Tansiyon ilacından kurtulma yolları

A -
A +
Birçok kişinin derdine tercüman olan bir okuyucumuz, şişmanlığın başına musallat ettiği yüksek tansiyondan kurtulmakta kararlı: "Spor yapsam ve yediğime içtiğime dikkat etsem ilaç kullanmaktan kurtulabilir miyim?.."Tansiyon ilacından kurtulma yolları

Ali Osman Kesen adlı okuyucumuzun bu basit sorusunu, nüfusumuzun 3'te 1'ini oluşturan tansiyon hastaları için etraflıca ele aldık... Şu bilinmelidir ki; başlıca sebebi kilolarımız olan yüksek tansiyon (kalbin kanı damarlara şiddetli basması) bir kere size uğradıktan sonra hayat boyu artık sizinledir! Geçici bir hastalık değildir. Onun için bazı hastalarımızın yaptığı gibi "nasıl olsa herhangi bir şikayetim yok, başım ağrımıyor, başım dönmüyor " diyerek tedavi ve uzman hekim kontrolleri asla aksatılmamalı. Aksi takdirde bir de bakılmış ki; kalp büyümüş, göz içine kanamalar olmuş, böbrek albümin kaçırmaya başlamış, ama o zaman da iş işten geçmiş olur. Aslında sıkıcı gibi gözüken tansiyonun ilacı çok basit: Tuzu, yağı, kiloları bırak; spora, seb-zeye ve düzenli yaşamaya sarıl! TUZU BIRAKAN, KURTULUYOR! Tansiyon hastaları tuzu mutlaka kısıtlamalı! Özellikle hazır gıdalara koruyucu amaçlı sodyum ilave edildiğinden, bunlardan kaçınmalı. Günde 1.5 gram tuzu geçmeyin! Beslenme yoluyla alınan tuzu azaltmak, kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümleri oldukça düşürür. Çünkü fazla tuzlu beslenme ile hipertansiyon arasında yakın ilişki vardır. Kan basıncını düşürmek kalp-damar sağlığına faydalı olduğundan, tuzu azaltmak da tansiyonu düşürerek genel vücut sağlığına faydalı yönde katkıda bulunur. Özellikle fazla kilolu erkeklerde tuza bağlı sağlık riskleri her yönüyle artar. Onun için kilolularda; tansiyon sınırda veya yüksekse ilaca hemen başlanmaz. Önce ciddi tuzu ve katı yağları azaltılmış adeta yok edilmiş perhiz, düzenli ve devamlı egzersiz ile ideal kiloya inilmesine rağmen tansiyon 120/70'e indirilememişse; tetkiklere göre uygun tansiyon ilacına başlanır. Hemen ilaca başlanacak seviyede tansiyonu yüksek olanlar ise, tuzsuz diyet ve egzersizle ideal kilolarına indiklerinde; tansiyon ilaçları hekim kontrolü ve takibi altında kesilebilir veya ilaç dozları yarıya indirilebilir. Burada ilaca muhtaç yaşamamak için iş size düşüyor. Maalesef Türk halkının hiç ciddiye almadığı fakat kendisini en çok tahrip edip, ömrünü kısaltan çok önemli iki hastalık yüksek tansiyon ve şeker hastalığıdır. Bunların da temel ve başlangıç tedavisi, ciddi perhiz ve egzersizdir. Sadece ilaç tedavisi ile tansiyon normale inebilir ama oluşturduğu damar sertliğinin önüne geçilemez. Bu da Allah korusun felce ve kalp krizine zemin hazırlar. TANSİYON HASTASINA ORUÇ TAVSİYELERİ Ramazanın son virajına girdik diye sakın sahura kalkmamazlık etmeyin. Besinleri iftar ve sahura paylaştırın. Sebze ve meyveyi bol bol tüketin. Kırmızı et yerine balığı tercih edin, kuru baklagilleri unutmayın, yumurtayı azaltın, tereyağını ise sofranızdan kaldırın! Tansiyon ilacından kurtulma yolları

