Evde, işte, plajda sıcaktan korunun!

A -
A +
"Bir gün bir kitap okudum hayatım değişti..." Biz de diyoruz ki bu tedbirleri alın hayatınız kurtulsun! Güneş çarpmalarında ölüm oranının yüzde 20 olduğunu tekrar hatırlatıyoruz. Kıymetli okuyucularımız, güneşin başta kemik olmak üzere çok yararlı olduğunu hepimiz biliriz. Bizim burada üzerinde durduğumuz sıcakların kendisi değil, çarpma derecesinde aşırı olanından kaçınmaktır. Geçen hafta açtığımız "Sıcaklık Dosyası"na basit bir o kadar da hayati olan korunma yollarıyla sürdürüyoruz. GENEL TEDBİRLER > Mecbur kalmadıkça, güneş ışınlarının dik geldiği 10.00-16.30 saatleri arasında dışarıya çıkılmamalıdır. Çocuklar, yaşlılar ve hastalara özellikle dikkat edilmeli. > Kapalı alanların havalandırılmasına, hava akımı sağlanmasına dikkat ve itina gösterilmeli (mümkünse klima kullanılmalı). > Sıvı kaybını artıracak aşırı aktiviteden kaçınmalı, yorulmamalı! > Dışarıda çalışanlar mümkün oldukça güneş altında korunmasız kalmamalı, ağır eforlardan kaçınmalı, sık ve bol sıvı almalı. > Nasıl olsa plajdayım, havuzdayım, sudayım diyerek tedbiri elden bırakmayın; sıvı tüketimine ve koruyucu krem kullanmaya özen gösterin, gölgede kalın. GİYİM - KUŞAM > Vücudu serin tutacak keten, pamuk, penye gibi gevşek dokumalı, hafif kumaşlardan üretilmiş bol ve açık renkli giysiler giyilmeli > Açık havada bulunanlar mutlaka başlık veya beyaz bir örtü ile güneş gözlüğü kullanmalı. > Hafif, hava alabilen ve rahat ayakkabılar tercih edilmelidir. BESLENME > Susamasanız da bol su için! > Alkol ve sigara kesinlikle kullanılmamalı, siyah çay günde 5 bardak, mümkünse yeşili tercih edilmeli, kahve 1 fincan alınmalı. > Sıvı ihtiyacı alkollü, kolalı, gazlı, sodalı içecekler yerine su ve ayran gibi katkısız ve tabii içeceklerle karşılanmalıdır. > Hafif ve zeytinyağlı yemekler, sulu yiyecekler (meyve, salata, çorba vb.) yenmeli. Yağlı ağır yemeklerden ve tıka basa yiyerek kalbe baskıdan kaçınılmalıdır. > Yemekler fazla bekletilmemeli. TEMİZLİK VE DUŞ > Ilık veya soğuk duş alarak serinlemeye ve cilt gözeneklerinde biriken artıklar keselenerek çıkartılmaya çalışılmalı. > Ayaklarda mantarı engellemek için pamuklu çoraplar giyilmeli, yıkayıştan sonra kurulanmalıdır. ARABA VE YOLCULUKTA > Sıcak havada, yola çıkmadan yanınızda her zaman su bulundurmalı, araç içi klima sistemi de uygun biçimde çalıştırmalıdır. > Kapalı ve park edilmiş araç içinde kesinlikle hiçbir çocuk/canlı bırakılmamalı. > Arabalar mümkünse gölgeye park edilmeli. EGZERSİZ VE SPOR > Sıcak havalarda spor yapılacaksa sabah erken veya akşam saatleri tercih edilmeli, sık ve yeterli oranlarda bol sıvı alınmaya gayret edilmelidir. > Çok hareketsiz kalınmamalı. İŞ YERİNDE KAYLULE > İşyerlerinde çalışanların artan hava sıcaklığından daha az etkilenmesi amacıyla uygun havalandırma ve klima kullanılmalıdır. > Mümkünse Siesta uygulaması (30-45 dk'lık öğle uykusu) gibi