SİNSİ KATİL hipertansiyon
23 Şubat 2009 01:00
PEK ÇOĞUMUZ HASTA OLDUĞUNUN FARKINDA BİLE DEĞİL... İŞ İŞTEN GEÇMEDEN TEDBİRİMİZİ ALALIM
Hangimizin tansiyonla başı dertte değil ki... Özellikle aşırı kilolular, sigara içenler, şeker hastaları ve yaşlılar yüksek tansiyonun pençeleri arasında kıvranmakta. Ucunda ölüm riski bulunan tansiyonu sizler için masaya yatırdık!
Bu haftaki sağlık sayfamızın konusu, tüm dünyada ve ülkemizde insan ve toplum sağlığını ciddi olarak tehdit eden, tedavi edilmediğinde kalp krizi, felç ve böbrek yetersizliği gibi ölümcül neticelere yol açan, tehlikeli ve nüfusun % 20-30'u gibi yaygın olarak ilgilendiren bir hastalık olan hipertansiyon (yüksek tansiyon) olacaktır. Tansiyon, kanın damarlar içindeki basıncına denir. Bu basıncın üst sınırına (büyük veya sistolik tansiyon), alt sınırına ise (küçük veya diyastolik tansiyon) denir. Yüksek tansiyon, kan basıncının insan sağlığını tehdit edecek boyutlara çıkmasıdır. Tansiyon, normal olarak gece uykuda iken %10-20 oranında düşer. Normalde görülen bu düşmenin olmaması kalp damar hastalıkları açısından risk oluşturur. Yüksek tansiyon çok yaygın bir hastalıktır ve kalıcı sakatlık ile ölüm sebebi olan toplumsal bir meseledir.
>> Kalbimiz kanı damarlara şiddetle basarsa yüksek tansiyon, zayıf şekilde basarsa düşük tansiyon oluşur. Büyük tansiyonu 12, küçük tansiyonu 7 olanlar normal; büyük tansiyonu 14, küçük tansiyonu 9'un üzerinde olanlar yüksek; büyük tansiyonu 10, küçük tansiyonu 6'dan az olanlar da düşük tansiyonludur.
>> Tansiyon yüksekliği olarak bilinen hipertansiyon, aslında sinsi bir katil gibidir. Kan basıncı ile kalp damar hastalıkları arasında çok yakın bir ilişki vardır. Kan basıncı ne kadar yüksek ise kalp krizi, kalp yetersizliği, felç, göz ve böbrek hastalıkları gelişme ihtimali de o kadar yüksektir. Türkiye'de her 3 kişiden 1'i hipertansiyon hastası. Hastalık, kadınlarda daha fazla görülmektedir.
>> Düşük tansiyon ise, aslında bir hastalık değil. Tam tersine normalin biraz altında olması kalp-damar hastalıklarından daha uzak olmak anlamına geliyor. Belirli bir aşamaya kadar problem oluşturmaz. Ancak küçük tansiyon çok uzun süreler 6'dan düşük kalırsa tehlikeli sonuçlar doğurur. Mesela hasta şoka girebilir.
>> Düşük tansiyonda en önemli sebep kansızlık. Ayrıca tuz eksikliği, sıcak çarpmaları, sıvı kaybı, kadınlarda regl, beslenme bozuklukları da neden olabilir. Başka bir hastalık habercisi de olabilir. Hormonal bozukluklar, enfeksiyonlar, kalp yetersizliği ve kalp kapağı darlıkları gibi...
>> Birdenbire ayağa kalktığınızda başın dönmesi düşük tansiyonun en büyük belirtisidir. Bitkinlik, baygınlık, kalp çarpıntısı, yorgunluk, halsizlik el ve ayaklarda üşüme, morluk, göz kararması ve çabuk yorulma da belirtiler arasında.
NELER hep yükseltiyor?
