AİLEDOKTORU DOKTOR EVİNİZE GELİYOR. HER PERŞEMBE VİZİTE GÜNÜ... Hazırlayan:
Uzm. Dr. S. Hilmi ÖZKIRIŞ
İç Hastalıkları Uzmanı Şişmanlık, genel beden sağlığına yönelik çok tehlikeli sonuçlara yol açabilen bedenî, ruhi, ferdî, toplumsal ve ekonomik sıkıntılar oluşturan uzun seyirli bir hastalıktır.
Sevgili okuyucular, ilk konumuz Türkiye sağlığı için de her geçen gün tehdit haline gelen ve her an patlamaya hazır saatli bomba niteliğindeki çağımızın en sinsi ve tehlikeli hastalığı... Obezite yani şişmanlık; vücut sağlığını oldukça kötü yönde tehdit eden ve hayat süresini kısaltan yağ kütlesinin yağsız küt-leye oranının aşırı artması ve yağ dokusu birikimi sonucu; vücut ağırlığının normal değerlerin üstüne çıkmasıdır. Harcadığınızdan fazla kalori alınması durumunda, alınan fazla enerji vücutta yağ olarak depolanarak şişmanlığa sebep olmaktadır. Şişmanlığın oluşumunda irsi, çevresel faktörler ve psikolojik durumun da önemli etkisi vardır. Ama hepsinden önemlisi, kontrolsüz, dengesiz yağ ve karbonhidrattan zengin beslenerek aşırı kalori alımıdır.
Obezite günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sağlık problemlerinin başında yer almaktadır. Mutlaka tedavi edilmesi gereken kronik (uzun süreli) bir hastalıktır. Dünya Sağlık Teşkilatı da (WHO), 1997 yılında obezitenin küresel bir salgın halini aldığını ve özellikle de erken dönemde, yani çocukluk dönemi itibariyle mutlaka tedavi edilmesi gereken kronik bir hastalık olduğunu ilan etmiştir.
BERABERİNDE HANGİ HASTALIKLARA YOL AÇAR?
Şişmanlığın kişilerin sağlıkları üzerinde birçok olumsuz etkisi vardır. Özellikle kalp, sindirim, so-lunum ve bağışıklık sistemlerini doğrudan etkilemektedir. Yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürmekte ve ömrü kısaltmaktadır. Ama maalesef halkımız bütün bunların hiç ama hiç farkında değil. Eğer şişmanlığın bu kadar ciddi ve acil kaçınılması gereken bir hastalıklar bütünü olduğunun farkında olabilseler, bir an bile o durumda olmak istemezler. Derhal ne yapıp edip zayıflamanın her türlü çaresini aramaya başlarlar. Hatta bu konuda biz hekimler olarak onları değil, hastalarımız bizi zorlamaya başlarlar. Şişmanlık, fert ve toplum sağlığımızı her yönüyle etkilemekte, özellikle de bayanlarımızı ve her iki cinsten orta yaş grubu insanlarımızı tehdit etmektedir. Bununla birlikte maalesef hiç ciddiye alınmamakta ve bu nedenle de gerekli önlemleri alma konusunda kararlı ve istekli davranılmamaktadır. Şişmanlık, beraberinde bulunabildiği ve yol açtığı yüksek tansiyon, insüline bağımlı olmayan erişkin tipi şeker hastalığı ve zararlı kolesterol olan LDL Kolesterol ve başta karaciğer olmak üzere iç organ yağlanmasına yol açabilen 'trigliserid' dediğimiz depo yağlarının yüksekliği sonucu kalp-damar hastalıklarına da yol açmaktadır. Yine gut, böbrek yetersizliği ve damar sertliğine yol açabilen ürik asit yüksekliği, eklemlerde kireçlenme ve kıkırdak dokusunun eriyerek deformasyonu, bozulması şeklindeki romatizmal hastalıklar ile kemik erimesine de sebep olmaktadır.
