derecede şefkat ve merhamet göstermemiz gerektiğini belirtmiştim. Ancak siz de takdir edersiniz ki, alerji hastalığı gerçeği de var. Çözüm olarak bahçede beslenmeli. Kedi-köpek dışkısı hastalığa yol açıyor > Arda Tes / VAN * Kedi-köpekten geçebilecek toxocariasis hastasıyım. Acaba kesin tedavisi var mı? CEVAP: Bahsettiğiniz bu parazit hastalığı, kötü hijyenik şartlarda, kedi ve köpeklerin bol olduğu, sıcak ve ılıman bölgelerde, içerisinde larva oluşmuş kedi ve köpek dışkıları ile dış ortama atılan yumurtaların bulaştığı yiyeceklerin tüketilmesi ile oluşur. Teşhisi ve tedavisi zor olan bu hastalık, genelde iyi seyirli olup 2 yıl içinde kendiliğinden geçer. Fakat larvalar beyine veya kalp kasına göç ederlerse ölüme sebep olabilir. Göz tutulumu da ilerlerse körlükle sonuçlanabilir. Kullandığınız ilaca devam edip, hekiminizle irtibatı kesmeyin. Mide hastasına önemli tavsiyeler > Mustafa Kulol * Gastrit ve ülserim var, ilaçları kullandım, bundan sonra ne yapmam gerekir? CEVAP: Öncelikle kilolu iseniz normale inmelisiniz. Ayrıca en az 2 yastıkta yatarak yerçekimine bağlı olarak mideden asitli muhtevanın yemek borusuna kaçmasının önlenmesi sağlanmalı. Proton pompa inhibitörü ilaçlar sabahları aç karnına 1 tane, gece yatarken H2 antagonisti ilaçlarından 1 tane alınmalı ve bu tedaviye de en az 6 ay devam edilmeli, ardından da endoskopi tekrarlanmalıdır. Merak etmeyin, söylediğim bu tedavi ile tamamen düzeleceksiniz. Ayrıca kesinlikle sigara içmemelisiniz! 1 kaşıktan fazla pilav yemeyin! > Ayfer Durak / İSTANBUL * Yaşım 34, boyum 1.67, kilom 77. Günde 1 paket sigara içiyorum. Merdivende zorlanıyorum, iştahımı nasıl kontrol ederim? CEVAP: Derhal sigarayı bırak ve iradene sahip çıkarak perhizine dikkat göster! Ayrıca günde en az 30 dk. hızlı tempoda yürüyüş ile yapabildiğin kadar mekik yap. Öğün başı da 1 dilim çavdar veya tam tahıl organik buğday ekmeğinden başka kesinlikle unlu mamul tüketme. Bol zeytinyağlı sebze ile tatlı olmayan meyvelerden tüketin. Çayınıza da şeker katmayın ve makarna, patatesten haşlama dahi olsa kaçının. Pilavları ise 1 yemek kaşığını geçmeyin lütfen! HER DERDİNİZİ BANA YAZIN Bana sağlıkla ilgili her konuda soru iletebilirsiniz. Uzmanlık alanımın dışındaki konuları ise ilgili hekim arkadaşlarımızı da misafir ederek sizlere elimden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışacağım... e-mail: aile.doktoru@tg.com.tr Adres: 29 Ekim Caddesi No: 23 Yenibosna-İSTANBUL
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.