Başka bir hastalığa bağlı olarak ortaya çıkan tansiyona "Sekonder hipertansiyon" diyoruz. Bu tansiyon, böbrek doku ve damarlarında bozukluk, böbreküstü bezlerinin çeşitli hastalıkları, beyin tümörü gibi rahatsızlıklarla ortaya çıkar. Sekonder hipertansiyonun kaynağında doğum kontrol hapları, kortizon, soğuk algınlığı ilaçları gibi bazı ilaçlar da olabilir. Yüksek tansiyonun oluşmasındaki faktörleri şöyle sıralayabiliriz... Değiştirilemez olanlar: Kalıtım, yaş, cinsiyet, şeker hastalığı. Değiştirilebilir olanlar: Şişmanlık, sigara, alkol, tuz, stres, hareketsizlik, ilaçlar.
HANGİ KOLDAN ÖLÇMEK UYGUNDUR?
İlk ölçümlerde her iki koldan da ölçüm yapılmalıdır. Manşonlu klasik aletlerde sağ kol tercih edilmelidir. Ayrıca ölçümden yarım saat önce egzersizden kaçınmalı, yeme-içme bırakılmalı. Kol çıplak olmalı. Dirsek ve kol alttan yastık gibi bir cisimle desteklenmelidir. Emin olmak için 3 defa ölçüm yapılmalı.
BELİRTİLERİ...
En tehlikeli durum hipertansiyon krizi
Hipertansiyonun sebebi baş ağrısı-dönmesi, nefes darlığı, çarpıntı, sık idrara çıkma, yorgunluk, sinirlilik, çarpıntı, uykusuzluk olabilir. Bunlar burun kanamaları da eklenebilir. Eğer kan basıncı aşırı derecede yükselmişse yukarıdaki belirtilere ilaveten ayrıca görme bozukluğu, mide bulantısı ve kusma gibi belirtiler de ortaya çıkar. Bu tür şikayetlere yol açacak kadar aniden yükselen tansiyona hipertansiyon krizi denilir. Bu tablo, son derece tehlikeli ve vahim sonuçlara yol açabilir.
BÜYÜK TANSİYON NEDİR?
Kan, kalbin kasılması sırasında vücuda gönderilirken, kasılmanın bittiği anda ölçülen kan basıncının karşılığıdır. Normali 12'dir.
KÜÇÜK TANSİYON NEDİR?
Kan basıncının kanı kalpten atım sırasında kalbin kasılmasını bitirip gevşemeye başladığı andaki ölçülen kan basıncı değeridir. Normali 7'dir.
OKUYUCUYA CEVAPLAR... Tedbiri elden bırakmayın!
> Metin Çimşir / İSTANBUL
4 yaşında bir oğlum var. İki yıldır Tip-1 diyabet hastası. 3 ayda bir yapılan hemoglobin A1C testleri sürekli yüksek çıkıyor. Bir de sürekli ayaklarının yanmasından şikayetçi. Bu konuda yardım alabileceğimiz bir uzman yok. Ne yapmalıyız?
CEVAP: Size ve eşinize öncelikle Yüce Allah'tan sabırlar diliyorum. Anlatılanlara göre oğlunuzda diyabetik nöropati dediğimiz, şeker hastalıklarında kan şekerinin iyi kontrol edilemediği ve HbA1C'nin 7.5-8'in üzerinde seyrettiği durumlarda gördüğümüz bir komplikasyon gelişmiş. Bu değerler oğlunuzun gerek beslenmesi ve gerekse de kan şekeri düzeyleri yönünden çok yakın hekim takibi ve ebeveynlerin hekimleriyle diyaloglarını arttırarak acilen düzene ve dengeye konması gerektiğini göstermektedir. HbA1C düzeyi yüksek devam ettikçe, maalesef oğlunuzun böbrek fonksiyonları ve göz içine kanamalar olacağından, görme kayıpları da gelişeceğinden tüm bu olumsuzluklardan korunmak için, mutlaka kan şekerinin ani yükseliş ve inişlerine izin verilmemeli, beslenmesi ve tedavisi ona göre ayarlanmalıdır. Hekimlerinizle mutlaka konuşun ve ona göre tedbirler alın lütfen!
Sigarayı bıraktım ama kilo alıyorum
> İsmail ÖZKAN / TEKİRDAĞ
Geçen yıl sigarayı bıraktım ve 15 kg aldım. Yaşım 47, boyum 185, kilom 95, özellikle yemeklerden sonra karnımın sağ üst tarafında belli belirsiz ağrı ve dolgunluk, vücudumda bir ağırlık hissi olmakta. Yürüyüş ve sporla rahatlıyorum. Daha neler yapabilirim?