Ramazanda kilo verme şansını KAÇIRMADINIZ Kıymetli okuyucularımız, bayrama 1 hafta kaldı. Tabii bu mide bayramı olmasın! Dolayısıyla artık yavaş yavaş oruç sonrasını da hesaba katın. Kilo vermek istiyorsanız, son bir haftayı şu şekilde geçirmenizi tavsiye ederim: >> Günlük alacağınız kaloriyi iftar ve sahur arasında paylaştırın. >> Sebze ve meyve gibi düşük kalorili besinlere ağırlık verin. >> Hareketsiz kalınmamalı, iftardan sonra kılınan teravih namazı da yürüyüş yerine geçer. >> Mutlaka sahura kalkılmalı, bu şekilde hem aç kalınan süre azalır hem de metabolizmamız daha az yavaşlamış olur. >> Kolesterolümüz yüksekse kırmızı et mümkün olduğu kadar kısıtlanmalı, tereyağı ise hiç kullanılmamalı, yumurta ise en fazla haftada 2 defa yenmeli, mutlaka haftada en az 2 defa fırında suda buğulama tarzı balık ve kuru baklagiller yenilmeli. >> Oruç tutarken vücut uzun süre susuz kaldığından, iftar ve sahur arasında bol su içilmeli. Su içmek, bağırsak ve böbreklerin çalışmasını hızlandırır, ancak yemek esnasında su içmek, sindirim sistemini etkileyerek sindirimin süresini uzatır. Ülserlilere kısa bir hatırlatma Ülser rahatsızlığını tetikleyen, uzun aralıklarla ve aşırı yemek yeme sıkıntısının en çok tekrarlandığı zaman dilimlerinden biri Ramazan ayıdır. Bu sebeple oruç tutanlar,iftarda ve sahurda uzun süre aç kalmaya bağlı artan ve daha çok psikolojik olan aşırı gıda alımı arzusundan kaçınmalı. Sağlıklı insanlarda bile iftarda normalin üzerinde miktar yoğun besini sindirmekte zorlanan mide, bir de hızlı ve fazla miktarda yendiğinde alarm durumuna geçer. NELER REFLÜYE YOL AÇAR? Bu sebeple yenen gıdalar, yaklaşık 15- 20 dakikalık aralıklarla, zamana yayarak tüketilmelidir. Kızartmalar, yağlı yiyecekler, tuzlu, salamura gıdalar, şeker, katı yağ, tereyağı gibi hayvani yağlar ve hazır-donmuş besinlerden bu ay müddetince uzak durulmaya çalışılmalı. Bu tür yiyeceklerin tüketimi, Ramazan sonunda reflü, gastrit gibi mide-barsak sistemi hastalıklarına ve şişmanlığa sebep olur. OKUYUCULARIMIZA CEVAPLAR İkinci çocuğun için boşuna kendini üzme > Semra Çelik 4 yaşında sara (epilepsi) hastası ve zihinsel engelli kızıma nasıl bir tedavi uygulandığını bilmiyorum. Ayrıca küçük oğluma da bir şey olur mu? CEVAP: Semra Hanım, minik kızını bir üniversite hastanesinin çocuk nörolojisi bölümüne, daha önceki evraklarınla birlikte götür. Gerekirse ilave tetkiklerle birlikte muayene ve takip eden hekiminden kızının hastalığı hakkında detaylı bilgi ve tavsiyeleri al, ona göre hareket et. Kontrol muayenelerini aksatma. Ümidini hiç ama hiç kesme, her şey düzelecek ve yoluna girecektir. Yeter ki gerekenleri hakkıyla yerine getir, gerisini Allah'a havale et. Küçük oğlunun da aynı durumlara düşebileceği konusunda da, onda herhangi bir anormallik sezersen derhal ilgili uzman hekime götür. Yoksa anlamsız bir şekilde şüphede kalıp kendini üzme. Banyo yaparken bile hep hapşırıyorum > M.F. Uğur Bazen hapşırma krizine giriyorum, duş alırken bile. Neden kaynaklanabilir? CEVAP: Sayın Uğur, sizde allerjik