KALP-DAMAR HASTALIKLARINDAN KORUNMA YOLLARI
Yaşamak güzel şey, hayatın güzeli ise sağlıklı yaşamaktır. Kalbimizi korumanın en etkili ve en ucuz tedavi yöntemi, damarlarımızdaki kanın akışını tıkayan risk faktörlerini ortadan kaldırmaktır
Sevgili okuyucular, geçen hafta açtığımız kalp-damar hastalıkları dosyasına bu hafta korunma ve tedavi yollarıyla devam ediyoruz... Bu hastalıklarda risk faktörlerinin bazıları değiştirilebilir iken bazıları ise değiştirilemez (yaş, cins, aile hikayesi gibi). Bu durumda elimizde tek kart kalıyor; değiştirilebilir risk faktörleri. Mücadelede azami gayret göstermezsek, mazaallah ölüm riski her an peşimizde olur... İsterseniz lafı fazla uzatmadan bu basit tedbirleri sıralayalım:
İŞE KİLOLARDAN BAŞLAYIN
>> Öncelikle ideal kiloya inilmeli, kilo normal ise almamaya dikkat ve itina gösterilmelidir.
>> Kişide hastalık yoksa kötü kolesterol 130mg/dl altına, varsa 100mg/dl altına düşürülmelidir.
>> Yemeklerde öğün atlanmamalı. Öğün aralarında meyve yiyin, tatlılardan mutlaka kaçının.
>> Doymuş yağ oranı yüksek olan yiyecekler yerine nişastalı ve lifli besinler tercih edilmelidir.
>> Bitkisel besinleri, haşlanmış, ızgara yemekler tercih edilmeli, kızartmalardan ise kesinlikle kaçınılmalıdır.
>> Hazır gıdalardan ve hayvansal gıdalardan mümkün olduğunca uzak durulmalıdır.
TAVUĞUN DERİSİNİ YEMEYİN!
>> Kırmızı et yerine beyaz et özellikle balık tüketilmelidir. Tavuğun derisi çıkartılmalı ve etin üzerindeki yağlar ise titizlikle ayrılmalıdır.
>> Sosis, sucuk, salam ve pastırma ile bütün sakatatlardan kesinlikle uzak durun.
>> Yumurta ve yumurtalı besin tüketimi azaltılmalıdır.
>> Tam pirinç, kuru fasulye gibi kompleks karbonhidratlar yenilmelidir.
>> Süt ve ürünleri yağsız tüketilmeli. Krema, kaymak ve tereyağı yenilmemelidir.
>> Eğer tansiyon da yüksekse tuzun bırakılması gerekir.
HEYECANDAN UZAK DURUN
>> Düzenli egzersiz yapılmalıdır. Bu iyi huylu kolesterolü yükseltip, kötüyü ise düşürecektir.
>> Egzersiz olarak; haftada 5 gün ve her gün 45 dk. olmak üzere yürüyüş yapılmalıdır.
>> "Gizli kalp hastalığı" şüphesi olan kişilerde veya kalp hastalığı şüphesi uyandıran şikayetleri bulunan kişilerde efor testi yapılmalıdır.
>> Bir diğer tehlike ise modernlikle hayatımıza giren stres.
>> Heyecan da kalp damar sisteminde fizik egzersizlerde olduğu gibi etki gösterir.
Bünyenizi yoran zararlı alışkanlıklardan kaçının
>> Alkol: Damarların endotel denen iç tabakasını eriterek, kanın damarlardan dokular arasına sızmasına yol açar.
>> Alkoloidler: Başlıcaları çay, kahve, kakao ve sigaradır. Bunlar, kalp ve damarlar üzerinde zararlı tesir yaparak, erkenden yıpratırlar. Sinir sistemini etkileyerek, kalbin ritmini bozarlar. Ayrıca, tansiyona ve damar sertliğine sebep olur. Sigara, kalbin çalışmasına ve yorulmasına yol açar.
>> Et ve mamülleri: Özellikle yağlı etler, kolesterol ihtiva ettikleri için kalbe ve damarlara zararlıdır.
>> Beyaz ekmek ve şeker: Bunlar, kanın katılaşmasına ve dolaşımın yavaşlamasına sebep olurlar.
ASPİRİN VE CEVİZLE KALBİNİZİ KORUYUN
Kalp krizi ve felcin tedavisi ve oluşumunun önlenmesinde aspirinin sayısız faydaları var. Aspirin; zedelenmelerde damardaki delikleri kapatan yapışkan bir kitle oluşturmasını azaltır ve pıhtılaşmayı zayıflatır. Özellikle krizin ilk saatlerinde alınmalıdır. Ama tansiyon yüksekse, ailenizde felç, kanama bozukluğu, ülser, karaciğer ya da böbrek yetmezliği varsa, varfarin (Coumadin) gibi pıhtılaşmayı önleyen ilaçlar alınıyorsa, kaçınılmalıdır. Ayrıca zeytinyağı ve özellikle öğünler sonunda yenilen belli miktar cevizin kalp ve damar sağlığı için yararlı olduğu, yağlı besinlerin damarlara verdiği zararı önlediği bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Tedavi için alternatifleriniz var
Kalp-damar hastalıkları tedavisine, klinik belirtiler vermeden önce başlamak gerekir. İşte tedavi yolları:
>> Tedavide öncelikle beslenme alışkanlıkları yeniden düzenlenir; aspirin gibi ilaçlar kullanılır.
