Vücudumuz bize düşman kesiliyor

A -
A +

OTOİMMUN HASTALIKLAR Tıpta "Otoimmun" hastalıklar denilen durum, aynı zamanda tiroid bezinin yetersiz çalışmasına da yol açar. Vücut kendi dokularından birine bilinmeyen sebeplerle yabancılaşır. Onu düşman gibi algılayıp tahrip ettikçe sıkıntılar ortaya çıkar... ORTA YAŞLI KADINLAR RİSK ALTINDA Hipotiroidi ender bir hastalık olmayıp her iki cinsiyette ve herhangi bir yaşta meydana gelebilir, yine de en fazla orta yaşlı kadınlarda görülür Sevgili okuyucularımız, tıpta "Otoimmun" hastalıklar dediğimiz bir durum vardır. Şöyle ki; vücudun kendi dokularından birine bilinmeyen sebeplerle yabancılaşması ve bu yabancı dokuyu bağışıklık sistemiyle vücuttan uzaklaştırmaya çalışması sonucu oluşan hastalıklardır. Otoimmun hastalıkta, bağışıklık sistemi vücudun aslında kendine ait olan bu dokusunu tahrip ettikçe ilgili dokunun fonksiyonları aksar ve buna bağlı sıkıntılar ortaya çıkar. Sıklıkla bu sebepten kaynaklanan ve tiroid bezinin normalden az-yetersiz çalışması sonucu oluşan tabloya da "Hipotiroidi" diyoruz. Burada tiroid bezi tahribat gördüğünden görevlerini daha az yapmaya başlar. Kişide guatr da varsa genellikle Hashimoto Tiroiditi (tiroidit, tiroid bezinin otoimmün süreç sonucu oluşan iltihabı) gelişir. TEHLİKE 35 YAŞINDAN SONRA BAŞLIYOR Hipotiroidi gelişme riski yaş ilerledikçe artar ve 60 yaşından sonra % 2-4 oranında görülür. Sık görülmesi, kolay teşhis konması, kolay tedavi edilebilir olması sebebiyle günümüzde hiçbir şikayet olmasa dahi 35 yaşından itibaren 5 yılda bir, 60 yaşından sonra iki yılda bir hassas TSH tayini ile tarama yapılmalıdır. Hipotiroidinin sebeplerinden birisi de tiroid bezi ameliyatlarıdır. Tiroid bezi ameliyatı sonrası hormon salgılayacak kadar doku kalmayınca hipotiroidi gelişir. Tiroid ameliyatı geçirenlerde tiroid hormonlarını 3 ayda bir ölçmek ve izlemek gerekir. İYİLEŞMEYE ÇALIŞIRKEN HASTALANMAYIN Radyoaktif iyot tedavisi yapılan hastalarda da tiroid bezi tahrip olduğundan yeteri kadar hormon salgılanamayacağından dolayı hipotiroidi gelişir. Nadir olarak lityum, amiodaron, interferon, interlökin gibi ilaçlar ile baş ve boyuna yapılan radyoterapi (ışın tedavisi) sonrası da hipotiroidi gelişebilir. Hipotiroidi, ayrıca şeker hastalarında, kansızlığı olanlarda, romatoid artriti olanlarda da sık görülür. Kanda LDL-kolesterol, trigliserid gibi yağ düzeyleri yüksek hastalarda, depresyonu olan hastalarda, çocuğu olmayan veya adet düzensizliği olan kadınlarda da hipotiroidi yönünden araştırma yapmak gerekir. Belirtiler hemen değil de uzun yıllar sonra ortaya çıkar ve tedavi edilmezse, miksödem denilen tabloya dönüşür. Hipotiroidi teşhisi, TSH hormon ölçümünün yüksek, ST4 ölçümünün düşük bulunması ile konur. BELİRTİLER Sebepsiz ağrılar peşinizi bırakmaz > Guatr (bazı hastalarda) > Âdet düzensizliği > Ağır ve uzun aybaşı halleri > Su tutulumuna bağlı göz kapaklarında, el ve ayaklarda iz bırakmayan şişlik > Yüzün şişkin, cildin donuk, kuru ve kalınlaşması > Terlemede azalma > Adale ağrıları-krampları ile sürekli ve kolay yorulma > Hareketlerde yavaşlama, halsizlik, güçsüzlük > Kabızlık > Sürekli uykuya meyil hali > Seste kısıklık ve kalınlaşma, işitme kaybı > Soğuğa tahammülsüzlük, > Saç kuruluğu, dökülme > Zihni faaliyetlerin yavaşlaması sonucu unutkanlık, sakarlık, yavaş konuşma > Cinsi ilginin azalması > Kansızlık > LDL kolesterol ve trigliserid seviyelerinde artış > Karpal Tünel Sendromu gelişimi > Kalp büyümesi, nabzın yavaşlaması > Reflekslerin yavaşlaması > Depresyon > Az da olsa kilo alımı... Ömür boyu süren tedavi Tiroid hormonunun az salgılanması olan "Hipotiroidi" hastalığının tedavisinde şu yöntemler sabırla uygulanmalı: > Tedavi kanda eksik olan tiroid hormonlarının normale gelmesi için hormon tabletleri verilerek yapılır. Tedavide tiroid hormonu olan L-Tiroksin sabah aç karnına her gün alınmalıdır. Aynı öğünde diğer ilaçlar alınmamalıdır. > Çoğu vakalarda, birkaç ay içinde şikâyet ve olumsuz belirtiler kaybolur. Fakat tedavi hayat boyu devam edeceğinden hastalığın şiddetine göre hekimin verdiği dozda ilaca başlanıp 2-3 ayda bir muayene ve TSH kontrolü ile devam