Obez misiniz? İşte size pratik formüller Şişmanlığın teşhisi için kullanılan bel/kalça oranı, bel çevresi ve Vücut Kitle İndeksi denilen bazı formülleri siz saygıdeğer okuyucularımıza sunuyorum...
> Bunlardan en çok kullanılanı Vücut Kitle İndeksidir (VKİ). Kilogram olarak vücut ağırlığının boyun metre cinsinden karesine bölünmesi ile bulunmakta olan yöntemin formülü ise VKİ = Ağırlık (kg)/Boy (m)2 şeklindedir. Bir örnek verirsek; boy: 1.90 ve kilo: 150 olsun. VKİ= 150/ (1.90x1.90)= 41.5 (Aşırı şişman)
> Bu formüle göre durumumuzu tespit edip, tedbirleri almalı, zayıflama veya normal kilosunu koruma konusunda hekim kontrolünde genel vücut sağlığımız için azami gayret göstermeliyiz.
> Bu formüle göre hesaplama sonucu VKİ, 25 Kg/m2'den az ise sağlıklı, 25-30 arası ise aşırı kilolu, 30'dan fazla ise şişman, 40'dan fazla ise aşırı şişman veya ölümcül şişman olarak tanımlanmaktadır.
> Eğer VKİ'si 27'den fazla ve buna yukarıda belirtilen kronik hastalıklar refakat ediyorsa bu kişilere şişmanlık tedavisi uygulanmalıdır. Bu gruplarda yakın takip de şarttır.
> "Morbid obezite" yani hastalık derecesinde şişmanlık VKİ'nin 40'ın üzerinde olması ya da 35 ve üstü ve beraberinde hastalık olması durumlarında kullanılan terimdir. Böyle hastalarımıza davranış tedavilerine, ilaç veya cerrahi müdahale eklenmesinin gerektiğini gösterir. Hastalık düzeyinde şişmanlık oluşumunda, başta kontrolsüz kalori alımı ile irsi, psikososyal, kültürel ve çevresel faktörler etkilidir.
> Bir başka ölçüm olan "bel çevresi", erkekte 94 cm'den büyükse risk, 102 santimetreden büyük ise yüksek risk; kadında 80 santimetreden büyük ise risk, 88 santimetreden büyük ise yüksek risk belirleyicisi olduğunu göstermiştir.
> Yağ dağılımının bir başka göstergesi bel/kalça oranıdır. Bu orana göre erkeklerde 0.9, kadınlarda ise 0.8 ve büyük değerler karın şişmanlığının göstergesidir.
> İdeal bel çevresi kadınlarda 80 cm, erkeklerde 94 cm'nin altında olmalıdır.
Modern hayattan sıyrılın! Çoğu zaman farkına bile varmadan aldığımız kiloların asıl sebebi, sağlıksız ve dengesiz beslenme ile fiziki aktivite azlığı, yani hareketsizliktir
Modern hayat, kişilere hazır, lezzetli, çeşitli, ucuz fakat yüksek enerjili yiyecekler sunmakta, buna karşılık fizikî faaliyetler düşmektedir. En yakın mesafeye bile özel otomobille gitme alışkanlığı, toplu taşıma araçlarının yaygınlığı, binalarımızdaki asansörler, TV bağımlılığımız gibi daha pek çok sebepten dolayı bedenimizin ihtiyacı olan fizikî hareketlerden uzak kalmaktayız. Tüm bu sebepler topluluğu bizi hızla şişmanlığa götürmektedir. Aslında şişmanlık, tıbbi bir sebep yoksa dengeli ve düzenli beslenen, orta derece hareketli kişilerde ortaya çıkmayan hastalıklı bir durumdur. Bu hastalarımız yakından takip edildiğinde her strese girişlerinde, hırslarını adeta yemekten alırcasına aşırı yemekte, aşırı uyumaktadırlar. Ama kendileri maalesef bu durumlarının farkında bile değillerdir.
SAĞLIKLI KALMANIN ŞARTI
Sadece ihtiyaç ölçüsünde yenilmesi ve mümkün olduğu kadar hareketli olmaktır. Şişman kişilerde dış görünümlerinin toplum içinde, eleştiri ve alay konusu olabilirim şuur altı beklentisi ile psikososyal değişiklikler olabilmekte, sosyal hayattan izole olmak isteyebilmektedirler.
