KÖTÜ KÖTÜ HAYALLER!..
Akşama kadar iftarda neler yiyeceğimizi hayal edip dururuz... Halbuki bir tas çorba, bir kap yemek ziyadesiyle bünyemize yeter. Tıka basa doldurulan mideler sabaha kadar bizi huzursuz eder.
AZI KARAR, ÇOĞU ZARAR
Ülkemizde sofraya insana yetecek yemeklerin maalesef 2-3 katı konmaktadır. Saatlerce aç kaldığımız için vücudun ihtiyacından çok fazla yemek yenir.
BU AY MİDENİZİ DİNLENDİRİN!
İftar ve sahurda beslenme kurallarına uyulduğu takdirde, hem sağlığımızı korumuş hem de ramazan boyunca sin-dirim sistemimizi dinlendirmiş oluruz
Kıymetli okuyucularımız ramazanın bir haftasını geride bıraktık. Umarım beslenmenize dikkat ediyor ve rahat bir oruç geçiriyorsunuzdur. Çevremden aldığım kanaat; ülkemizde baş gösteren çöl sıcaklarına rağmen orucun o kadar da zor geçmediği yönündedir. Rabbimden serin günler dileyerek geçen hafta başladığımız yazımızı bugün sonlandırıyorum... İftar ve sahurda yanlış beslenmede en çok yapılan hataları şöyle sıralayabiliriz:
ÇOK YEMEK: Boş olan mideye çok yemek yiyerek yüklenildiğinde sindirim zorlaşır, bu da ağırlık, ekşime, yanma, bulantı, uyuklama gibi sıkıntılara yol açar. Bağırsaklarda ise şişkinlik, kabızlık ve gaz gibi problemler oluşur. Bu sebeple sofrada yiyebileceğimiz kadar yemek bulunursa, vücudumuza boş yere yükleme yapmamış ve sağlığımızı da korumuş oluruz.
ÇABUK YEMEK: En çok yapılan hatalardan biri de çok çabuk ve yeterince çiğnemeden yemek yemektir. Hazım önce çiğnemeyle başlar. Beyin doyma emrini 15-20 dakikada verir, çabuk yemek yediğimizde kendimizi aç hisseder ve lüzumundan fazla yeriz. Ağızda yeterince çiğnenmeyen yiyecekler, sindirim sistemini zorlayacağı için zamanla birçok hastalığa zemin hazırlar. Her zaman gıdaları yavaş ve iyice çiğneyerek yemeliyiz.
ÇOK ÇEŞİTLİ YEMEK: İftar sofralarımızın zenginliği ve yiyeceklerin çok çeşitli olması, bunların sağlık ve beslenme kurallarına uygun olmaması başta sindirim sisteminin zorlanmasıyla birlikte birçok rahatsızlığa yol açar. İftar menüsü hazırlanırken aynı gruptan 2 yemeğin olmamasına, yemeklerin karın doyurucu, renk ve kıvam bakımından birbiriyle uyum içinde olmasına dikkat edilmelidir.
YEMEKTE ÇOK SU İÇMEK: Bütün gün su içmediğimiz ve yemekte de ağır şeyler yediğimiz için doğal olarak su içme isteğimiz de fazla olur. Yemek arasında çok su içmek, mide özsuyunun sindirime yardımcı olan enzimlerinin yapısını bozacağından sindirimi zorlaştırır. Yemek sırasında en fazla 1 bardak su içmek, bütün gün boş olan midenin yemeklerle zorlanmasının dışında bir de suyla sindirimi yavaşlatmasını engeller.
SAHURA KALKMAMAK: Özellikle çalışanlar iftarda fazla yemek yiyerek sahura kalkmamakta, bazımız da fazla yemek yemektedir. İkisi de yanlış. Gündüz boş kalan mide, asit salgısını artırarak çeşitli rahatsızlıklara yol açar. Uzun süren açlık, kan şekeri ve tansiyonun düşmesine yol açabilir. Uyku sırasında sindirim yavaşlayacağı için, çok yemek rahatsız eder.
AÇ KARNINA SİGARA İÇMEK: İnsan sağlığına, özellikle solunum yolları ve kalbe sigaradan daha zararlı hiçbir madde yoktur. Ramazan'da sigara tiryakilerinin çoğu, iftar yemeğine başlamadan hemen bir sigara yakarlar. Aç karnına içilen sigaranın zararları çok daha fazla olup, Allah korusun kalp krizine çok açık davetiye çıkarttığından yemekten önce kesinlikle sigara içilmemelidir.
Spor iftardan 2 saat sonra
> Profesyonel sporcular, dozajını biraz azaltarak günlük aktivitelerine devam edebilir. Ramazanda yeni bir spor dalına başlanılmamalı.
> Öğleden sonra spor yapılırsa, uzun süre aç kalındığından dolayı kan şekeri ile ve metabolizmayla ilgili bazı sıkıntılar ortaya çıkar. Spor iftardan 2-3 saat sonra yapılmalıdır.