edilmeli. > Tedavide amaç, T4 ve TSH düzeyinin normale getirmektir. KİMLER DİKKATLİ OLMALI? > Gebe kalan hipotiroidili kadınlarda ilaç dozu için mutlaka gebeliğin ilk ayında doktora kontrole gidilmelidir. Özellikle demir ilaçları, antasitler (Gaviscon, Rennie, Talcid gibi) veya kalsiyum ilaçları, tiroid ilaçlarının emilimi bozarlar. >Hashimoto Tiroiditi olan hastalar iyotsuz tuz kullanmalıdır. > Kalp hastalığı olanlar bu ilaçlar yan etki yapabileceğinden daha sık kontrole gidilmelidir. > Hipotiroidili hastaların bir kısmında (özellikle Hashimoto'da) anti-TPO ve anti-Tiroglobulin antikorları yüksek olarak bulunur. Bunların miktarını azaltacak bir ilaç yoktur. Selenyum alınması, bu antikorları azalttığı tespit edilmiştir. Küçüklerde cücelik ve zekâ geriliği ihtimali Çocuk ve bebeklerde tedavi edilmeyen hipotiroidizm cücelik ve zekâ geriliğine (kretinizm) yol açar. Eğer durum hayatın ilk birkaç ayında teşhis edilirse, (doğumdan hemen sonra rutin olarak yapılan kan tahlilleri ile rahatlıkla tespit edilebilir) normal gelişim ihtimali çok büyüktür. Kretinizmin tipik belirtileri, çocukta gelişme geriliği, ağızdan sürekli salya akması, omuzlar geride karnın şiş görünümü, boy kısalığı ve düzensiz dağılımlı iyi gelişmemiş dişlerdir. OKUYUCULARIMIZA CEVAPLAR Boynumu yakan egzama geçer mi? > A.Z. / İZMİR > Boyum 1.58 , kilom 61, yaşım 23. Başımda enseme yakın bölgede yıllardır egzama var, bir türlü geçmiyor, artık ilaç kullanmak istemiyorum ne yapayım? CEVAP: Sevgili kardeşim, öncelikle egzamayı kolaylaştıran ve cilt yağlanmasına sebep olan 5 kg fazlalığınızı kuruyemiş, abur-cubur, çikolata, kola, katı yağlı gıdalardan sakınarak ve düzenli egzersiz yaparak atmaya çalışın. Her türlü meyveden 1 taneyi geçmeyin. Bol yeşillik, salata, 2 kaşık zeytinyağı ile yapılmış haşlanmış sebzelerden bol bol yiyin. Öğün başı 2 dilim tam buğday ekmeğinin dışında tüm unlu mamüllerden sakının. Çayınıza şeker katmayıp, her türlü tatlıdan kaçının. Gün aşırı zeytinyağlı sabunlarla keselenerek banyo yapın. Bir de egzamanın esas sebebi olan stres, gerilim, her şeyi kafaya takmaktan uzak durun. Gerek meslekî, gerekse de sosyal olarak üzerinize düşen maddi manevi vazifelerinizi hakkıyla yaptıktan sonra hiçbir şeyi dert yapmayın. Sıkıldığınız zaman ırmak ve deniz kenarı ile ormanlık alanlarda yürüyüşler yapın, dostlarınızla sohbet toplantıları düzenleyin. Bahsettiğiniz kremi de cilt lezyonlarınız oldukça, tuzsuz yemeğe gayret ederek kullanmanızda bir mahsur yoktur. Az kilolu astımlı rahat nefes alır! > M.Y. /BALIKESİR > Yaşım 35, boyum 1.60, kilom 64. Yaklaşık 10 senedir alerjik astım şikayetlerim var. Kızım da aynı sıkıntılar içinde, sprey kullanıyoruz, ne tavsiye edersiniz? CEVAP: Kıymetli okuyucum, Astım Bronşiale özellikle küçük nefes hava yollarının mikrobik iltihabi veya alerjik sebeplerle şişip daralması sonucu oluşmuş nefes darlığı, çoğunlukla da nefes vermede zorlukla karakterize erişkinlerde hayat boyu devam edebilen, çocuklarda ise çoğunlukla ergenlikte tamamen iyileşebilen bir hastalıktır. Islık tarzı, hışırtılı ses duyulur, kişi nefesinin yetmediği psikolojik sıkıntısı içindedir. Ailevi geçişi de olabilen bir hastalıktır. Böyle durumlarda, ideal kiloda olmanın çok faydası olduğu için siz de 6-7 kg verirseniz çok rahatlarsınız. Kızınıza veya size, ismini verdiğiniz ilaç gibi bronş genişletici ile bronş duvarındaki ödem ve iltihabı gideren kortizonu kombine ihtiva eden spreyler kullanılabilir. Bahsettiğiniz şekilde ölüme sebep olmazlar, tam tersi nefes darlığı nöbetlerini düzeltip kişiyi rahatlatarak ölümden korur. Yalnız, her ilaçta olduğu gibi fazla dozun yan etkileri olup hekim kontrolü, tavsiyesi ve takibi olmadan kesinlikle belirtilenin dışında veya şekilde ilaç kullanmak son derece mahsurludur. HER DERDİNİZİ BANA YAZIN Bana sağlıkla ilgili her konuda soru iletebilirsiniz. Uzmanlık alanımın dışındaki konuları ise ilgili hekim arkadaşlarımızı da misafir ederek sizlere elimden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışacağım... e-mail: aile.doktoru@tg.com.tr Adres: 29 Ekim Cad. No: 23 Yenibosna-İSTANBUL

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.