CEVAP: Öncelikle sigarayı bırakmakla çok iyi bir şey yapmışsınız, sizi tebrik ediyorum. Fakat birçok insanın yaptığı gibi, sigarayı bırakmayı takiben açılan iştahla fazla gıda alımına ve metabolizmanın da azalmasına bağlı olarak kilo alınmaktadır. Siz de kilo alarak muhtemelen trigliserid ve zararlı kolesterol olan LDL-Kolesterolü yükselterek karaciğerinizi yağlamışsınız. İradeyle beslenmemize dikkat etmeli, hamur işleri ve tatlılar gibi karbonhidratlı ve yağlı yemeklerden kaçınmalı, haftada en az 3 gün balık tüketerek ve her yemeğimize salata ekleyerek zeytinyağlı sebze yemeklerinden ağırlıklı beslenmemiz, öğün başı da 2-3 ince dilim çavdar veya tam tahıl buğday ekmeğini geçmeyerek günlük hareketimizi de artırdığımızda her şey yoluna girecek.
Nişanlım sinirli olmaya başladı
> Hüseyin Yüncü / İSTANBUL
Nişanlım 19 yaşında, 3 aydır çarpıntı, bol terleme ve zayıflaması mevcut. Aşırı sinirli olmaya başladı. Acaba neden olabilir, ne tavsiye edersiniz?
CEVAP: İlk akla gelen hipertiroidi dediğimiz, boyunda gırtlak kıkırdağının 2 yanında bulunan tiroid bezinin aşırı çalışması durumu. Yapılacak muayene, tiroid antikor ve hormon tetkikleri ile teşhis konarak 6 ay-1 senelik ilaç tedavisi ile %80 düzelir, geri kalan % 20 hastamızda ise gençlerde ameliyat, doğurganlık yaşını geçen hanım ve erkeklerde ise radyoaktif iyot (halk arasında atom tedavisi) ile tedavi edilir. Dahiliye uzmanına muayene olmasını tavsiye ederim.
Yaz-kış sürekli grip oluyorum
> Kemal Bayar / İSTANBUL
59 yaşındayım, yaz-kış sürekli grip oluyorum, verilen ilaçları kullanıyorum, geçiyor ama bir müddet sonra tekrarlıyor. KBB uzmanına gittim. Alerji testleri istedi. Ne tavsiye edersiniz?
CEVAP: Siz grip değil de muhtemelen nezle oluyorsunuz. Hapşırma, göz ve burun akıntısı ile berberinde kaşıntı oluyor mu? Bunlara evet diyorsanız, sebep alerjik gibi gözüküyor. Buna tıpta alerjik rinit denir. Eğer şikayetleriniz aşırı değilse, bazı antihistaminik ilaçlarla rahatlarsınız. Eğer şikayetleriniz sizi oldukça fazla rahatsız ediyorsa alerji testleri ile hassas oldunuz sebepler tespit edilerek en az 3 yıl sürecek immünoterapi denen aşı tedavisine alınırsınız.
Eti sevmem ama kilom fazla
> Sami Kal
Yaşım 45, boyum 169, kilom 100, günde iki paket sigara içiyorum. Kırmızı et, hamur ve kızartmayla aram fazla iyi değil. Kalıtımsal bir hastalığımız yok. Şekerim 90, kanda yağ çok düşük, kolesterolüm normalin altında, sizce bu normal midir? Kalp krizi riskim var mıdır? Bir de uyurken horluyorum, bunun tedavisi var mıdır?
CEVAP: Sizin vücut kitle indeksiniz 35, yani şişmansınız, günde 2 paket sigara ve faydalı kolesterolünüzün düşük olması sebebi ile her an için kalp krizi geçirme riskiniz oldukça yüksek. Mutlaka ve acilen kilo verin, sigarayı terk edin. Uyurken horlamanız şişmanlığınızdan dolayı. Kilo vermeden ameliyat olsanız bile çok fayda göremezsiniz.
Doktor bey hepsini öğrenmek istiyorum
> Nihat Bayramoğlu / İSTANBUL
Dizimde kireçlenme var. Doktor, "günde 3 defa buz sar" dedi. Yan etkisi olur mu? "Kulak çınlamasının kesin tedavisi yoktur" diyorlar. Müzmin nezleyi durduracak ilaç var mı? Bir de hazır yoğurtların sağlık açısından bir zararı var mı?