>> Bundan başka, damarlarda darlık veya tıkanıklık görüldüğünde, balon anjiyoplasti yapılabilir.
>> Gerekli durumlarda balona ek olarak o bölgeye, uygunsa yine balon yardımıyla stent konur.
>> Balon uygun değilse, bypass cerrahisi (köprü damar) veya ilaç tedavisi tavsiye edilir.
TEHLİKELİ YAĞLAR
Yağ asitleri, doymuş ve doymamışlar olarak ikiye ayrılırlar. Doymamışlar da içerdikleri çift bağ sayısına göre tek çift bağlı ya da çok çift bağlı olabilir. Doymuşlar kolesterolü çok, tek çift bağlılar az etkilerken, çok çift bağlılar düşürür. Besinlerdeki yağların asit içerikleri:
1- Süt ürünleri, kara hayvan yağları doymuşluk bakımından çok zengindir.
2- Yerfıstığı yağı, zeytinyağı ve yumurta sarısı tek çift bağlı zenginidir.
3- Mısır, soya ve ayçiçek yağları ile balık yağları çok çift bağlı zenginidir.
Damar sertliği olanlar; 3'üncü gruptaki yağları içeren besinleri almalılar. 1'inci gruptakilerden kesinlikle kaçınmalı, 2'nci gruptakilerden ise çok az tüketmelidir.
OKUYUCUYA CEVAPLAR Dikkat, direkten dönmüşsünüz!
> Hüseyin Eken / İSTANBUL
Yaşım 42, boyum 170 ve kilom 90. İki kalp damarımda % 80 darlık görüldü ve stent takıldı. Tansiyon, şeker ve kolesterolüm de yüksek. Kilo ve perhiz için ne yapmalıyım?
CEVAP: Sizde tipik metabolik sendrom tablosu mevcut. Adeta direkten dönmüşsünüz. Kendinizi seviyorsanız acilen hekim kontrolünde ciddi bir perhize girerek ve yürüyüşle kilo verin. İlaçları da düzenli kullanın. HbA1C değeriniz 6.5'u, LDL-Kolesterolünüz de 100'ü, mümkünse 70'i geçmesin. Bol balık, yeşillik tüketerek ve uygun egzersizle de HDL-Kolesterolünüzü 45'in üzerine çıkartmaya çalışın. Aksi takdirde takılan stentler de en geç 6 ayda tıkanacak, emekler boşa gidecek. Allah korusun her an için çok daha kötü sonuçlar sizi beklemektedir. Aman dikkat!
Kanserle ilgisi yok panik yapmayın!
> Rumuz Okan / İSTANBUL
58 yaşındayım, şeker ve tansiyonla alakalı 5 senedir tedavi görüyorum. Sigarayı bıraktım, 5 kilo aldım. Son zamanlarda makatımın 1 cm gibi sağında zaman zaman rahatsız edici bir ağrı olmaya başladı, kanser gibi değişik endişelerim var, ne olabilir?
CEVAP: Öncelikle kilonuzu ideal değere yaklaştırarak şeker ve tansiyonunuzu tamamen normale getirin, bahsettiğiniz şikayet sizin gibi şeker hastalarında daha kolay gelişebilen perianal apse denen makat etrafında ağrı ve şişlikle kendini gösteren iltihabi duruma benzemekte. Kanserle şikayetinizin ilgisi yok, panik yapmayın lütfen! Genel Cerrahi uzmanına muayene olun, onun yönlendirmesi ile hareket edin.
Tansiyonla birlikte vücudum da titriyor
> Sezcan Serinyel
37 yaşındayım, 5 aydır kalp çarpıntım var ve tansiyonumda 90/60 ama sık sık 1 derece ya yükseliyor ya da derece düşüyor, vücudumda titremelere yol açıyor. Psikolojik mi?
CEVAP: Çarpıntıların gerek kalp ve gerekse de kalp dışı sebepleri vardır. Kardiyoloji uzmanı bir mesele olmadığını söylediğine göre, kalp dışına bakalım. Hipertiroidi dediğimiz boyundaki tiroid bezinin aşırı hormon salgılamasına ve kansızlığa bağlı olabileceği gibi, aşırı stres, gerginlik, panik atak gibi psikolojik faktörlerden dolayı da olabilir. Önce bir iç hastalıkları uzmanına muayene olun. Concor adlı ilaç, tansiyonunuzu daha da düşürebileceğinden kesilmeli, onun yerine Dideral adlı ilaç kullanılırsa çarpıntı ve tansiyon daha rahat kontrol altına alınabilir.
Duştan sonra bile cildim yağlanıyor
> Erol Elik / ZONGULDAK
60 yaşındayım kendimi bildim bileli cildim çok yağlı, en çok 2 günde bir muhakkak duş alırım. Yağlı yiyeceklerden uzak duruyorum. Bir türlü çözüm bulamadım. Neler tavsiye edersiniz?
