Sağlıklı beslen soğuktan korun

MODALAŞAN FAST-FOOD BİZİ BİTİRİYOR Günümüzün yoğun koşuşturmasında fast-food ve abur cubur hazır yemeklerle ayakta açlığımızı dindirmeye çalışıyoruz. Bu yanlış alışkanlıkların bedelini ise hastalık olarak ödemekteyiz. Kıymetli okuyucularımız, bu hafta sizlere sonbahar ve yaklaşan kışı hasta olmadan geçirmenin pratik tedbirlerinden kısaca bahsetmeye çalışacağım. İnsanoğluna Allah tarafından bahşedilmiş en büyük nimetlerin başında sağlık gelir. Sağlığı bozulmuş bir insan hayatta hiçbir şeyden keyif alamaz, maddi ve manevi görevlerini yerine getiremez. Sağlık genellikle kendiliğinden var olan bir nimet olarak algılansa da kaybedildiğinde ancak değeri anlaşılır. Sağlıklı olma, sadece fiziki değil aynı zamanda zihni ve ruhi iyi olma hâlidir. "Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur" atasözümüz bu ilişkiyi çok güzel ifade eder. SAKIN 'BOŞ VERMEYİN!' Beslenme ve yaşantısına dikkat etmeyen, stresi kontrol etmesini bilmeyen, genel manada hayata iyimser bakmayan, spor yapmayan, kendine dinlenme fırsatı vermeyen bir insan, sağlığını koruyamaz. Sağlıklı bir hayat için alınması gereken tedbirlerin çoğunu, günlük hayatta basit ve kolay uygulanabilir kurallar oluşturur. Yaz aylarında biraz daha dikkat edilen dengeli beslenme, kilo kontrolleri ve hareketli hayat; kış mevsiminin yaklaşmasıyla yerini düzensiz beslenme alışkanlıklarına, hareketsiz yaşama ve kilolara bırakmamalı. Eğer kendimizi boş verirsek vücut direncimiz düşer ve daha kolay hastalıklara yakalanırız. Vücut direncini artırmak ve güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmak için; dengeli ve düzenli beslenmek, stresli durumlar karşısında o mesele ile ilgili tüm üzerimize düşenleri sonuna kadar yaptıktan sonra gerisini Allah'a havale etmek en doğru yoldur. Ayrıca havaların soğumaya başladığı bugünlerde vücut ısı dengemizi koruyabilmek için mevsime uygun giyinmek, vitamin ve mineral kaynağı olan mevsim sebze ve meyvelerini bol tüketmek, yeteri kadar uyumak, sigaradan ve havası kirli ortamlardan uzak durmak, hareketli bir hayat tarzında yaşamak; immün (bağışıklık) sistemimizi güçlendirerek bizleri viral ve bakteriyel mikroorganizmalara karşı hazır ve tetikte kılarak korur. BU KIŞ GRİPTEN KURTULUN Böylece hem soğuk algınlıklarına yakalanmaktan korunmuş hem de keyifli bir hayat yaşamış oluruz. Grip gibi inatçı ve her yıl farklı bir mikropla beslenen bir hastalıktan da korunmuş oluruz. Temel sağlık kurallarına uyduğumuz takdirde, bedenimizle ve çevremizle barışık, manevi yapımız da güçlü olarak hayatımızı mutlu bir şekilde idame ettiririz. Sağlıklı ve dengeli beslenme için; protein, karbonhidrat, yağ, vitamin, mineral, su ve eser element dediğimiz maddeleri temin için gıdaları yeterli miktarda ve zamanında almalıyız. ZİNDE kalmanın formülleri MEKANLARI her yarım saatte bir 3'er dakika kadar havalandırmaya çalışın. Sıcak ortamdan soğuğa geçişte mutlaka vücut ısı dengesini bozmayacak kalınlıkta giyinin ve kirli ortamlardan uzak durun. BOL Bol sebze, meyve ve yeşillik tüketerek vücut direncinizi arttırın. Hareketli bir hayat tarzı geliştirilmeli, oturduğunuz yerden her yarım saatte bir kalkıp 3-5 dakika tur atın... MERAK EDİLENLER Mevsim değişimleri kadını neden yorar? * Mevsim dönüşümlerinde genelde gerginlik, uyku bozuklukları gözlenir. Ayrıca kadınlarda adet dönemlerinde düzensizlik yaşanabilir. Bu dönemlerde folik asit bakımından zengin besinlerin tüketilmesi gerginliği, stresi azaltabileceği gibi uyku bozukluklarını da giderir. Özellikle koyu yeşil yapraklı sebzeler, nohut, mercimek, kuru fasulye, soya, bakla gibi besinler, meyvelerden muz, bu dönemler için uygun gıdalardır. Ancak sebzelerin suyunu dökmek, çok pişirmek