CEVAP: Dizdeki kireçlenme, genellikle şişman kişilerde dizdeki kıkırdağın vücut ağırlığını çekmemesine bağlı deforme olmasına bağlıdır. Şikayetleriniz kilo vermenize ve ilaç kullanmanıza rağmen geçmiyorsa, ameliyatla dizinize protez takılır. Buz tedavisi kireçlenme üzerine iltihap eklenmişse veya çarpmaya bağlı şişme varsa uygulanır, kronik tedavide yeri yoktur. Kulak çınlamasının sebepleri çoktur. Dahiliye, KBB ve nöroloji uzmanına muayene olunuz. Müzmin nezle, alerjik kökenlidir. Sebebebine göre tedavi planlanır. Yoğurt konusu, hazırlanma ve katkı maddelerine göre durum değişir.
Torununuz düzgün yürüyecek
> Rumuz Gül
14 aylık torunum 2 aydır güzel şekilde yürüyor, lakin bizim yüksekten bir şey almak için ayaklarımızın parmak bölümünü kullandığımız şekilde yürüyor. Şimdiye kadar doktora göstermedik, neler yapabiliriz?
CEVAP: Sorunuzun cevabını Çocuk Hastalıkları Uzmanı öz kardeşim Uzm.Dr. Yusuf ÖZKIRIŞ'a yönelttim. Bu durumun henüz yürümeye yardımcı bazı adalelerin tam gelişememesi ve tam fonksiyon görememesi sebebiyle olduğunu, bir müddet sonra kasların normal gücüne kavuşması ile durumun düzeleceğini ve yürüyüşünün de normal hale geleceğini, merak edilecek bir şey olmadığını ifade etmiştir.
HER DERDİNİZİ BANA YAZIN
Bana sağlıkla ilgili her konuda soru iletebilirsiniz. Uzmanlık alanımın dışındaki konuları ise ilgili arkadaşlarımızı da misafir ederek sizlere elimden geldiği kadar yardımcı olmaya ve yönlendirmeye çalışacağım...
e-mail: aile.doktoru@tg.com.tr Faks: 0 (212) 454 31 00
Adres: 29 Ekim Caddesi No:23 34197 Yenibosna-İSTANBUL
Bu haftaki sağlık sayfamızın konusu, tüm dünyada ve ülkemizde insan ve toplum sağlığını ciddi olarak tehdit eden, tedavi edilmediğinde kalp krizi, felç ve böbrek yetersizliği gibi ölümcül neticelere yol açan, tehlikeli ve nüfusun % 20-30'u gibi yaygın olarak ilgilendiren bir hastalık olan hipertansiyon (yüksek tansiyon) olacaktır. Tansiyon, kanın damarlar içindeki basıncına denir. Bu basıncın üst sınırına (büyük veya sistolik tansiyon), alt sınırına ise (küçük veya diyastolik tansiyon) denir. Yüksek tansiyon, kan basıncının insan sağlığını tehdit edecek boyutlara çıkmasıdır. Tansiyon, normal olarak gece uykuda iken %10-20 oranında düşer. Normalde görülen bu düşmenin olmaması kalp damar hastalıkları açısından risk oluşturur. Yüksek tansiyon çok yaygın bir hastalıktır ve kalıcı sakatlık ile ölüm sebebi olan toplumsal bir meseledir.
>> Kalbimiz kanı damarlara şiddetle basarsa yüksek tansiyon, zayıf şekilde basarsa düşük tansiyon oluşur. Büyük tansiyonu 12, küçük tansiyonu 7 olanlar normal; büyük tansiyonu 14, küçük tansiyonu 9'un üzerinde olanlar yüksek; büyük tansiyonu 10, küçük tansiyonu 6'dan az olanlar da düşük tansiyonludur.
>> Tansiyon yüksekliği olarak bilinen hipertansiyon, aslında sinsi bir katil gibidir. Kan basıncı ile kalp damar hastalıkları arasında çok yakın bir ilişki vardır. Kan basıncı ne kadar yüksek ise kalp krizi, kalp yetersizliği, felç, göz ve böbrek hastalıkları gelişme ihtimali de o kadar yüksektir. Türkiye'de her 3 kişiden 1'i hipertansiyon hastası. Hastalık, kadınlarda daha fazla görülmektedir.
