HAFİF YE, HAFİFLE
Vücut direncini artırmak için sebze ve meyveler tüketilmeli, iftardan sahura kadar 2 litre su içilmeli, yağlı, tuzlu, unlu ve şekerliden ise uzak durulmalı
SAHURSUZ OLMAZ
16 saat aç susuz kalacağız. Bu yüzden mutlaka sahura kalkmalıyız. Yatmadan sahur yapmak veya sadece su içerek niyetlenmek açlığı 20 saate çıkarır
SEBZE UCUZ BOL BOL TÜKETİN
Orucun, tabiatın bize en güzel nimetlerini sunduğu şu yaz günlerine denk gelmesini fırsat bilip sebze ve meyveyi soframızdan eksik etmeyelim...
Kıymetli okuyucularımız, nasipse çarşamba günü oruçlu olacağız. "Aile Doktoru" olarak ramazan boyunca her türlü soru ve endişelerinizi gidermek için özel yazı ve cevaplarla karşınızda olacağız. Bu sıcakta oruç tutmak zor. Ancak Hemen belikteyim ki sağlıklı ve dengeli beslendiğiniz taktirde hiç korkmanıza gerek yok! Hatta göreceksiniz ki bir ay boyunca mideniz dinlenmiş ve vücudunuz daha dirençli ve zinde bir hal almış olacak. Orucun şartları din alimlerimizin işi ama işin tıbbi yönüne gelince, özellikle şeker hastalığı gibi her gün ilaç kullanan okuyucularımıza şu müjdeyi verebilirim; günümüzde artık uzun etkili ilaçlar üretildiğinden doktorunuzun kontrolünde sahur ve iftarda ilaçlarınızı alarak rahatlıkla oruç tutabilirsiniz.
İNANCA SAYGILI UZMANA DANIŞIN
Kanser, sürekli ve sık aralıklı ilaç kullanımı gerektiren hastalıkları olanlar, çok yeni atak geçirmiş kalp ve damar hastaları, kontrolsüz insüline bağımlı şeker hastaları, aktif yeni verem hastaları ve akut ateşli hastalıklar gibi rahatsızlıkları olanların oruç tutmaları uygun olmayabilir. Bütün bunlar göz önüne alınarak kronik hastalığı olan kişiler, oruç tutmadan önce dini kuralları hakkıyla bilen, inançlı veya inançlara saygılı uzman doktor kontrolünde tavsiyelerine uyarak sağlıklarına zarar vermeyecek şekilde oruçlarını tutabilirler. Şeker ve kalp hastalığı, hipertansiyon gibi kronik hastalığı bulunanlar, mutlaka uzman hekimine muayene olup tetkiklerini yaptırarak son durumlarını tespit ettirmeli, ona göre oruç programlarını ayarlamalılar!
RAMAZANDA YANLIŞ BESLENME TARZI
Bu ayda ekmek, pilav, makarna, hamur işi, kırmızı et ve tatlı tüketimi artar. Sebze, meyve, beyaz et ise maalesef azalır. Halbuki ramazanda da günlük alınması gereken enerji, protein, vitamin ve mineral oranları değişmez.
Günümüzde ilaç teknolojisi ve tıptaki gelişmeler ışığında, uzun etkili ilaçlar sayesinde oruç tutamayacak hasta ve hastalık grubu son derece azalmıştır! Oruç tutmak, sağlıklı insanların metabolik dengesinde çok önemli değişiklikler yapmaz, ancak bazı hastalıklarda (kontrolsüz insüline bağımlı şeker hastalığı, dekompanse karaciğer yetersizliği gibi) veya özel durumlarda (hamilelik ve emziklilik) olumsuz sonuçlar açısından dikkatli olunmalıdır. Oruçluyken gün içinde baygınlık hissi, çarpıntı, sıcak çarpması ve benzeri belirtiler görüldüğü takdirde, derhal gölge ve serin bir yere gidip uzanılmalı. Aksi takdirde bu belirtilerin ardından sıcak şoku, kalp krizi, yüksek veya düşük tansiyon sebebiyle ölüme varan rahatsızlıklar aniden gelişebilir.
DENGELİ YİYEREK KİLO VERİN!