uygulamalar çalışanların sağlığı ve iş veriminin arttırılması açısından çok faydalı ulur. PSİKOLOJİNİZ BOZUKSA... > İlaçlarını düzenli ve kontrol altında almaları gerekir. > Deniz kenarı yerine nemin az olduğu yaylaya gidilmeli. > Bol bol ılık duş almak da psikolojileri için faydalı olur. > Islak bir başlıkla kafalarını korumalarında yarar vardır. İLAÇ KULLANIMI > Sıcak çarpmasına eğilimi artıran alerji ve tansiyon gibi hastalıkların ilaçları hekim kontrolü olmadan kullanmamalıdır. > İlaç dozları ayarlanmalıdır. > Ateşli hastalığı olanlar mutlaka hekime muayene olmalıdırlar. BELEDİYELERİN GÖREVİ > Su şebekesindeki klor miktarı arttırılmalıdır. >  Sineklerle mücadele artırılmalı > Çöpler daha sık toplanmalı >Yüzülecek plaj, havuzlarda kirlilik testi yapılmalı. Klimanın zarar vermemesi için... Sıcaktan bunaldığımızda bir an önce serinlemek istediğimizde, klimalar birden en soğuk konuma getirilmemeli. Aşırı sıcak ortamdan hızlı bir şekilde aşırı soğuk ortama geçmek, zatürre, karın ağrısı ve ishal gibi bazı hastalıklara davetiye çıkartır. Bundan dolayı klimalar, belirli zaman aralıklarında yavaş yavaş ısısı düşürülerek kullanılmalı. Örneğin dışarıda sıcaklık 35 derece ise, klimalı ortamdaki sıcaklık,10'ar dk.aralıklarla 5'er derece düşürülerek ve 22-23'e sabitlenmelidir. Çocuklarınız güneşte yanmasın! > 10.00- 16.30 saatleri arasında güneşe çıkartılmamalı. > Plajda şemsiye altında olunsa bile, mutlaka güneş kremleri kullanılmalıdır. > Vücutta su kaybı olduğu için çocuklara bol sıvı verilmelidir. > İsilikten korunmak için ince kıyafetler giydirilmeli, ortam serin tutulmalı, bezler sık değiştirilmeli. > İsilik gelişmiş ise günde 1-2 ılık duş aldırılmalıdır, giderilemezse hekime gidilmeli. Evde, işte, plajda sıcaktan korunun! çarpılmada neler yapılmalıdır? > Kişi hemen gölge bir yere alınmalı ve buzlu kompreslerle çok hızlı soğutulmalı > Vücut sıcaklığı 38-39 dereceye düşünceye kadar soğutmaya devam edilmeli. > Ateş 38 dereceden aşağı inerse hasta dolaşım şokuna girebilir. > Hastayı serinletmenin en iyi yolu soğuk su banyosudur. > Şuuru açıksa soğuk su ve tuzlu ayran gibi içecekler verilmeli, değilse hiçbir şey verilmemelidir, boğulabilir! > Kusma varsa yüzükoyun yan yatırılmalı. > Çok acil en yakın sağlık kuruluşuna ulaştırılmalı. > Ateş düşürücü ilaçlar alınmamalı > Alkol, kafeinli sıvılar verilmemeli > Kolonya vs. ile deri ovulmamalı Bazen çok bunaldığımı hissediyorum > Rumuz Lale 26 yaşında bir bayanım. Öncelikle böyle bir hizmet ve "üsluptan" dolayı Türkiye Gazetesi okuyucuları adına teşekkür ediyorum. Son zamanlarda uyandığım zaman kendimi fiziksel olarak gerilmiş halde buluyorum; özellikle bacaklarım kaskatı ve dümdüz, ağzımdan sular taşmış vaziyette... Bazen çok bunaldığımı hissediyorum. Bir takım kişilere karşı içimde nefret uyanıyor, kötü şeyler aklımdan geçiyor. Fakat sonraları onlarla aramda hiç kötü bir şey yokmuş gibi