>> Düşük tansiyon ise, aslında bir hastalık değil. Tam tersine normalin biraz altında olması kalp-damar hastalıklarından daha uzak olmak anlamına geliyor. Belirli bir aşamaya kadar problem oluşturmaz. Ancak küçük tansiyon çok uzun süreler 6'dan düşük kalırsa tehlikeli sonuçlar doğurur. Mesela hasta şoka girebilir.
>> Düşük tansiyonda en önemli sebep kansızlık. Ayrıca tuz eksikliği, sıcak çarpmaları, sıvı kaybı, kadınlarda regl, beslenme bozuklukları da neden olabilir. Başka bir hastalık habercisi de olabilir. Hormonal bozukluklar, enfeksiyonlar, kalp yetersizliği ve kalp kapağı darlıkları gibi...
>> Birdenbire ayağa kalktığınızda başın dönmesi düşük tansiyonun en büyük belirtisidir. Bitkinlik, baygınlık, kalp çarpıntısı, yorgunluk, halsizlik el ve ayaklarda üşüme, morluk, göz kararması ve çabuk yorulma da belirtiler arasında.
NELER hep yükseltiyor?
Başka bir hastalığa bağlı olarak ortaya çıkan tansiyona "Sekonder hipertansiyon" diyoruz. Bu tansiyon, böbrek doku ve damarlarında bozukluk, böbreküstü bezlerinin çeşitli hastalıkları, beyin tümörü gibi rahatsızlıklarla ortaya çıkar. Sekonder hipertansiyonun kaynağında doğum kontrol hapları, kortizon, soğuk algınlığı ilaçları gibi bazı ilaçlar da olabilir. Yüksek tansiyonun oluşmasındaki faktörleri şöyle sıralayabiliriz... Değiştirilemez olanlar: Kalıtım, yaş, cinsiyet, şeker hastalığı. Değiştirilebilir olanlar: Şişmanlık, sigara, alkol, tuz, stres, hareketsizlik, ilaçlar.
HANGİ KOLDAN ÖLÇMEK UYGUNDUR?
İlk ölçümlerde her iki koldan da ölçüm yapılmalıdır. Manşonlu klasik aletlerde sağ kol tercih edilmelidir. Ayrıca ölçümden yarım saat önce egzersizden kaçınmalı, yeme-içme bırakılmalı. Kol çıplak olmalı. Dirsek ve kol alttan yastık gibi bir cisimle desteklenmelidir. Emin olmak için 3 defa ölçüm yapılmalı.
BELİRTİLERİ...
En tehlikeli durum hipertansiyon krizi
Hipertansiyonun sebebi baş ağrısı-dönmesi, nefes darlığı, çarpıntı, sık idrara çıkma, yorgunluk, sinirlilik, çarpıntı, uykusuzluk olabilir. Bunlar burun kanamaları da eklenebilir. Eğer kan basıncı aşırı derecede yükselmişse yukarıdaki belirtilere ilaveten ayrıca görme bozukluğu, mide bulantısı ve kusma gibi belirtiler de ortaya çıkar. Bu tür şikayetlere yol açacak kadar aniden yükselen tansiyona hipertansiyon krizi denilir. Bu tablo, son derece tehlikeli ve vahim sonuçlara yol açabilir.
BÜYÜK TANSİYON NEDİR?
Kan, kalbin kasılması sırasında vücuda gönderilirken, kasılmanın bittiği anda ölçülen kan basıncının karşılığıdır. Normali 12'dir.
KÜÇÜK TANSİYON NEDİR?
Kan basıncının kanı kalpten atım sırasında kalbin kasılmasını bitirip gevşemeye başladığı andaki ölçülen kan basıncı değeridir. Normali 7'dir.
OKUYUCUYA CEVAPLAR... Tedbiri elden bırakmayın!
