Bel çevreniz genişliyor ve sürekli yorgunsanız!..

A -
A +

O kuyucalarımızın yoğun sorular yönelttiği modern hayatın hastalığı "metabolik sendrom"u bu hafta masaya yatıracağız. Hastalıktan en çok etkilenen grup, ofis ortamlarında masa başında oturan, beslenmesi düzensiz, yoğun stres altında çalışan kişilerdir. Hastalık "İnsulin Direnci Sendromu" ya da "Sendrom X" adlarıyla biliniyor. Metabolik sendrom; kan şekerinde sınırda yükseklik gibi şeker metabolizması bozukluğu sonucu özellikle trigliserid olmak üzere kan yağlarında artış, bel çevresinin fazlalaşmasıyla ön planda olan elma tipi şişmanlık, tansiyon ve ürik asit yüksekliği ile aynı anda birçok organda çeşitli bulgularla kendini gösteren, toplumda çok sık görülen ve sıklığı da giderek artan bir hastalıktır. Burada mutlaka üzerinde durulması gereken, sendromun ortaya çıkmasını belirleyen en önemli unsurun çevresel faktörler (dengesiz beslenme ve egzersiz yetersizliği) olmasıdır. Bu kişilerde ateroskleroza (damar sertliği) bağlı kalp damar hastalıkları sıklığında ve ölüm riskinde artışa yol açmaktadır. Kan şekeri düzeyi diyabet sınırında olmasa bile ileride bu hastalığın gelişme ihtimali çok fazladır. Yaş ilerledikçe kalp hastası veya şeker hastalığına yakalanma ihtimalini arttıran metabolik sendromu ortaya çıkaran risk faktörlerini öncelikle yok etmek gerekir. KALP KRİZİ VE FELCE DİKKAT! Yine araştırmalara göre, yaş ilerledikçe risk faktörlerinin daha da belirginleşerek hep kadının aleyhine işlediğini, kadınların hayati stillerini gözden geçirerek tedbir almaları gerektiğini göstermektedir. Yakın gelecekte hem kanseri hem de felce ve kalp krizine yol açan kalp damar hastalıklarını önlemede metabolik sendromla mutlaka mücadele edilmelidir. Bel çevreniz genişliyor
ve sürekli yorgunsanız!.. HER TAŞIN ALTINDAN ÇIKAN HASTALIK METABOLİK SENDROM SPORLA BİZ BU İŞİ ÇÖZERİZ! Metabolik sendrom: Her gün sabah kalkıp işe kahvaltı yapmadan çıkan, trafikte uzun zaman geçirip bütün gün masa başında, bilgisayar karşısında hareketsizce stres altında işini yapan, öğle yemeğini hızlı yemeklerle geçiştirip akşam eve geldiğinde de yemeklere saldırıp televizyon karşısında çerez yiyerek uyuya kalan insanların hastalığıdır.Yürümek yerine en yakın mesafelere dahi araçla gidilmesi, spor yapılmaması, metabolik sendromu tetikleyen risk faktörlerini artırmaktadır. Hastalıktan korunmak için; hayat tarzı düzene sokulmalı, daha çok egzersiz yapılmalı, az kalori alınmalı, yoğun stresli ortamlardan uzak durulmalı, sigara ve alkol mutlaka terk edilmelidir. Bel çevreniz genişliyor
ve sürekli yorgunsanız!.. Hastalığın yüzde 50'si GENETİK Yanlış-dengesiz beslenme ve hareket azlığıyla gelişen metabolik sendromun temelini oluşturan insulin direncinin yüzde 50 sebebi çevresel faktörler iken, yüzde 50'si de genetikdir. Aynı aile içinde yaşayanlar benzer beslenme ve hareket alışkanlıklarına sahiptirler. Ailesinde bu hastalık bulunanlar daha büyük risk altında olup yaşantılarına dikkat ederlerse kendilerinde metabolik sendrom ortaya çıkmasını engelleyebilir ya da geciktirebilirler. Bunun yanında ailesinde hiçbir risk bulunmayan bir kişilerde de yanlış hayat tarzı sonucu hastalık gelişebilir. Çocuğu nasıl koruruz? Günümüzdeki hatalı beslenme alışkanlıkları sebebiyle metabolik sendrom çok daha küçük yaşlarda ortaya çıkmaktadır. Sadece ABD'de bu hastalık çocukların %12'sini etkilemektedir. Bu nedenle çocukları yüksek karbonhidrat ve yağlı