> Oruçlu iken spor yapanların dikkat edeceği en önemli nokta, sporun süresi ve şiddetidir. Kişinin uzun süredir yaptığı sporu, oruçluyken devam ettirmesinde bir mahsur yoktur. Sadece ramazan müddetince dozu düşürülmelidir.
BAYILMA HİSSİ OLABİLİR....
> Yazın vücut ısısı artmakta ve metabolizma bu yeni duruma uyum sağlamak için yoğun çaba sarfeder. Özellikle yüksek tansiyon, kalp yetersizliği ve koroner kalp hastalıklarında artış gözlenir.
> Sıcaklıkların etkisiyle artan terle birlikte su ve mineral kaybı sonucu gündüz vakti bayılma hissi, bulantı, baş dönmesi gibi şikayetler ortaya çıkabilir.
A'dan Z'ye TAVSİYELER Hayatta her şeyin bir kuralı olduğu gibi yemek de özen ister!
> 4 BESİN: Bu ay dengeli beslenmek için süt-süt ürünleri, et-yumurta-kuru baklagiller, sebze-meyve ve ekmek-tahıldan yeterli miktarda alınmalı.
> 4 ÖĞÜN: Sahur ve iftarda 2 ana öğün, iftardan sonra 1-1.5 saat aralıklarla 2 ara öğün şeklinde düzenlenmeli.
> SAHUR: Ramazanın en önemli öğünüdür. Sadece su veya gece yatmadan önce sahur yapmak zararlıdır. Kalkmamak yorar ve 16 saat olan açlığı 20 saate çıkarır. Hafif bir kahvaltı ya da çorba, sebze ve zeytinyağlı yemekler tercih edilmeli. Kızartmadan uzak durulmalı ve bol su içilmeli.
> İFTAR: İftar sofralarında fazla yemek bulunur. Hızlı ve çok yemek kilo alımına zemin hazırlar. Yemekler yavaş yavaş ve iyice çiğnenerek yenmeli. Mesela suyla iftar açıldıktan sonra, çorba ve salata alınıp, 15 dakika aradan sonra ana yemeğe geçilmesi metabolizmaya binen yükü azaltır.
> GECE: Tatlı olarak sütlaç, keşkül, güllaç gibi sütlü tatlılar yemekten 1 saat sonra, yatmadan en az 1 saat önce ise 1-2 porsiyon ve aradan hafif içecek ve kuruyemişler iyi gelir. Çay-kahvenin ise iftardan 1 saat sonra içilmesi idaeldir.
> PİŞİRME: Daha hafif ve sağlıklı olması için yemekler kızartma ve kavurma yerine; haşlama, ızgara, buğulama veya fırında pişirme tarzı hazırlanmalıdır. Yoğurt ve salata eksik edilmemelidir. Asitli içecekler yerine ayran alınabilir.
> SU: Günde 1.5 - 2 litre su içmelidir. Yemekle beraber su kısıtlanarak iftarla sahur arası yarım saatte bir bardak su uygundur. Çay, kahve gibi kafeinli içecekler vücudumuzdaki suyu kullanıp azaltırlar!
> HİJYEN: Dışarıda satılan yiyeceklerden kaçınılmalı, çabuk bozulabilen gıdalar açıkta bekletilmemeli, hijyene dikkat edilmelidir. Kabızlığı önlemek için lifli gıdalar, meyveler ile ceviz, fındık, badem gibi kuru yemişler tercih edilmeli.
> TERAVİH: İftardan 1 saat sonra kısa yürüyüş, Teravih Namazı sindirime yardımcı olur...
OKUYUCULARIMIZA CEVAPLAR Sadece 3 adet üzüm yemelisin!
> Halil Gülcü
> Şeker hastasıyım, ilaç kullanmıyorum, yediklerime içtiklerime dikkat ediyorum (bol su-hurma-peynir-süt-tahıl ezmesi-sebze yemeği-çorba). Ayrıca iftar sonrasında 1 saat yürüyüş yapıyorum. Bana değerler normal geldi. Siz ne dersiniz bu duruma?
CEVAP: Halil Bey, metformin grubu ilaçların 850 mg'lığından 2X1 tok mutlaka almalısın! Değerlerin çok iyi, fakat hurmada şeker olduğundan iftarda 1 taneden fazla almamalısın! Kavun ve karpuzdan 1-2 çatallık tadımlığın dışında yeme, 1 adet kayısı ve yarım şeftali, 3 adet siyah üzüm, 1 incirden fazla yememelisin. Sarı ve kırmızı elma da hiç yeme, yeşil ekşi elmadan da ancak yarım yiyebilirsin! Öyle her şeyi yeme.
Hamileler nasıl oruç tutabilir?
> N.A.
> 4 aylık hamile arkadaşım, tele-vizyonda, bebeğin suyu az olursa zeka geriliğine sebep olacağını izlemiş. Oruç tutmak istiyor ama kararsız. Doktoruna sorsa kesin tutma diyeceğinden emin...