> Metin Çimşir / İSTANBUL
4 yaşında bir oğlum var. İki yıldır Tip-1 diyabet hastası. 3 ayda bir yapılan hemoglobin A1C testleri sürekli yüksek çıkıyor. Bir de sürekli ayaklarının yanmasından şikayetçi. Bu konuda yardım alabileceğimiz bir uzman yok. Ne yapmalıyız?
CEVAP: Size ve eşinize öncelikle Yüce Allah'tan sabırlar diliyorum. Anlatılanlara göre oğlunuzda diyabetik nöropati dediğimiz, şeker hastalıklarında kan şekerinin iyi kontrol edilemediği ve HbA1C'nin 7.5-8'in üzerinde seyrettiği durumlarda gördüğümüz bir komplikasyon gelişmiş. Bu değerler oğlunuzun gerek beslenmesi ve gerekse de kan şekeri düzeyleri yönünden çok yakın hekim takibi ve ebeveynlerin hekimleriyle diyaloglarını arttırarak acilen düzene ve dengeye konması gerektiğini göstermektedir. HbA1C düzeyi yüksek devam ettikçe, maalesef oğlunuzun böbrek fonksiyonları ve göz içine kanamalar olacağından, görme kayıpları da gelişeceğinden tüm bu olumsuzluklardan korunmak için, mutlaka kan şekerinin ani yükseliş ve inişlerine izin verilmemeli, beslenmesi ve tedavisi ona göre ayarlanmalıdır. Hekimlerinizle mutlaka konuşun ve ona göre tedbirler alın lütfen!
Sigarayı bıraktım ama kilo alıyorum
> İsmail ÖZKAN / TEKİRDAĞ
Geçen yıl sigarayı bıraktım ve 15 kg aldım. Yaşım 47, boyum 185, kilom 95, özellikle yemeklerden sonra karnımın sağ üst tarafında belli belirsiz ağrı ve dolgunluk, vücudumda bir ağırlık hissi olmakta. Yürüyüş ve sporla rahatlıyorum. Daha neler yapabilirim?
CEVAP: Öncelikle sigarayı bırakmakla çok iyi bir şey yapmışsınız, sizi tebrik ediyorum. Fakat birçok insanın yaptığı gibi, sigarayı bırakmayı takiben açılan iştahla fazla gıda alımına ve metabolizmanın da azalmasına bağlı olarak kilo alınmaktadır. Siz de kilo alarak muhtemelen trigliserid ve zararlı kolesterol olan LDL-Kolesterolü yükselterek karaciğerinizi yağlamışsınız. İradeyle beslenmemize dikkat etmeli, hamur işleri ve tatlılar gibi karbonhidratlı ve yağlı yemeklerden kaçınmalı, haftada en az 3 gün balık tüketerek ve her yemeğimize salata ekleyerek zeytinyağlı sebze yemeklerinden ağırlıklı beslenmemiz, öğün başı da 2-3 ince dilim çavdar veya tam tahıl buğday ekmeğini geçmeyerek günlük hareketimizi de artırdığımızda her şey yoluna girecek.
Nişanlım sinirli olmaya başladı
> Hüseyin Yüncü / İSTANBUL
Nişanlım 19 yaşında, 3 aydır çarpıntı, bol terleme ve zayıflaması mevcut. Aşırı sinirli olmaya başladı. Acaba neden olabilir, ne tavsiye edersiniz?
CEVAP: İlk akla gelen hipertiroidi dediğimiz, boyunda gırtlak kıkırdağının 2 yanında bulunan tiroid bezinin aşırı çalışması durumu. Yapılacak muayene, tiroid antikor ve hormon tetkikleri ile teşhis konarak 6 ay-1 senelik ilaç tedavisi ile %80 düzelir, geri kalan % 20 hastamızda ise gençlerde ameliyat, doğurganlık yaşını geçen hanım ve erkeklerde ise radyoaktif iyot (halk arasında atom tedavisi) ile tedavi edilir. Dahiliye uzmanına muayene olmasını tavsiye ederim.
Yaz-kış sürekli grip oluyorum
> Kemal Bayar / İSTANBUL
59 yaşındayım, yaz-kış sürekli grip oluyorum, verilen ilaçları kullanıyorum, geçiyor ama bir müddet sonra tekrarlıyor. KBB uzmanına gittim. Alerji testleri istedi. Ne tavsiye edersiniz?