rinit dediğimiz, 25.05.2009 günü gazetemizde etraflıca işlediğimiz, kökeninde hayatımızdaki her türlü maddenin, ortamdaki havanın nemi ve rüzgârının, kişinin psikolojik durumunun bile etkili olarak vücuttaki immun (savunma) sistemini aşırı aktive ederek oluşturduğu bir nezle hali mevcut. Buna en çok ev tozları sebep olur. Bazen duş gibi ısı ve nem değişiklikleri de yol açabilir. Size tavsiyem, bulunduğunuz tüm mekanları sık sık havalandırın, rutubetli ortamlarda hiç bulunmayın, eşyalarınızı iyice kurutun ve temizliğine dikkat edin! Dahiliye ve KBB'ye muayene olarak buna zemin hazırlayan başka bir hastalığınızın olup olmadığını tespit ettirin. Sağ gözüme âdeta perde inmiş oldu > Berati Zengin / SAMSUN 20 yaşındayım, 2 yaşında geçirmiş olduğum havale sonucu ileri derecede görme kaybım oluştu. 3 yıl önce sağ gözümden lazer ameliyatı sonrası gözümde yırtık oldu, düzeltildi ama adeta gözüme perde inmiş oldu! Kornea nakli yapıldı ancak görmem düzelmedi. Yine vaskülarize glokom olduğu söylendi. Çeşitli damlalar kullanmaktayım. Acaba görmemde herhangi bir düzelme olur mu? CEVAP: Kıymetli kardeşim, sorunuzu Kayseri Acıbadem Hastanesi'nden Göz Uzmanı kardeşim Doç. Dr. Abdullah ÖZKIRIŞ'a yönelttim. Durumunuzun tekrar etraflıca bir muayene ve araştırma ile değerlendirilip bundan sonraki tedaviniz konusunda ona göre planlama ve değerlendirme yapılması gerektiğini belirtmiştir. 'Topuk dikeni' ancak ameliyatla halledilir > Lara Yılmaz 2 yıldır topuk dikeninden muzdaribim. Çektirdiğim filmlerde sağ ve sol topuğumda topuk dikeni görüldü. Doktorun verdiği topukluğu kullanmama rağmen ve bitkisel bazı karışımları sürmeme rağmen geçmedi. Bana bu konuda ne tavsiye edersiniz? CEVAP: Sevgili kardeşim, topuk dikeni genelde kilolu insanlarda olur, senin derdin, topukluk vs. ile geçmez. Derhal bir ortopedi uzmanı arkadaşımıza muayene ol ve seni ameliyat edip bu dertten kurtarsın. Ayrıca mutlaka da perhiz ve mekik tarzı egzersizle ideal kilona inmeye bak! Diş aralarını plastik kürdanla temizliyorum > Rumuz Sütlaç Diş arasında kalan artıkları plastik kürdanla temizlerken, mum gibi bir tabaka ile karşılaştım ve dişlerimin sızladığını hissettim. Bunu engellemenin yolu var mıdır? CEVAP: Sevgili kardeşim, sorularını Diş Hekimi Mehtap Çağla Tazegül Hanıma yönelttim. Günde 2 defa macunla ve her yemek sonrası da diş fırçanı ıslatarak hem alt ve üst dişlerini, hem de dilini spiral tarzı fırçaladıktan ve diş ipi de kullandıktan sonra, dişler ve dilin üzerinde, dişetlerinde bakteri plaklarının gelişimine mani olmuş olacağını, böylece dişlerini de uzun yıllar, sıkıntı çekmeksizin kullanmış olacağını belirtti. Kot pantolon giymek kısırlığa yol açar mı? > Rumuz Cüneyt Kot pantolon giymenin kısırlığa sebep olacağı söyleniyor, sıhhat açısından bir mahzur var mıdır? CEVAP: Cüneyt Bey, dikkat edilmesi gerekilen kot pantolon giyilmesi değil, kot gibi uzuvları sıkan dar giysilerin giyilmesi ve erkek tenasül uzvunun sıkı elbise ile ısısının arttırılması tehlikesidir. Normalde spermlerin üretim yeri