Yumuşak yatak BEL FITIĞINI tetikliyor!

A -
A +
Bel fıtığının tedavisi; yatakta istirahat, bel çektirme ve eğer ileri bir safhada ise ameliyat ile olur. Yatağınız çok yumuşak olmamalı, orta sert yaylılar tercih edilmelidir. Yumuşak yatak BEL FITIĞINI tetikliyor!Bel fıtığı tekrarlar mı? Bel fıtığı hastalarında nüks olayına zaman zaman rastlanabilir. Bu durum ameliyat olan ve olmayan hastalara göre değişir. İlaç tedavisi ile iyileşenlerde fıtık kolayca tekrarlar. Mutlaka ağır bir yük kaldırmak da gerekmez; bazen öksürmekle ve ıkınmakla bile nüksedebilir. Ameliyat olanlarda ise fıtığın aynı yerden nüksetmesi nadirdir. Fakat beldeki diğer bir mesafede bulunan ve bozulan diskin fıtıklaşmasının nüksü her zaman mümkün olabilir. Ameliyat sonrası sağlam omurlarda da fıtık durumlarına rastlanabilir. Sağlıklı iken egzersiz yapar ve belirtilen tavsiyelere riayet ederseniz hastalık riskini en aza indirmiş olursunuz. Sevgili okuyucularımız, geçtiğimiz hafta bel fıtığını genel hatlarıyla tanımıştık, bu hafta ise bu illetten kurtulmanın yollarını arayacağız... Bel fıtığının tedavisi; fıtıklaşmanın, yani disk dediğimiz elastiki maddenin bacağa giden sinirlere yaptığı baskının derecesine bağlıdır. Eğer sadece bel ve bacak ağrısı mevcut, herhangi bir uyuşukluk, güç kaybı, hareket kısıtlılığı yoksa fıtık başlangıç safhasında demektir. Bu dönemde omurgalar arasındaki fıtığın çok küçük bir kayması mevcuttur. Henüz bacağa gelen sinir tam et-kilenmemiştir. Yani ayakta felç, idrar tutamama gibi ciddi durumlar oluşmamıştır. Cerrahiye gerek olmadan tedavi edilebilir. BELİMİZİ KİME ÇEKTİRELİM? Öncelikle hastalar yatak istirahatine alınır, adale gevşetici ilaçlar, ağrı kesiciler ve antiromatizmal ilaçlar verilir. Bel çektirme, akupunktur, el masajı gibi metotlar faydalıdır. Bel çekmenin tıptaki ismi "Traksiyon"dur. Bu işlem kesinlikle fiz-yoterapistler tarafından yapılmalıdır. Beli çekmeye yarayan traksiyon masaları mevcuttur. Bu cihazlarla hasta hiçbir riske sokulmadan bel çekilir. Bu tip alternatif tedavi metotları, fizik tedavide olduğu gibi kasları gevşetme esasına dayanır. Fakat amacı dışında uygulanırsa bu faydadan çok zarar getirebilir. NE ZAMAN AMELİYAT GEREKİR? Fizik tedaviye rağmen hastanın ağrıları devam ediyorsa veya geriletilemeyen bir güç kaybı, bacakta incelme, dayanılmaz ağrılar varsa veya çekilen tomografi MR filmlerinde diskten bir parça koptuğu tespit edilirse tedavi yolu ameliyattır. Ameliyatla omurilikten çıkan sinirlere olan mekanik baskı kaldırılır. Eğer cerrahi müdahale yapılmaz ve sinire baskı devam ederse hastada idrarını tutamama, ayaklarda felç gibi durumlar gelişebilir. BİR GÜNDE TABURCU OLUN! Mikroskop şartları altında ameliyat bölgesi 25 veya 40 defa büyütülerek yapılan Mikrocerrahi sayesinde, sinirlere hasar verme riski sıfıra indirilir. 1.5-2 cm'lik bir kesi yapılarak ameliyat sonrası cilt yüzeyine dikiş konulması da gerekmez. Bu metotla hastalar ameliyat olduktan 6-7 saat sonra ayağa kalkıp yürüyebilmekte ve bir gece hastanede yattıktan sonra taburcu olmakta. İstirahat süresince mümkün mertebe yataktan çıkmamalı, yemek dahi yatakta yenmeli. Hasta sırt üstü yatmalı ve ayaklarını toplamalı, yorulunca da yan tarafa dönmeli, kesinlikli yüzüstü yatmamalıdır. İlaçlarını da düzenli kullanmalıdır. Yumuşak yatak BEL FITIĞINI tetikliyor! Belinizi sıcak ve dik tutun! Her ne kadar tıpta büyük ilerlemeler kaydedilmişse de siz siz olun belinizi sağlam tutun! Bel fıtığından korunmak için rahatsızlığı olanlar şunlara dikkat etmelidir: > Hasta kesinlikle 1-2 kiloyu aşan ağırlıkları kaldırmamalı. > Öne ve yanlara doğru eğilme, belin bükülmesi yasaklanmalı. İlla da yerden bir şey alınacaksa dizlerinizi kırıp çömelerek bunu yapın yapın. > Yukarıya doğru uzanmayın. Bir iskemle veya merdivenin üstüne çıkıp yukarıdaki bir şeyi