Oruç tutarken sağlıklı ve dengeli beslenme kurallarına dikkat edilir, gıda seçimleri ve miktarları kişiye özgü ayarlanırsa, vücut zehirlerden arınır (detoks) ve metabolizma dinlenmiş olur. Böylece oruçlu insanda uyarılan salgılar azalır. Mide ve bağırsak sistemi dinlenir. Eğer bir günde alınması gereken besin öğeleri iftar, sahur ve gece öğünlerine eşit, dengeli bir biçimde paylaştırılırsa sağlıklı beslenilmiş oluruz ve hatta kilo bile verebiliriz. Sahura fazla yüklenmemeli. Bu ayda vücut uzun süre susuz kaldığı için, iftar ile sahur arasında özellikle bol su içmeye dikkat edilmelidir. Ramazan ayında sindirim sisteminde oluşan sıkıntıların çoğu yanlış beslenmeden kaynaklanmaktadır. Yanlış beslenme ülser, mide kanaması ve diğer hastalıklara zemin hazırlar.
Acıkmamak için ne yemeliyiz? Oruç süresince kaybedilebilecek su ve tuz miktarına göre beslenme düzenimizi ayarlarsak çok rahat ederiz. Susuz kalmamak için hafif yiyecek, aç kalmamak için protein alın
> Kan şekerinin düşmesini ve uzun süreli açlık sonrası iftarda aşırı besin tüketimini engellemek için, sahurda yavaş sindirilen ve protein içeriği yüksek gıdalar tüketilmelidir. Protein içeriği yüksek gıdalar mideyi geç terk ederler. Dolayısıyla geç acıkma olur.
> Sahurda peynir, yumurta, süt, yoğurt, kuru fasulye, nohut, mercimek ana besinler olmalı, karbonhidrat kaynağı olarak ise kepeği alınmamış undan yapılan ekmek, çavdar ekmeği, bulgur öncelikli olarak tercih edilmelidir. Böylece sahur yemeğinde midenin boşalma süresi uzatılarak acıkma geciktirilir.
> Ramazan ayı süresince sahurlarda 6-7 adet fındık ya da kavrulmamış tuzsuz badem veya 2-3 adet ceviz yemek tokluğunu uzattığı gibi antioksidan olarak da son derece faydalıdır.
> Sindirim sistemini rahatlatacağından iftar ve sahurda mercimek veya sebze çorbası tercih edilmelidir.
> İftardan sahura kadar (veya uyuyana kadar ve sahurda) aynı anda çokça su içmek yerine her yarım saatte bir 1 bardak, sahura kadar 1.5-2 litre su içilmeli.
MEYVEYİ İHMAL ETMEYİN
> Salata, çorba ve yemeklere katılacak nane, kekik ve sarımsak şişkinliği önler, sindirimi rahatlatır
> Hamur işi ve tatlıdan uzak durulmalı.
> Daha çok sebze türü lif içeren gıdalar ve sütlü tatlılar tercih edilmeli.
> Çeşitli taze mevsim meyveleri yeterince yenilmeli.
> Ramazan süresince kırmızı et yerine, özellikle balık veya tavuk eti yemeye çalışılmalı.
> İftar sofrasından kesinlikle doymadan kalkılmalı. Yemek ne kadar uzun süreye yayılırsa, gün boyu oruçluyken açlık ve susuzluğa o kadar dayanılır, böylece vücut direnci çok fazla düşmemiş ve zarar görmemiş olur.
İFTAR TABAĞI
Fazla yemek, hamalın ağır yükü misali vücuda hiçbir fayda sağlamaz. Bu yüzden şaşalı iftar sofralarına aldanmayın! Su, zeytin, hurma, çorba, 2-3 dilim tam buğday veya kepekli ekmek, 1 dilim yarım yağlı beyaz peynir, bol salata ile iftar açıldıktan 1 saat sonra sebze yemeği, ızgara, haşlama, fırında et/ tavuk veya balık ve yoğurt alabilir. Ara öğünlerde sütlü tatlılar, hafif içecek ve çerezlerle meyve tüketilmeli. Sucuk, pastırma, kebap, baklava, kola ve kahveden uzak durun!