besinler yerine balık türü protein ve sebze ağırlıklı gıdalarla beslenmeye teşvik etmeli, beslenme alışkanlıklarının o şekilde gelişmesini sağlamalıyız. Televizyon ve bilgisayar başında geçen zamanlarını kısıtlamalı, oyun ve spora yönlendirmeliyiz. Haftada 5'ten fazla çikolata yiyenler bile risk altında!.. > Haftada 5'ten fazla çikolata, patates cipsi, mısır gevreği ya da benzeri gıdaları yiyenler > Herhangi bir anda tansiyonu yüksek ölçülenler > Düzenli egzersize rağmen kilo vermekte zorlananlar > Özellikle karın ve bel çevresinde yağlanması olanlar > Yakın akrabalarında Kalp damar hastalığı, yüksek tansiyon veya şeker hastalığı bulunanlar > Yemek öğünleri arasında konsantrasyon kaybı, baş ağrısı, mide bulantıları olanlar > LDL Kolestrolü (zararlı) ve Trigliserid'i yüksek olanlar > Sıklıkla şekerli gıdaları yeme ihtiyacı duyanlar > İdeal kilosunun 5 kilo veya daha fazla üzerinde olanlar > Yemek yedikten sonra genellikle yorgunluk ve ağırlık hissedenler > Pirinç, patates, un içeren gıdaları haftada 3 defadan fazla alanlar > Kan şekeri düşüklüğü (hipoglisemi) olanlar > Haftada 2 defadan az egzersiz yapanlar Metabolik sendrom nasıl tedavi edilir? Metabolik Sendromun maddi-manevi en ucuz, başarılı ve etkin tedavisi onun oluşmasını engellemektir. Kesin tedavisi de mutlaka hayat tarzını değiştirmektir. Yani ideal kiloda olmak, sağlıklı ve dengeli beslenmek, hareketli olmak ve stresten uzak durmaktır. Daha geç evrelere gelindiğinde yalnızca hayati stil değişikliği yetersiz kalacaktır. O nedenle kan yağlarının ve şeker düzeyinin, tansiyonun düşürülmesi gibi ilaç tedavileri, bazen bunlar da yetersiz olup anjioplasti, stent, by-pass gibi girişimlerin de uygulanması gerekebilecektir. Aç karnına su içmenin bir sakıncası var mı? > Ertuğrul Gümüş Su, hayatın devamı için mutlak şart olan vazgeçilemez bir temel maddedir. Sabah aç karnına su içmenin herhangi bir sakıncası olmadığı gibi, özellikle kilo problemi olan hastalarda midede dolgunluk hissi uyandırdığı için iştahın azalmasına da yardımcı olur. Susama hissi olmadan gece yatmadan su içmek, gece uykudan uyandırıp tuvalete gönderir, uykunuzu böler! Her şeyin fazlasının zararı olduğu gibi, ihtiyacın üzerinde su içmek de kalp, kronik böbrek ve karaciğer hastaları için vücutta ödemlere yol açarak hastalıkların daha da kötüleşmesine sebep olur. Sebebini bilmeden sürekli hıçkırıyorum > R. Börekçi/ERZURUM Hıçkırık, karın ve göğüs boşluğunu ayıran diafram kasını çalıştıran sinirin çeşitli hastalıkların seyrinde veya "abdominal obezite" dediğimiz karın yağlanması olanlarda ve aşırı yemek sonrası etkilenmesinden de olur. Size tavsiyem önce bir dahiliye uzmanına, gerekirse onun yönlendirmesi ile diğer uzman hekimlere muayene olun. Ayrıca az az ve iyi çiğneyerek, yavaş yavaş yemek yemelisiniz. 19 yaşında öğrenciyim ama maalesef obezim... > Y.A./ANKARA Siz de tansiyonunuzu belirtmemişsiniz. Büyük ihtimalle normalin üzerindedir. Vücut kitle endeksiniz 37, hemen hemen hastalık düzeyinde şişmansınız. Değerleriniz sarılığı değil Metabolik Sendromu akla getirmektedir. Karaciğer enzim değerleriniz karaciğer yağlanmasına bağlı, geçmiş sağlık sayfalarımızda da değindiğimiz gibi beslenmenizi düzene koyar, hareketinizi arttırırsanız hem kilo verir hem de kan değerleriniz normale gelecektir. Ayrıca iç hastalıkları uzmanı kontrolü altında ilaç da kullanmanız gerekmektedir. 