hissediyorum. Çok huzurlu olan iç dünyam bazen de gerginleşiyor. Geçmiş kötü anlarımı hatırlamak beni çok sıkıyor. Dikkatimi toplayıp bir işe başlamakta güçlük çekiyorum. Yaptığım işi moralsizlikten dolayı tamamlayamadığım oluyor... Şikayetlerimin sebebi nelerdir, bu konuda ne yapabilirim? CEVAP: Kıymetli ve saygıdeğer kardeşim, sizde muhtemelen uzun süreli içinizde biriktirdiğiniz stres ve öfke birikimi var. Bu iş veya arkadaş yakın çevreniz ile aileniz içindeki kişilerle duygusal ve ruhi çatışmalara bağlı olur çoğunlukla. Hayatta cereyan eden ama müsbet ama menfi her hadisenin bilmediğimiz bir sebebi vardır. Size öncelikle tavsiyem, üzerinize düşen maddi ve manevi her türlü vazifeleri hakkıyla yapın, gerisini oluruna bırakın! Bakın o zaman içinize nasıl bir huzur ve sükun geldiğini, rahatladığınızı hissedeceksiniz. Dünyadaki hiçbir şey ama hiçbir şey kafanıza takmaya değmez. Üzüntü de sevinç de bu dünyada hep geçici. İYİLİK DÜŞÜN, MUTLU OL! Bilimsel olarak da ispatlanmıştır ki , iyilik dilemek bedenimize maddi ve manevi bünyemize şifa kaynağı ve gençlik iksiridir. Her türlü sıkıntı ve dertlerinizi Allah'a havale edin, gerisi gelir. Sabrı hiç terk etmeyin, kazanan ve güzel neticelere ulaşan hep sen olacaksın, bir müddet sonra her şeyin düzeldiğini ve yoluna girdiğini göreceksin. Hayatta hiçbir şart ve ahvalde, umudunu kesme, daima iyimser ol. Hiçbir zaman sırtın yere gelmez. Bu arada Psikiyatri uzmanı hekim arkadaşlarımızla görüşerek tıbbi yardım da alabilirisiniz. Amca, çok dikkatli olmalısın çoook! > Nazmi Çelik / DÜZCE 59 yaşında, şeker ve tansiyon hastasıyım, kilo da almaktayım. Ayaklarımdaki karıncalanma çok rahatsız ediyor. 2 kat merdiven çıkınca da hemen kesiliyorum, nasıl kurtulabilirim? CEVAP: Saygıdeğer Amca, öncelikle çok sıkı perhiz yap, yürüyüşünü ihmal etme. Allah korusun aksi takdirde kalp krizi ve felç aniden gelebilir. Ayda en az 1 defa mutlaka muayene ol. Şekerini sabah akşam açlık ve günde 1 defa da toklu olarak bakarak ilaçların dozu ayarlanmalı. Gerekirse insülin kullanmaktan sakın kaçma. Göz dibini de mutlaka en geç 6 ayda bir göz hekimine kontrol ettir. HbA1C değerin 6.5'un altına inmeli. Diyalize kadar giden sonuçlar ortaya çıkar, aman dikkat! İleride başıma kötü şeyler gelebilir mi? > Yusuf Gökçe / BALIKESİR 33 yaşındayım, kilom normal, 20 yıldır günde 1-1.5 paket sigara içiyorum, zararlı kolesterolüm yüksek çıktı. Doktorum sigarayı bırakıp, perhiz ve egzersiz yapmamı tavsiye etti. Ama bir türlü bunları yapamıyorum. İleride başıma kötü şeyler gelebilir diye de çok korkuyorum! CEVAP: Sevgili okuyucumuz mutlaka sigarayı derhal bırak. Düzenli egzersiz yaparak ve diyetine dikkat ederek hayatının ileri dönemlerinde bu gidişle başına gelmesi muhtemel, Allah korusun felç, kalp krizi ve kanser gibi istenmeyen neticelerden korunmaya çalış. Sen de hayat boyu akşamları tok karnına 100 mg aspirin al. 3 ayda bir de kan