CEVAP: Siz grip değil de muhtemelen nezle oluyorsunuz. Hapşırma, göz ve burun akıntısı ile berberinde kaşıntı oluyor mu? Bunlara evet diyorsanız, sebep alerjik gibi gözüküyor. Buna tıpta alerjik rinit denir. Eğer şikayetleriniz aşırı değilse, bazı antihistaminik ilaçlarla rahatlarsınız. Eğer şikayetleriniz sizi oldukça fazla rahatsız ediyorsa alerji testleri ile hassas oldunuz sebepler tespit edilerek en az 3 yıl sürecek immünoterapi denen aşı tedavisine alınırsınız.
Eti sevmem ama kilom fazla
> Sami Kal
Yaşım 45, boyum 169, kilom 100, günde iki paket sigara içiyorum. Kırmızı et, hamur ve kızartmayla aram fazla iyi değil. Kalıtımsal bir hastalığımız yok. Şekerim 90, kanda yağ çok düşük, kolesterolüm normalin altında, sizce bu normal midir? Kalp krizi riskim var mıdır? Bir de uyurken horluyorum, bunun tedavisi var mıdır?
CEVAP: Sizin vücut kitle indeksiniz 35, yani şişmansınız, günde 2 paket sigara ve faydalı kolesterolünüzün düşük olması sebebi ile her an için kalp krizi geçirme riskiniz oldukça yüksek. Mutlaka ve acilen kilo verin, sigarayı terk edin. Uyurken horlamanız şişmanlığınızdan dolayı. Kilo vermeden ameliyat olsanız bile çok fayda göremezsiniz.
Doktor bey hepsini öğrenmek istiyorum
> Nihat Bayramoğlu / İSTANBUL
Dizimde kireçlenme var. Doktor, "günde 3 defa buz sar" dedi. Yan etkisi olur mu? "Kulak çınlamasının kesin tedavisi yoktur" diyorlar. Müzmin nezleyi durduracak ilaç var mı? Bir de hazır yoğurtların sağlık açısından bir zararı var mı?
CEVAP: Dizdeki kireçlenme, genellikle şişman kişilerde dizdeki kıkırdağın vücut ağırlığını çekmemesine bağlı deforme olmasına bağlıdır. Şikayetleriniz kilo vermenize ve ilaç kullanmanıza rağmen geçmiyorsa, ameliyatla dizinize protez takılır. Buz tedavisi kireçlenme üzerine iltihap eklenmişse veya çarpmaya bağlı şişme varsa uygulanır, kronik tedavide yeri yoktur. Kulak çınlamasının sebepleri çoktur. Dahiliye, KBB ve nöroloji uzmanına muayene olunuz. Müzmin nezle, alerjik kökenlidir. Sebebebine göre tedavi planlanır. Yoğurt konusu, hazırlanma ve katkı maddelerine göre durum değişir.
Torununuz düzgün yürüyecek
> Rumuz Gül
14 aylık torunum 2 aydır güzel şekilde yürüyor, lakin bizim yüksekten bir şey almak için ayaklarımızın parmak bölümünü kullandığımız şekilde yürüyor. Şimdiye kadar doktora göstermedik, neler yapabiliriz?
CEVAP: Sorunuzun cevabını Çocuk Hastalıkları Uzmanı öz kardeşim Uzm.Dr. Yusuf ÖZKIRIŞ'a yönelttim. Bu durumun henüz yürümeye yardımcı bazı adalelerin tam gelişememesi ve tam fonksiyon görememesi sebebiyle olduğunu, bir müddet sonra kasların normal gücüne kavuşması ile durumun düzeleceğini ve yürüyüşünün de normal hale geleceğini, merak edilecek bir şey olmadığını ifade etmiştir.
HER DERDİNİZİ BANA YAZIN
Bana sağlıkla ilgili her konuda soru iletebilirsiniz. Uzmanlık alanımın dışındaki konuları ise ilgili arkadaşlarımızı da misafir ederek sizlere elimden geldiği kadar yardımcı olmaya ve yönlendirmeye çalışacağım...
e-mail: aile.doktoru@tg.com.tr Faks: 0 (212) 454 31 00
Adres: 29 Ekim Caddesi No:23 34197 Yenibosna-İSTANBUL