11 yaşındaki kızım âdet gördü, bu normal mi? > B.A./ İSTANBUL Sorunuzu Çocuk Hastalıkları Uzmanı öz kardeşim Silivri Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr.Yusuf Özkırış'a yönelttiğimde, çocuğunuzun hormon değerlerinin bilinmesi gerektiği, yaşı itibarıyla ilk adet görmenin normal zamanda olduğunun kabul edilebileceğini, takip eden çocuk endokrinoloji uzmanınızla diyaloğunuzu devam ettirmenizi ve onun tavsiyelerine göre hareket etmenizin uygun olacağını beyan etmiştir. Acı bir şey yesem idrarımda kan geliyor > Çetin Köse/OSMANİYE Siz de Vücut Kitle İndeksi hesabına göre 32.27 ile şişman gruba girmektesiniz. Hele de yaşınızın 75 olması gerek bel fıtığı şikayetiniz ve gerekse de yüksek tansiyonunuz sebebi ile sizin için daha da risk oluşturmaktadır. Yani sizde de büyük ihtimalle "metabolik sendrom" mevcut. Prostat ve idrar ile diğer şikayetleriniz için, idrar tahlili ile birlikte üroloji ve iç hastalıkları uzmanlarına muayene olmalı, onların tavsiyelerine göre hareket etmelisiniz, mutlaka da kilo vermeniz ve yemeklerinizi tuzsuz yemeniz gerekmekte. 10 yıldır tuvalet zorluğu çekiyorum >S.S. Geçirdiğiniz trafik kazası sonrası, batın içi herhangi bir yaralanma ve hasarın olup olmadığından bahsetmemişsiniz. Kabızlıkla beraber sümüksü salgı gelmesi, "irritabl barsak" sendromu denilen zaman zaman kabızlık ve ishal veya sadece ikisinden biri ile seyreden fonksiyonel barsak rahatsızlığını akla getirmektedir. Bu hastalığın temelinde psikolojik faktörler ön plandadır. Bu yönden de destek alarak, hekim kontrolü altında şikayetlerinizden kurtulabilirsiniz. Yaşım 58 her tarafım ağrıyor doktor bey! > A.G./BURSA Öncelikle boy, kilo ve tansiyon değerleriniz ile idrar ve kan tahlillerinizin bilinmesi gerekir. Ayrıca gittiğiniz üroloji ve kardiyoloji uzmanı meslektaşlarımız size ne teşhisi koydular ve ne gibi tedavi uyguladılar? Verilen ilaçlardan fayda görmemiş iseniz, tetkikleriniz ile birlikte iç hastalıkları uzmanı meslektaşımıza muayene olun. Eğer tetkikleriniz normal ise İrritabl Barsak Sendromu dediğimiz temelinde stres olan fonksiyonel bir barsak hastalığı da aynı şikayetlere sebep olabilir. Tedavi ile oldukça rahatlarsınız. Şişmanlık gibi bir derdimiz var doktorum > Ş.K. İlk sağlık sayfamızda verdiğimiz Vücut Kitle İndeksine göre 30.97 değeri ile şişman gruba girmektesiniz. Tahlillerinizi incelediğimizde HbA1C'nizin (son 3 aylık şeker ortalamasını gösteren değer) 5.2 olması bozulmuş açlık glikozunu, dolayısıyla sizde "metabolik sendrom" varlığını düşündürmektedir. Muhtemelen tansiyonunuz da yüksektir. Yapmanız gereken; tuzsuz, yağ ve karbonhidrat (hamur ve şekerli gıdalardan) yönünden azaltılmış, sebzenin ve balığın ağırlıkta olduğu bir beslenme düzeni ile hareketli bir hayata adım atmaktır. HER DERDİNİZİ BANA YAZIN Türkiye Gazetesi'nin toplum sağlığına verdiği önemin bir gereği ve göstergesi olarak yayınlamaya başladığımız "Aile Doktoru" haftalık sayfamızda bir ayı geride bırakıyoruz... Sizlerden de gelecek sorulara göre konularımızı seçmeye, siz saygıdeğer ve çok sevgili okuyucularımızı aydınlatmaya çalışacağım. Bana sağlıkla ilgili her konuda, ama her konuda soru sorabilirsiniz. Uzmanlık alanımın dışındaki konuları ise ilgili uzman arkadaşlarımızı da misafir ederek sizlere elimden geldiği kadar yardımcı olmaya ve yönlendirmeye çalışacağım. e-mail: aile.doktoru@tg.com.tr Faks: 0 (212) 454 31 00 Adres: 29 Ekim Caddesi No:23 34197 Yenibosna-İSTANBUL

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.