folik asit kaybına sebep olur. Ayrıca günde bir bardak az yağlı süt, ıhlamur içmek ve haftada 2 defa yumurta yenmesi hem adet dönemi sıkıntılarına iyi gelir, hem de uyku düzenine yardımcı olur. Ihlamur içerdiği uçucu yağ fernasolün etkisiyle idrar söktürücü, sakinleştirici, uyku verici özelliklere de sahiptir. Tatlılar soğuklara karşı iyi gelir mi? * Aşırı tatlı tüketimi metabolik dengemizi bozar. Şekerli gıdalar, akyuvarların bakterileri yutma ve yok etme kabiliyetini azaltır. Bundan dolayı şeker tüketiminin en az seviyeye indirilmesi gerekir. B vitaminleri bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Günlük diyetinizde vitamin bakımından zengin bulgur pilavı, çavdar ekmeği, bamya, tarhana çorbası gibi gıdalara yer vermemiz uygun olur. Çay, kahve, salep ve bozanın ölçüsü... * Siyah çay ve kahvenin sağlık açısından pek bir faydası olmadığı gibi aksine sıvı kaybına yol açarak susatır. Sıcak içecekler özellikle çiçek ve meyve çayları soğuk havalarda oldukça faydalıdır. Günde iki fincan uygundur. Salep, boza gibi içeceklerin aşırı kalorili oldukları unutulmamalı ve makul tüketilmelidir. Kimler grip aşısı olmalı? * 50 yaş ve üzerindekiler. * Huzurevinde yaşayan veya kronik bakım altında olanlar. * Kalp ve akciğer hastaları ile astım gibi kronik hastalığı olanlar. * 6 ay-18 yaş arasında uzun süreli aspirin tedavisi gören çocuklar. * Kronik hastalık sebebiyle son 1 yıldır hastanede yatan veya tedavi görenler. * HIV pozitif olanlar. * Kalabalık ortamlarda yaşayan öğrenci ve askerler ile diğer meslek grupları. Soğukları sağlıklı beslenerek yenin! * Her gün kahvaltı yapılmalı. * Öğle yemeği ertelenmemeli ve atlanmamalı. * Akşam yemeğinde aşırıya kaçılmamalı. * Öğün aralarında abur cubur yenmemeli. * Gece yatarken yemek yenmemeli ve atıştırılmamalı. * Yemek yerken kitap ve gazete okunmamalı. * Kırmızı et yerine balık, katı yağlar yerine zeytinyağı ve sıvı yağlar tercih edilmeli. * Beslenme tarzımızda sebze ve meyveler ağırlıklı olmalı. * Gün içinde yeterli su içilmeli. * Posalı gıdalar yenmeli. * Gazlı içecek ve meyve suyu yerine meyvelerin kendisi tercih edilmeli. * Tuz azaltılmalı. OKUYUCUYA CEVAP Alerjim var köpek besleyebilir miyim? > Necla Karahalil * Ihlamur, bal ve çimene karşı alerjim var. Evimde bir köpek beslemek istiyorum. Köpeğe ya da kediye alerjim yok. Bu beni etkiler mi yoksa evimde hayvan beslemekten tamamen uzak mı durmalıyım? CEVAP: Günümüz şartlarında apartman hayatında evlerde kedi-köpek beslemek, hem genel hijyen, hem de sosyal ilişkiler açısından uygun değil. Hele de sizin gibi alerjik bünyeye sahip bir kişi için bu son derece riskli bir durum. Ayrıca bu hayvanların beslenmesi, ülkemizde çok daha sık rastladığımız "kist hidatik hastalığı" yumurtalarını taşıma ihtimalinden dolayı da hiç tavsiye edilmeyecek bir davranış tarzı. Evinizde akvaryumda balık, çok daha dinlendirici ve sağlıklı bir uygulamadır. Protez mi takayım ameliyat mı olayım? > Rumuz Sağlıklı Günler / İSTANBUL * 72 yaşında, 158 boyunda, 85 kiloyum. Astım hastasıyım. Ayrıca dizlerimde kireçlenme var, eklemlerimde sıvı bittiği söylendi, son zamanlarda yürüyemez oldum ama gece ağrım olmuyor. Son çare ameliyat dendi, tavsiye eder misiniz? CEVAP: Saygıdeğer okuyucumuz, öncelikle fazla kilolarını ciddi perhiz ve hafif egzersizle azaltmalısın. Halı üzerinde yatarak eller yanda vaziyette mekik ile ayakta iken dizlerini bükebildiğin kadar kırarak karnına çekme hareketleriyle karın ve belindeki yağları eritmelisin. En az 30 kg fazlalığın var. Bu da eklemlerin üzerine günde 750 kg'lik yük demektir. Kilo vermediğiniz takdirde rahatsızlıklarınızdan kurtulamazsınız! Ameliyat ve protez bile çok fayda vermez. Kilo verdikten sonra ameliyat olabilirsin.