yağlarını kontrol ettir. Lütfen dikkat! Makarna ve pilavı bir kaşığı geçme! > Murat Öztürk / İSTANBUL 35 yaşındayım, hiçbir şikayetim yokken kolesterol ve ürik asidim yüksek çıktı. Doktor ilaçlar verdi, diyet tavsiye etti, siz ne dersiniz? CEVAP: Sizde muhtemelen ailevi kolesterol yüksekliği mevcut. Hayat boyu perhiz ve düzenli egzersiz yapmalısın. Tatlı ve unlu mamüllerden, sakatattan kaçın. Kırmızı et yerine buğulama balık yemeğe çalış, her yemeğinde salata olsun. Kahvaltıda reçel, kaşar ve tereyağından kaç. Öğün başı 1-2 dilim kepekli veya çavdar ekmeğini, makarna ve pilavı bir kaşığı geçme. Zeytinyağlı sebzelileri tercih et. 2-3 ayda bir kan tetkiklerini yaptır. İlaçları kullan, kontrollerini ihmal etme. Hayat boyu her akşam yemekten sonra 100 mg aspirin ve 2-3 günde bir de B1, B6, B12 preparatlarından al. İleriye yönelik hiçbir sıkıntın olmayacak, kafanı rahat tut. Ne kadar yesem de kilo alamıyorum... > Tuba İmzalı / GİRESUN 20 yaşındayım, ne kadar yesem de kilo alamıyorum, iştahım yerinde. Son 3 aydır daha da zayıfladım, çarpıntılarım ve terlemelerim de oluyor. Herkes kilodan şikayetçiyken, bu ne biçim iş doktor bey? CEVAP: Kıymetli kardeşim senin yaşında özellikle bayanlarda görülen ve iştahın iyi olmasına rağmen kilo alamama, çarpıntı, sinirlilik ve terleme ile seyreden "hipertiroidi" dediğimiz zehirli guatr da olarak bilinen bir klinik duruma çok benzemekte. Bu durumun çeşitli sebepleri olabilir. Dahiliye uzmanına muayene ol, yapılacak tetkiklerle sebep ve durum değerlendirmesi yapılarak tedavi ile oldukça rahatlarsın ve de kilo alırsın. Moralini sakın bozma. Geceleri 2-3 defa 'ihtiyaca' kalkıyorum > Zafer Kuru / İSTANBUL 61 yaşındayım, son 6 aydır sık sık idrara çıkma fakat tam boşaltamama, idrar atma mesafem de eskiye göre kısaldı, ayrıca geceleri ise en az 3 defa idrara çıkıyorum, acaba benim durumum ne olabilir? CEVAP: Saygıdeğer Zafer Bey, bahsettiğin durum tipik yaş grubuna da uyan prostat büyümesidir. Bazen prostatın ve mesanenin iltihabı da eklenebilir. Mutlaka üroloji uzmanına, "rektal tuşe" dediğimiz makattan parmakla muayeneni ol, kanda PSA dediğimiz idrar tahlilini yaptır. Hekiminin vereceği ilaçlar ve tavsiyelerle çok rahatlarsın. Fakat 6 aylık PSA ve ultrasonografi takiplerini ihmal etme! HER DERDİNİZİ BANA YAZIN Bu haftaki sağlık sayfamıza yaş günümde sürpriz yaparak beni sevince boğan, gazetemizin çok saygıdeğer Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak'a teşekkürlerimi ve sevgilerimi sunarak başlamak istiyorum... Bana sağlıkla ilgili her konuda soru iletebilirsiniz. Uzmanlık alanımın dışındaki konuları ise ilgili arkadaşlarımızı da misafir ederek sizlere elimden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışacağım... Adres: 29 Ekim Caddesi No: 23 Yenibosna-İSTANBUL e-mail: aile.doktoru@tg.com.tr HAFTAYA: GÜNEŞ KALPTEN VURUYOR
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.