Kanser ile obezite arasında bir ilişki var mıdır?
Kadınlarda rahim ve meme kanseri, erkeklerde ise prostat kanseri, şişman olmayanlara göre daha fazla görülmektedir. Ayrıca prostat büyümesi de şişman erkeklerde daha sıktır. Şişman kadınlarda meme kanseri riski normal kadınlara göre % 31 artmaktadır. Kanser ölümlerinin erkeklerde % 14 kadınlarda ise % 20 sinin şişmanlık ile ilişkili olduğu gösterilmiştir.
Kiloların yaşla alakası var mı?
Genel olarak şişmanlık görülme sıklığının yaşlanmayla birlikte arttığı, 55-59 yaş grubunun yüzde 34.8, 40-55 yaş grubundaki kişilerin de yüzde 30'unun obez olduğu belirlenmiştir. Ancak ülkemizde son yıllarda yapılan bir araştırmada ise 25-34 yaş grubu erişkin fertlerde şişmanlık sıklığının giderek arttığı bildirilmiştir.
Şeker hastasının
şişmanlaması neden daha tehlikelidir?
Ailesinde şeker hastalığı bulunan şişman kişilerde daha erkenden şeker hastalığı ortaya çıktığı gibi, ailesinde şeker hastalığı olmayanlarda da yine gizli ya da açık şeker hastalığı ortaya çıkabilmektedir. Ayrıca kemik ve eklemlerde kireçlenme, eklem iltihapları, topuk dikeni, bel fıtığı ve gut hastalığı, kilo arttıkça ortaya çıkma ihtimali artmaktadır.
Kilolar, kısırlığa sebep olur mu?
Şişman kız çocuklarında erken ergenlik ortaya çıkabilir. Erişkin kadınlarda ise şişmanlık tüylenme, yumurtlama olma-dan âdet düzeninde bozulmalara (bu nedenle de gebe kalamayabilirler) sebep olabilir. Erişkin erkeklerde de cinsel istekte azalma, iktidarsızlık ve kısırlığa kadar giden bozukluklar yapabilir.
KİLO VERMEK
sağlığımız için her yönüyle faydalı mıdır?
Kilo verildiğinde; kalp-damar hastalığı oluşma riski ve yüksek kan basıncı azalır ve yüksek kan şekeri, yağlı karaciğer, uyku apnesi (nefes almanın durması) ile kan yağları (zararlı kolesterol olan LDL Kolesterol ile Trigliseridler) düzelme yoluna girer. Kısacası ufak bir irade ile kanser ve kalp hastalığı olmak üzere birçok hastalıktan korunmak mümkündür.
GELECEK HAFTA: Şişmanlıktan kurtulmanın reçetesini yayınlayacağız HER DERDİNİZİ BANA YAZIN...
Türkiye Gazetesi'nin toplum sağlığına verdiği önemin bir gereği ve göstergesi olarak yayınlamaya başladığımız "Aile Doktoru" haftalık sayfamızın ilk konusunda, gelişmiş ve ülkemizin de dahil olduğu gelişmekte olan ülkelerin temel meselelerinden biri haline gelen "şişmanlığı" yani obeziteyi ele alacağız. Sizlerden de gelecek sorulara göre konularımızı seçmeye, saygıdeğer ve çok sevgili okuyucularımızı aydınlatmaya çalışacağım. Bana sağlıkla ilgili her konuda, ama her konuda problemlerinizi yazabilirsiniz. Uzmanlık alanımın dışındaki her konuyu ilgili uzman arkadaşlarımızı da misafir ederek sizlere elimden geldiği kadar yardımcı olmaya ve yönlendirmeye çalışacağım.
e-mail: aile.doktoru@tg.com.tr
Faks: 0 212 454 31 00
Adres: 29 Ekim Caddesi No: 29 Yenibosna/İSTANBUL