Genç yaşta bitap düştüm!
21 yaşında biyoloji öğrencisiyim, boyum 1.84, kilom 86. Ailemde şeker, tansiyon ve kolesterol hastası var. Sigara da içiyorum, ağırlık çöktüğü için azalttım. 3 hafta önceki Ateroskleroz (damar sertliği) yazılarınızı okudum. Bende olanlar da bahsettiklerinizle aynı. Ayrıca migrenle başım dertte ve bu başarımı, hayatımı derinden etkiliyor. Doktorlar başlarından savdılar. En son psikoloğa gittim, "Hastalığım ne" diye sorunca beni azarladı. Lütfen bana bir çare bulun! > Ömer Ceyhun Özcan
Sevgili okuyucularımız, bu haftaki sayfamızı tamamen sizlere ayırdık. Gelen sorulardan birbirine benzer konuları seçip cevaplamaya çalıştık... Kıymetli Ömer Ceyhun kardeşimizin muzdarip olduğu şikayetlerinden başlayalım...
CEVAP: Sevgili kardeşim, sana öncelikli tavsiyem; taşıdığın genetik miras sebebiyle tansiyon, şeker ve yüksek kolesterol hastası olmana yüksek derecede adaylığından, bu hastalıkların zemin hazırladığı kalp krizi, felç ve damar sertliğinden korunman için düzenli ve hareketli bir hayat tarzını kendine rehber edinmen ve derhal sigarayı bırakmandır. Aksi takdirde 25 yaşından itibaren hayatını ciddi manada riske edici vahim durumlarla karşılaşman kuvvetle muhtemeldir. Bu gerçekten hareketle, hayatın her döneminde sağlıklı ve dengeli beslenmeye daima dikkat edilmelisin. Ateroskleroza (damar sertliği) zemin hazırlayıcı başta sigara olmak diğer tüm risk faktörlerinden (şişmanlık, hipertansiyon, şeker hastalığı, yüksek LDL ve trigliserid yüksekliği, hareketsiz sakin hayat tarzı) sürekli uzak durulmalısın.
Çok uzun süredir muzdarip olduğun baş ağrısı, sigara ve yemek sonrası ağırlık çökmesi ile zaman zaman görme bozukluları çekmen; ya sende mevcut hipertansiyon (tansiyonun 130/85'in üzerinde olması) ya da zararlı kolesterol LDL ve trigliserid yüksekliklerine bağlı gelişen aterosklerozdur. Damar sertliğinin herhangi bir yaş aralığının olmadığı, her yaşta görülebileceği hiçbir zaman akıldan çıkarılmamalıdır. Bu konu ile ilgili olarak bir dahiliye uzmanı meslektaşımıza teferruatlı muayene olup onun tespit ettiği bulgulara istinaden isteyeceği kan ve idrar tahlilleri ile görüntüleme tetkikleri sonucu vücudun biyokimyasal alt yapısı hakkında detaylı bilgi sahibi olunarak, hem diyet, hem de istikbale yönelik koruyucu tedavilerin planlaması yapılır. Pratik olarak hs CRP ve homosistein dediğimiz kan tahlilleri de gelişmiş damar sertliğinin varlığını bize endirekt gösterir. Hekimine danışarak mani bir durum yoksa, her akşam tok karnına 80-100 mg asetilsalisilik asit (aspirin) almakla damar sertliğinden korunup kalp krizi ve felçten de uzak kalmış olursun. Hareketli hayat tarzını benimseyerek her daim ideal kiloya da sahip olursan, Allah'ın izniyle ömrünü bahsettiğin rahatsızlık ve şikayetlerinden uzak kalarak huzurlu ve mutlu geçirirsin.
Nadir bir ihtimal de, ara sıra görme problemlerinin, bazen de elinin kolunun tutmaması, hissetmemesi, yer ve yön kavramlarını şaşırman, konuşurken, anlatırken zihnini toparlayamaman; daha önceki aylarda teferruatıyla anlattığım Multipl Skleroz (MS) hastalığını da akla getirmekte. Bu konu nöroloji uzmanı bir meslektaşımızın detaylı muayenesi ve yaptırtacağı tetkikleriyle netleştirilebilir. B1, B6, B12 vitamini ve alfalipoik asit tabletlerinden günde 1 adet alıp, senin aldığın Omega-3 kapsüllerinden de günde en fazla 1000 mg kullanmak kaydıyla 2 ayda bir, 1 ay ara vererek kullanabilirsin. Ancak damar sertliğini önleme açısından en sağlıklı gıda balık olduğundan içinde bulunduğumuz bu mevsimde bol bol, istediğin kadar suda buğulama veya ızgara tarzında yemen, omega asitleri açısından sana çok daha faydalıdır.
