SOBA ZEHİRLENMELERİNDEN KORUNMANIN PÜF NOKTALARI

A -
A +
SOBA ZEHİRLENMELERİNDEN KORUNMANIN PÜF NOKTALARI

Lodos esiyorsa tehlike başlamıştırYıllardır birçok ocağı söndüren, bir türlü kurtulamadığımız soba ve bacadan kaynaklanan zehirlenmeler yine gündemde. Evlerimizde alacağımız basit tedbirlerle bunun önüne geçebiliriz. İşin püf noktası, oksijen dolaşımını sağlamakta... Her fırtınayla birlikte soba faciaları da gündemimize oturuyor. Ülkemizde özellikle kış aylarında soba zehirlenmesi adıyla bildiğimiz üzücü ölüm haberlerini, son birkaç aydır maalesef sık sık duymaya başladık. Bütün bunlara yol açan ve bizleri ağlatan "Karbonmonoksit", günlük hayatımızda en çok karşılaştığımız ve içinde aşırı zehir bulunan bir gazdır. Evimizde, iş yerlerimizde, okullarda, arabamızda, garajımızda ve her kapalı mekanda bulunabilecek bir zehir... Karbonmonoksit renksiz, tatsız, kokusuz, görünmeyen, tahriş etme özelliği olmadığı için anlaşılamayan, duvarlardan bile sızabilme kabiliyeti olan son derece zehirli ve öldürücü, yanıcı, vücuda solunum yolu ile giren ve doğal gaz, yağ, petrol, odun, kömür, tahta gibi yapısında "karbon" bulunan yakıtların tam olarak yanmaması sonucu oluşan ve bu yakıtların yanması sonucu ortaya çıkan dumanda da yer alan bir gazdır. 3 DAKİKADA KOMA 10 DAKİKADA ÖLÜM! Bu zehirlenme hakkında insanlarımızın maalesef çok az bilgisi var. Son derece zehirli olan bu gaz, uzun vadede sinir sistemi hastalıklarına, kısa vadede ise baş ağrısı, solunum zorluğu, yorgunluk, halsizlik ve iştahsızlığa sebep olmaktadır. Yüksek seviyedeki karbonmonoksit gazı, vücuttaki oksijeni yok ederek kişiyi 3 dakika içinde komaya sokar, 10 dakika içinde de öldürür. Sadece düşük seviyedeki gazın her gün teneffüs edilmesi ile bile zamanla çok önemli sağlık problemlerine yol açmaktadır. Kimler risk altında? Trafik polisleri, itfaiye çalışanları, kapalı garajlarda çalışanlar, çelik endüstrisi çalışanları, boya temizleme işlerinde faaliyet gösterenler, kalorifer kazanı dairesinde çalışanlar ile otomobil tamircileri meslek olarak risk altındaki kişilerdir. Ayrıca, karbonmonoksit zehirlenmeleri çocuklar, yaşlılar, kalp hastalan, akciğer hastaları ve anemik hastalar ile gebe kadınlarda daha çok risk teşkil etmektedir. Alevin rengi "SARI" ise bir problem var demektir Karbonmonoksit gazı yakıt maddelerinin tam olarak yanmaması sonucunda oluşur. Bu zehirlenmeleri, alacağımız basit tedbirlerle önleyebiliriz * Gaz ile çalışan fırın, soba ve şofbenlerin alev rengi "sarı" ise bir problem var demektedir. * Soba ve bacalar her yıl mutlaka kontrol ettirilmeli ve temizletilmeli. * Kaliteli kömür kullanın. Uyumadan önce sobanın içindeki odun ve kömürün söndüğünden emin olun. * Mangal sadece açık havada yapılmalıdır. Şöminelere dikkat edin! * Bulunduğunuz bütün mekanları sık sık havalandırın. * Eğer kişi kendini başka mekanda iyi hissediyorsa, bulunduğu mekanda sıkıntı var demektir. * Ev içi ve garaj gibi kapalı alanlarda, bacasız ısıtma araçları kesinlikle kullanılmamalıdır. BANYODAN ŞOFBENLERİ ARTIK SÖKÜP ATIN! * Banyo içinde şofben kullanılmamalıdır. Bunu artık çözelim!.. * Kapalı garajlarda arabalar çalışır durumda bırakılmamalıdır. * Tiryakiler daha hassas olduklarından artık sigarayı bıraksınlar. * Doğal gaz için pencerelere takılan menfezleri sakın tıkamayın! Zehirlenme belirtileri... * Baş ağrısı, * Baş dönmesi * Bulantı, kusma, * Çarpıntı ve kan basıncı yükselmesi, * Kulak çınlaması, * Dalgınlık, * Genel bitkinlik, * Etrafa ilgisizlik, * Bazen adale krampları, * Ciltte kiraz kırmızısı renk oluşumu... İlk yardım... * Karbonmonoksit gazından etkilenmiş şahıs, acilen temiz havaya çıkarılmalıdır. * Hemen ambulans, itfaiye ve gaz kurumu aranmalı. * Nefes almıyorsa, ambulans gelene kadar suni teneffüs ve kalp masajı uygulanmalı. * Battaniye vs. gibi şeylerle hasta sıcak tutulmalıdır. ALARM HAYATINIZI KURTARABİLİR... * Doğal gaz uygun bir şekilde kullanıldığı sürece oldukça güvenlidir. Fakat gerekli tedbirler alınmadığı zaman bir "bomba" gibi tehlikeli olabilir. Gaz sızıntısına karşı tedbir olarak evinize ve iş yerinize alarm taktırabilirsiniz. Alarmlar, en az ayda bir kontrol edilmelidir. Karbonmonoksit alarmları, duman