olan testisler normal vücut ısısından 2-3 derece daha az ısıda bulunarak görevlerini yerine getirirler. Dar kilot ve kot pantolon gibi giysiler o bölgenin ısısını 37 dereceye getirdiklerinde kaliteli ve yeterli sperm üretimi bozulur. Bu durum uzun süre devam ettiğinde, varikosel dediğimiz testis etrafındaki toplardamar paketinin variköz genişlemesine de zemin hazırlayarak kısırlığa yol açabilir. Dolayısıyla vücudu sıkmayan geniş kotun bir zararı olmaz. Düşük tansiyonlular uzun ömürlü oluyor > Cengiz Baş Sürekli gözlerim kararıyor, depresyondan olabilir mi? Tansiyonum da kötü çıktı, ne yapmam lazım? CEVAP: Cengiz Bey, yaşınızı, kilonuzu ve boyunuzu belirtmemişsiniz. Ramazanda kan şekeri ve tansiyon düşmeleri olabilir. Bazı kişilerde yapı itibarıyla düşük tansiyona meyillilik vardır. Kişinin günlük aktivitelerini çok da etkilemedikten sonra, düşük tansiyon zarar yerine bilakis kalp, böbrek ve diğer organların yorulmaması açısından faydalıdır bile. Düşük tansiyonlu insanların daha uzun yaşadıkları tespit edilmiştir. Tansiyon durumu, depres-yon, anksiyete gibi psikolojik durumlarda vücuttaki sempati sinir sistemi etkilediğinden değişkenlik gösterebilir. O sebeple öncelikle bir dahiliye uzmanına muayene olun, sebebe yönelik tedavi ile mesele halledilmiş olur. Çikolata ve koladan hayat boyu uzak dur! > Rumuz Elif / SİVAS 26 yaşındayım, yüzümdeki sivilceler kitle haline geldi, bir el parmağımın tırnağı etten ayrı, yardım ederseniz çok sevinirim. CEVAP: Kıymetli kardeşim, kilo ve boyunu belirtmemişsin. Yüzündeki lezyonlar akne denilen sivilceler için varsa mutlaka ideal kilona inmelisin. Çikolata ve koladan hayat boyu uzak durmalısın, hamur işi ve tatlılara yaklaşmamalısın. Bol sebze, balık ve düzenli egzersizle cilt altı yağ dokunu düzene soktuktan ve beraberinde de cildiye uzmanı arkadaşların vereceği uygun ilaçlarla sıkıntı kalmayacaktır. Tırnağındaki olay, büyük ihtimalle mantara bağlı. Karaciğer enzimlerini yükselten ilaç, aknede cildiye uzmanlarının kullandığı bir ilaçtır. Kesinlikle tetkiklerini yaptırmadan ve cildiye uzmanının tavsiyesi olmadan kullanma. Spor ve diyetini yap gerisi gelir! Siz de artık şeker hastasısınız, ama... > Rumuz M.M / FETHİYE 60 yaşındayım, bu gece, her zamanki gibi komposto, kavun, muz ve akşam da biraz üzüm ve yarım şeftali yemiştim. Şekerim 242 çıktı! Neler tavsiye edersiniz? CEVAP: Saygıdeğer okuyucumuz, siz artık şeker hastasısınız. Ama korkmayın perhizinizi yapıp kilo almadığınız takdirde hiçbir sorun yok. Kan şekerini birden çabuk yükselten gıdaları almanız hafif yükselmiş olan şekerinizi yükseltmiş. Bundan sonra, hayat boyu tadı olan gıdalardan uzak durmalı, meyvelerden tadımlık, sebzeyi ise bol alın, hamur işini bırakın, kilo almamak için yürüyüş yapın. Bir de hayat boyu hekim kontrolünde her akşam tok 150 mg aspirin ile günaşırı B1, B6, B12 vitamini ve metformin grubu insülin direncini kıran ilaçtan günde 1700-2000 mg sabah-akşam veya iftar-sahur tok karnına al.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.