CEVAP: Değerli okuyucum, arkadaşınızın ilave bir hastalığı yoksa günlük vitamin ve demir takviyelerini alarak, iftar sonrası dengeli beslenip çorba, çay, ayran gibi sıvılarını alarak herhangi bir şikayet hissetmedikten sonra oruç tutmakla hiçbir sıkıntısı olmaz. Rabbim vücut metabolizma ve biyokimyasını dengede tutacak şekilde böbrek ve karaciğere öyle muazzam sistemler yerleştirmişti ki, insanoğlunu o kadar da hemen kısa süreli açlık ve susuzluk durumlarında kolay kolay, bazı ön yargılı hekimlerin iddia ettikleri gibi olumsuzluklar gelişmez. Ayrıca oruç tutmakla ruhen kendini son derece mutlu hisseden bir kişi, bedenini de her yönüyle sağlıklı kılmış olmaktadır. Geçen haftaki yazımızda saydığımız istisnalar dışında günümüzdeki tıbbi gelişmelerle hemen hemen herkes oruç tutabilir.
İlaçlarını kullan problem olmaz
> Sefa Şenoğlu
Doktor Bey, guatr hastasının oruç tutmasında bir mahzur var mı?
CEVAP: Sayın Şenoğlu, guatr, gırtlağı çevreleyen ve vücudun tüm işleyişinin normal ahenk içinde olmasını sağlayan Tiroid dediğimiz iç salgı bezinin normalden fazla büyümesine denir. Çeşitli sebepleri vardır. Ama hangi tipi olursa olsun çok rahatlıkla ilaçlar Hipotirodi dediğimiz az çalışanında günde 1 defa aç karnına veya Hipertirioidi denilen fazla çalışan yani zehirli guatr denen tipinde ise iftar ve sahur olmak üzere ilaç dozları ayarlanarak çok rahatlıkla oruç tutulabilir.
Oruca, inanca saygılı doktor karar vermeli
> Latif Köksal
> Eşim, şeker ve hipertansiyon hastası, doktoru oruç tutmamasını söyledi. Vebal altında kalmamak için ne yapmalı?
CEVAP: Sayın Köksal, yengemizin kilosu fazla ise diyetle birlikte mekik ve çömelme hareketleri yaptığı takdirde, hekiminin kontrolü altında sadece geceleri yatmadan önce uzun etkili insülin ve ağızdan ilaçlarla şeker kontrolü sağlanıp genel durumu da düzeltilebilir. Böylece sıkı perhiz ve düzenli ilaçlarla günde 2 defa insülin bırakılabilir. İnanca saygılı bir uzman hekimin takip ve kontrolü altında karar verilir. Tansiyonu 120/70 seviyelerinde ve TSH tahlili de normal sınırlarda ise; tansiyon ve tiroid ile ilgili ilaçları iftar, gece 23 ve sahura göre ayarlanarak, kontrendikasyon dediğimiz mani bir durum da yoksa, mutlaka iftar sonrası 300 mg aspirin ve 1 tb B1, B6, B12 vitaminini de almasında çok fayda vardır. Bu şartlar altında ruhen kendini daha da rahat hissedeceği için uzman hekimi kontrolü altında oruç tutabilir, duruma göre gerekli tedbirler alınabilir.
15 yaşında alt ıslatma olur mu?
> Rumuz S.F.
> 15 yaşında erkek kayınbiraderim altını ıslatıyor. Anne babası küçük yaştayken ayrıldı. Doktor, "fiziki problemi yok" demiş...
CEVAP: Kıymetli okuyucumuz, geçen yıl geceleri alt ıslatmayı detaylı bir şekilde işlemiştik. Geceleri alt ıslatma büyük çoğunlukla irsiyete, kısmen de psikolojik sıkıntılara bağlıdır. Yapılan muayene ve tetkikleri normal çıkmışlarda çoğunlukla ergenlikle kendiliğinden düzelir. Çok azında ise 20-22 yaşına kadar devam edebilir. Burada bu tür sıkıntısı olan çocuk veya kişilere ebeveynin, arkadaşlarının ve yakınlarının moral ve manevi yönden destek olmaları çok önemlidir. Bir de özellikle çocuk veya kişi gün içinde ağır fizik efor gerektiren aktivitelerden uzak durmalı, akşam yemeği sonrası da aşırı terleme, ishal gibi su kaybı yoksa 1-2 bardaktan fazla su içmemeli ve meşrubat, kavun, karpuz gibi sulu gıdalardan uzak durmaları son derece uygun olur. Bu tür çocuk ve kişiler yatmadan önce mutlaka mesanelerini tam boşaltıp yatmalı, uykunun 1. saatinde de tuvalete kaldırılarak idrar yapmaları sağlandığı takdirde inşallah büyük ölçüde başarılı olunacak ve bu sıkıntıdan kurtulacaktır. Tüm bunlara rağmen yine de olursa, hekim kontrolü altında antikolinerjik özelliği olan antidepresan ilaçlardan da oldukça fayda görürler.
HER DERDİNİZİ
BANA YAZIN
Bana sağlıkla ilgili her konuda soru iletebilirsiniz. Uzmanlık alanımın dışındaki konuları ise ilgili hekim arkadaşlarımızı da misafir ederek sizlere elimden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışacağım...
e-mail: aile.doktoru@tg.com.tr
Adres: 29 Ekim Cad. No: 23 Yenibosna-İSTANBUL