veya yangın alarmı olarak çalışmaz. Alarm çalmaya başladığında evdeki herkes hemen temiz havaya çıkarılmalı. Gazın etkisi kaybolmadıkça eve girilmemelidir. Evde karbonmonoksit nasıl oluşur? Hayatımızı karartan bu zehirli karbonmonoksit, doğal gaz ile çalışan cihazların (kombi-soba-fırın-şofben gibi) tam olarak çalışmaması veya gazı tam olarak yakamaması sonucunda oluşur. Eğer cihaz doğal gazı gerektiği gibi yakıyorsa; yanma sonucu ortaya çıkan gaz havada oksijen ile karışır ve hayati tehlikesi olmayan karbondioksite ve su zerreciklerine dönüşür. Ancak yanan gaz, yeterince oksijenle karışamaz veya kullanılan cihazda çatlak veya kırık borular gibi arıza var ise o zaman karbonmonoksit gazı oluşabilir. Doğal gaz yapısı gereği normalde, kokusuz ve görünmez bir gazdır. Bu yüzden, sızma fark edilsin diye içine sarımsak kokusu veya çürük yumurta kokusu gibi maddeler ilave edilir. OKUYUCUYA CEVAP... Annenizi mutlaka tedavi için hastaneye götürün > Münip Odabaşı * 75 yaşındaki annemin ellerinde ve ayaklarında uyuşmalar, kaşıntılar ve ağrılar var. Bunların sebebi nedir? CEVAP: Anneniz detaylı muayene edilmeli ve bazı tetkikler de istenmeli. Fakat şikayetler, annenizde şeker hastalığı, kolesterol yüksekliğine bağlı olabilir. Bundan başka, ellerdeki uyuşmalar boyundaki kireçlenme ve kemik erimesine bağlı gelişebilen boyun fıtığından da olabilir. Bu sebeple annenizi önce bir dahiliye uzmanına, gerekirse ardından bir nöroloji uzmanına muayene ettirmeniz ve gereken tetkikleri yaptırmanız uygun olur. Boşu boşuna korkmuşsunuz... > S.K. * Nişanlım acı yemeklerden kaçınıyor, yiyince çok terliyor. Yaşı 38, boyu 1.74, kilosu 75, alkol ve sigara kullanmıyor, bes-lenmesine dikkat ediyor. Yine de endişelendim, bunu neye bağlıyorsunuz? CEVAP: Öncelikle şunu söyleyeyim, acının kalp hastalığı ile uzaktan yakından alakası yoktur. Sadece aktif mide ve oniki parmak bağırsağı ülserleri ile irritabl barsak sendromu dediğimiz tamamen strese bağlı sebeplerle gelişen ve hiçbir zaman herhangi bir organik ciddi hastalıklara yol açmayan barsak rahatsızlıklarında acı kişiyi rahatsız edebilir. Bir de bazı kişilerde alerjik reaksiyonlara sebep olarak bu tür tabloya yol açabilir. Önemli bir şey de değildir. Nişanlınızın takdire şayan bir yaşayış tarzını benimsediği görülmekte. Bu nedenle onun kıymetini bilin. Boşu boşuna kuruntu yaparak hayatınızı zehir etmeyin! Çekingenliği ve ihmalkârlığı bırakıp acilen doktora gidin! > Rumuz Çiçek * 21 yaşındayım. 3 yıl önce genital bölgede ve bacaklarımın üst kısmında kaşıntı olmuştu. Kaşıyınca kanadı, kızardı, sarı su gibi bir şeyler aktı. Sonra bu bölge koyulaşıp kahverengiye dönüştü. Hâlâ geçmedi. Doktora hiç gitme-dim. Acaba ilaçla düzelir mi? CEVAP: Sizde muhtemelen mantar enfeksiyonu olmuş, kaşıyınca da üzerine bakteriyel enfeksiyon eklemişsiniz. Acilen cildiye ve kadın-doğum uzmanı meslektaşlarımıza muayene olun lütfen!... Bir de bu tür mantar enfeksiyonları genelde kilolu kişilerde olur, kilolu iseniz tavsiyelerimize uyup kilo vermeye çalışın. Çok su içmek bebeğe zararlı mı? > Fuat Özgür Çalapkulu * 16 haftalık hamile eşim günde 7 litreye yakın su içi-yor. Şekersiz Diabet teşhisi kondu. Hastalık ne zamana kadar sürer? Tedavi için Minirin adlı ilaç kullanıyor. İlacın ve aşırı su içmesinin bebeğe bir zararı olur mu? CEVAP: Şekersiz Diabet, beyindeki hipofiz bezinin ar-kasından salgılanan, su ve tuz dengesini düzenleyen ADH denilen hormonun salgılanmamasından dolayı gelişen bir durumdur. Tek tedavisi de, bu hormonu sprey halinde sürekli burundan kullanmaktır. Fakat günde 7 lt. su içmesi kullandığı ilacın dozunun yetersiz kaldığını göstermektedir. Hekiminize danışarak doz ayarlaması yaptırın. Kullanılan ilaç ve çok su içmek, yeterli idrar çıkardıktan sonra bebeğe zarar vermez. HER DERDİNİZİ BANA YAZIN Bana sağlıkla ilgili her konuda soru iletebilirsiniz. Uzmanlık alanımın dışındaki konuları ise ilgili arkadaşlarımızı da misafir ederek sizlere elimden geldiği kadar yardımcı olmaya ve yönlendirmeye çalışacağım... e-mail: aile.doktoru@tg.com.tr Faks: 0 (212) 454 31 00 Adres: 29 Ekim Caddesi No:23 34197 Yenibosna-İSTANBUL
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.