> HAFTAYA: ORUÇLU İKEN EN ÇOK YAPTIĞIMIZ HATALAR
Dayak yemiş gibi oluyorum
> Batıkan Omaykan
> 37 yaşındayım, masa başında çalışıyorum, spora vakit bulamıyorum. Sık sık grip oluyor, kalp yorgunluğu çekiyor, dayak yemiş gibi halsiz ve aşırı sinirli oluyorum. Ne yapmalıyım?
CEVAP: Batıkan Bey, kilonuz boyunuza göre ideal seviyenin üzerindeyse masa başı çalıştığınızdan, kısa mesafeye bile araçla gitmenizden ve hareketlerinizin az olmasından dolayı büyük ihtimalle kan yağları ve zararlı kolesterolünüz ile tansiyonunuz yüksektir. Kanınızın koyuluğu da bundan. En basit eforda yorgunluk ve isteksizlik hissetmeniz de; kan koyuluğu ve yağları ile kolesterolün yüksek olmasından dolayı gelişmiş damar sertliği sonucu başta kalp ve beyin olmak üzere hücrelerin kanlanması, böylece oksijenlenmesinin azalmış olmasındandır. Ayrıca 17 yıldır kuyruk sokumunuzda devam eden kist dermoid sacral denen iltihabi olay, genel vücut performansınızı azaltır. En önemlisi böbrek yetersizliğine yol açabilme riskinden dolayı, en kısa zamanda ameliyat olun! Dahiliye uzmanına detaylı muayene olarak vücudunuzu yenileyin. Hekimi kontrolünde her akşam tok karnınıza 150 mg. aspirin ile günaşırı B1, B6, B12 vitamini almanda çok fayda vardır. Ama önce hayatını hareketli hale getirmelisin! Tüm bedeninizin dayak yemiş gibi ağrılı olması, çok sinirli ve çekilmez olmanız ise; gerek meslekî ve gerekse de sosyal hayatınızdaki uzun süreli ve yoğun stres birikimi sonucu gelişen Fibromiyalji dediğimiz bir adale romatizmasına bağlıdır. Stresi azaltın!
İlaç alan oruç tutabilir mi?
> Rumuz Uluturkakidil
> 71 yaşındaki eşim, ani tansiyon düşmesi sonucu yoğun bakımda 9 gün kaldı. Sonra guatr ve şeker de tespit edildi. Oruç tutabilir mi?
CEVAP: Saygıdeğer okuyucumuz, eşiniz ciddi bir tablo geçirmiş ve hamd olsun kurtulmuş. Verdiğiniz listedekiler depresyon ilaçları olup anksiyete yani sıkıntı ilaçları değildir. Eşiniz bunları en kısa sürede kesmeye çalışsın. Metformin grubu dolaylı etkili bir ilaç olup, 150 mg aspirinle birlikte hayat boyu alınmasında fayda vardır. Ayrıca gün aşırı da B1, B6, B12 vitamini tavsiye ederim. Sabahları aç karnına alınan tiroid hormonu ilacı, TSH kontrollerine göre alınmalı. Tansiyon ilacını ise hep devam etsin. Ama en önemlisi perhiz... Hayat boyu hamur işi ve tatlılardan uzak durarak, öğün başı 1-2 dilim kepekli veya çavdar veya tam tahıl buğday ekmeği ile zeytinyağlı sebze yemekleri ve salata ile balık, kuru bakliyat ağırlıklı beslenirse hiçbir sıkıntısı olmadan hayatını sağlıklı idame ettirir. Günümüzde ilaçların uzun etkili formları olduğundan 24 saat tesiri olanları kullanarak, sahur ve iftar şeklinde ayarlanıp çok rahatlıkla orucunu tutabilir. Mide için proton pompa inhibitörü olanını sahura başlarken, iftardan 1-2 saat sonra da H 2 antagonisti ilacı alırsa, mide şurubu ilacını almasına gerek yok! Baş dönmesi için de kullandığınız ilacı değil de hekiminin takibinde Betahistin grubu ilaçların uzun etkili olanlarından iftar ve sahur alırsa o yönden de çok rahatlar.
e-mail: aile.doktoru@tg.com.tr
Adres: 29 Ekim Cad. No: 23 Yenibosna-İST.