Soğuk algınlığının düşmanı muşmula
Uzmanlar C vitamini, karoten ve vücut direncini artıran polifenollerden zengin olan muşmulanın, nezle, grip ve soğuk algınlığı gibi kış hastalıklarının doğal ilacı olduğunu belirtiyor. Muşmulanın, yenidünya ile yakın ilişkili olduğu belirten Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Resul Gerçekcioğlu, ''Muşmula, çeşitli şekerler, organik asitler, pektin maddeleri yanında, C vitamini, karoten, polifenoller, antioksidan ve antikanserojen maddelerce çok zengin. Aynı zamanda bir lif deposudur" dedi.
Manda yoğurdu tüketenler geç doğum yapar mı?
Geç doğum riski olan hamile bayan için, "Manda gibi geç doğum yapan hayvanların yoğurdunu ya da etini yemişsin deniyor" bu gerçek mi? > Fatma Can
CEVAP: Fatma Hanım, kardeşim sorunuzu, memleketimizin önde gelen, benim de hizmet vermekten onur ve gurur duyduğum, son derece kaliteli ve güzide A grubu sağlık kuruluşlarımızdan Bağcılar TEKDEN Hastanesi'nin Kadın hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Havva Pars Ağargün'e yönelttim. işte cevabı: "Gebe bir hanımın ne zaman doğum yapacağı; genelde genetik, hormonal yapı ve kişinin içinde bulunduğu psikolojik durumla yakından ilgilidir. Geç doğumun, herhangi bir hayvanın yoğurdu veya etini yemekle uzaktan yakından alakası yoktur. Muhtemel doğum tarihi, en son adet görülen tarihten, hamilelik müddetince yapılacak rutin muayene kontrolleri ve tetkikleri sonucu belirlenir. Hamile olan bir hanım için yapılacak doğru uygulama, bir jinekoloji uzmanının kontrolü ve takibine girerek, verilecek tedavi ve tavsiyeleri harfiyen yerine getirmektir.
Grip salgını zatürreye zemin hazırlıyor
Grip sonrası ölümlerin asıl sebebinin grip virüsünün yaptığı veya grip sonrası bakterilerle gelişen zatürre olduğunu belirten uzmanlardan uyarı var... Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Kemal Tahaoğlu, gripten sonraki ölümlerin asıl nedeninin grip virüsünün yaptığı zatürre ya da grip sonrası bakteriler ile gelişen zatürre olduğunu belirtti. Yaşlılarda hastalığın hem daha ağır seyrettiğine hem de ölümcül olabildiğine dikkat çeken Tahaoğlu, özellikle 65 yaşın üstündekilerin 5 yılda bir zatürre aşısı yaptırmasını öneriyor. İngiltere ve ABD'de ölüm nedenleri arasında altıncı, Türkiye'de ise beşinci sırada yer alan zatürre akciğer dokusunun iltihaplanması olarak tanımlanıyor.
İhanete uğrayan kişinin psikolojisi düzeltilebilir mi?
Güvenlik görevlisiyim, hayatımda her şey ters gitmeye başladı. Bir kızı çok sevdim, fakat beni aldattı. Muğla'da iş bulamıyorum, bütün gün evdeyim. Dışarıda mutlu çiftleri gördüğümde içim acıyor. Öz güvenimi kaybettim, arkadaşlarım bile bana destek olmuyor, hiçbir şeyden tat alamaz oldum. Eski günlerime nasıl kavuşabilirim? > Metin A. / MUĞLA
CEVAP: Değerli kardeşim, dünyadaki hemen hemen her insanın hayatı, daima iniş ve çıkışlarla doludur. Hiçbir zaman devamlı monoton veya hep iyi ve hoş tarzda süregelmez ve gitmez. Yaşamakta olduğumuz dünyanın imtihan mekanı olduğunu unutmayalım. Peygamberimizin buyurduğu gibi, "Tam rahatın hiçbir zaman bulunmadığı ve de bulunamayacağı ebedi yurdumuz olan ahirete bir geçiş mekanı" sözünü şuurumuza yerleştirmeliyiz. Diğer yandan, hayatta insanlara karşı daima iyi niyet beslemenin yanında güven noktasında ise tedbirli hareket ederek, üzerine düşen maddi ve manevi vazifeleri yaptıktan sonra her konuyu Allah'a havale etmelisin. Benim başımdan da seninkine benzer bir olay geçti. İnsanoğlu kainatın en şerefli mahlukudur ama diğer yandan da size sürpriz yaparak en nankörü olabiliyor. Karşılaştığımız tüm hadiselerin daima Cenab-ı Hak'kın ilmi, dilemesi ve izni ile gerçekleştiği gerçeğini aklımızdan çıkarmamız lazım. Sana tavsiyem; meşru dairede çalışarak veya ticaret yaparak alın terinin karşılığı helal lokma ile rızkını temin et. Ben sabrımla, Yüce Rabbimin lütfuyla hepsinden kurtuldum. Allah'a sığınmalı, böylece moral ve motivasyonumuzun da zirveye çıkmasıyla her şeyden keyif alır ve mutluluk duyar hale geliriz. Buna rağmen istenen neticeyi elde edilemezsen, bir psikiyatri uzmanı meslektaşımızdan destek almanız uygun olur.