CEVAP: Kiloluysanız ideal kilonuza inin, kuruyemiş, sakatat, çikolata, kola, yumurta, hayvani yağlardan mutlaka uzak durun. Her gün en az 30 dk. egzersiz yapın. Bol sebze, salata, yeşillik yiyin. Et ihtiyacınızı balıktan karşılayın. Ekmeği de tam tahıl buğday, veya çavdar ekmeği dahi olsa öğün başı 1 dilimi geçmeyin. Çayı şekersiz için. Her şeyin düzeldiğini göreceksiniz.
Öğrenci yurdunda yemek menüsü
> Hüseyin KÜÇÜK
Yaşadığım yerde 220 kişilik öğrenci yurdu var. Yemek menüsü konusunda bize neler tavsiye edersiniz?
CEVAP: Yaş, cinsiyet, mesleğe ve günlük aktiviteye göre ihtiyaç duyulan kalori miktarı değişir. Beslenme programlarında önemli olan her gıdadan ihtiyaç miktarı almaktır. Öğrenci yurdundakilerin tamamına yakını büyüme ve gelişme çağında olduğundan proteinden zengin et, tavuk, balık ve süt ürünleri ile kuru bakliyat gibi gıdalarla fazla beslenilmelidir. 3 ana 2 ara öğün planlaması da uygun olur. 1.ara öğün 10-10.30, 2. ara öğün de 16-17 arası olabilir. Ara öğünlerde meyve, hafif ve az miktarda unlu mamüller tüketilebilir. Sebze, meyve ve her türlü salata vitamin ve mineral yönünden zengin olup bol bol yenilmelidir.
Midenin stresle ne alakası var demeyin!
> Ümit Çelebi / ÇANAKKALE
49 yaşındayım midemde ve göğüs kafesinin altında ağrı var. Safra kesesini aldırdım, tetkiklerim temiz ama bu ağrıyla yaşamaktayım. Teşhis hep kolit, dispepsi ve İBS. Bunun çaresi, ilacı yok mu?
CEVAP: Tetkikler normal çıktığına göre, şikayetleriniz tamamen stres, gerginlik, endişe ve aşırı titizlik gibi duygusal kişilerde görülen İrritabl Barsak Sendromuna uymakta. Zaman zaman kabızlık, ishal, karın ağrısı, şişkinlik ve hazımsızlık şikayetleri kişinin karakter yapısına göre uzun yıllar devam edebilir. Öncelikle her şeyi kafaya takmayın, geniş olun, üzerinize düşeni yapın, gerisini oluruna bırakın! Dahiliye uzmanının vereceği ilaçları düzenli kullanın, bulgur pilavı ve acıdan da 1 ay süre ile uzak durun. Hemen rahatladığınızı göreceksiniz!
Burun spreyi size zarar verebilir...
> Şahin Galip Durum / İZMİR
Burnumda tıkanıklık oluyor. Sprey kullandığımda rahatlıyorum, zararı olur mu?
CEVAP: Sorunuzu kardeşlerim olan Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi KKB Uzmanı Op. Dr. Faruk ÖZKIRIŞ ve Kayseri TEKDEN Hastanesi KBB Uzmanı Op. Dr. Mahmut ÖZKIRIŞ'a sordum. Burun tıkanıklığına gerek alerjik ve gerekse de sistemik bazı hastalıkların seyrinde veya bu şikayete yol açan sinüzit, geniz eti ve kronik burun iltihapları gibi birçok sebebin olabileceğini, KBB uzmanı tarafından muayene edilmesi gerektiğini, sadece burun spreyi uzun süreli kullanmanın zararlı bile olabileceğini ifade etmişlerdir.
Kilom, sigaram yok damarlarım tıkandı
> Harun Pamuk / İSTANBUL
53 yaşında, öğretmenim. Annem şeker hastası. 2 damarıma stent takıldı. Yemek sonrası merdiven çıktığımda nefes nefese kalıyorum. Ne yapmam lazım?
CEVAP: Hocam, öncelikle sıkı ve düzenli perhiz yapmanız şart. Şekeriniz açlık 125, tokluk da 150'yi, HbA1C'de 6.5'u, LDL-Kolesterol de 100'ü geçmesin! İlaçlarınızı da hekim kontrolü altında, düzenli ve dozunda kullanın. Sizin durumunuz şeker hastalığının başlı başına kalp-damar hastalığı yaptığının tipik örneği. Aman dikkat! Aksi takdirde tüm emekler boşa gider ve üzücü sonuçlarla karşılaşılır!
HER DERDİNİZİ BANA YAZIN
Bana sağlıkla ilgili her konuda soru iletebilirsiniz. Uzmanlık alanımın dışındaki konuları ise ilgili hekim arkadaşlarımızı da misafir ederek sizlere elimden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışacağım...
e-mail: aile.doktoru@tg.com.tr Faks: 0 (212) 454 31 00
Adres: 29 Ekim Cad. No: 23 34197 Yenibosna-İSTANBUL