indirin. > Otururken belinizin arkasına boşluğu dolduracak yastık koyun ve 20 dakikada bir yürüyün. Otururken bele binen yük ayaktakinden 4 kat fazladır. > Otururken ve yürürken dik durmaya gayret edin. ARABA KULLANIRKEN... > Uzun süre araba kullanan da 20 dakikada bir mola verip biraz yürümeli. Sırtımızı koltuğa tam yerleştirmeli, ince bir yastıkla belimizi desteklemeliyiz. > Karın adalelerinin ve bel kaslarının gevşemesi bele binen yükü artırır. Bunun için mekik tarzı spor, yürüyüş ve yüzme çok faydalıdır. > Belinizi daima sıcak tutun, açık pencere veya havalandırma önünde durmayın. > Bel ve bacak ağrısı olanlar stresten kaçınmalıdır. Stres adalelerde kasılma yaparak fıtığı ilerletebilir. > Şişmanlıktan kaçınılmalıdır. YATAK, KORSE KUŞAK... > Uzun topuklu veya topuksuz ayakkabı giyilmemeli. > Evde iken istirahat edin. Yatağımız çok yumuşak olmamalı; orta sert yataklar her zaman tercih edilmelidir. Çok sert zeminlerin de zararları daha fazladır. > Doktora danışmadan çelik korse ve çok sıkan kuşak kullanmamalı ve belimizi çektirmemeliyiz. OKUYUCUYA CEVAP Aynaya baksam strese giriyorum > Ayşe K. 16 yaşındayım, stresliyim, bundan dolayı yüzümde isilik, sivilce gibi küçük şeyler çıkıyor, aynaya baktığımda hepten strese giriyorum! Ayrıca omurili-ğimde sol tarafa doğru kayma var... CEVAP: Sevgili Ayşe, stres, hastalıkların % 80'inin sebebidir. Senin yüzünde çıkanlar da bundan. Bu yaşta biri olarak, üzerine düşeni yapar, gerisini de Allah'a havale edersen, bu çıkmaz durumdan kurtulursun. Ayrıca, kuruyemiş, çikolata, kola, yağlı ve hamur işi gıdalardan mutlaka uzak dur. Günde 5 vakit ılık su ile yüzünü cilt artıklarından ve yüzeysel yağlardan temizle. Krem, losyon ve diğer ilaçlar konusunda da cildiye uzmanına danış. Omuriliğindeki kayma, çoğunlukla irsi olup, mutlaka bu konuda uzmanlaşmış ortopedi uzmanına muayene ol. Akneler için çikolatayı bırak > İlyas Turhan Sırtımda sivilciler var, "akne" dediler. Faydasını gördüğüm ilaçları bıraktıktan sonra tekrar başladı. Sürekli hap kullanmak istemiyorum. Bunun bitkisel bir çözümü yok mu? CEVAP: Kıymetli İlyas, akneler, kilolu ve cildi yağlı kişilerde yağ bezleri kanallarının tıkanması ile ciltte bulunan stafilokok dediğimiz bakterilerin iltihap yapması sonucu oluşur. İltihabın aktif olduğu dönemde antibiyotikle ve cildin yağlanmasını azaltıcı perhizle tedavi edilir. Kilo vermezsen, çikolata, kola ve kuruyemişten, hamur işlerinden uzak durmazsan, sivilcelerinden kurtulman mümkün değildir! Perhize dikkat, çayına şeker dahi katma, öğün başı 1-2 di-lim tam tahıl buğday ekmeğinden başka undan yapılan bir şey yeme. Düzenli egzersiz yap. Her şeyin düzeldiğini göreceksin! Banyodan sonra hep kaşınıyorum > A. ve G.Z. 16 yıllık evli bir çiftiz, eşim kaşınmadan dolayı banyo yapmaktan ve denize girmekten korkuyor. CEVAP: Kıymetli okuyucumuz, eşinizin kaşıntısı, ne sosyete uyuzu ne de suya karşı alerjidir. Sıcak ürtikeri mevcut, deniz de bunun ispatı. Egzersiz, sıcağa maruz kalma, terleme ve heyecana bağlı stresle ortaya çı-kabilir. Tip 1 ilaçları kullanması gerekir. Soğuk veya ılık suyla duş almalı. Sauna ve buharlı banyodan kaçınmalı, duştayken bile banyonun birazcık hava alması gerekir. Karaciğer yağlanması ve Hepatit B taşıyıcı olmasından dolayı fazla kilolarını terk etsin. Durumu, karaciğer kaşıntısına benzemiyor. Ayrıca en az 1 ay domates, peynir, yumurta, kuruyemiş gibi alerjiye zemin hazırlayan gıdalarla, kola ve çikolatadan hayat boyu uzak dursun ve çavdar ekmeğini tercih etsin! Zayıflar gribe daha dirençli > Mehmet Yılmaz 20 yaşında öğrenciyim, boyum 1.88, kilom 63, yediğim halde kilo alamıyorum, yemek seçmem, iştahım da gayet iyi, ne yapmam lazım? CEVAP:Sevgili Mehmet'im, senin yaşlarında benim kilom, aynı boyda olmamıza rağmen daha azdı. Kilo almak için çok da hevesli olma. Zaten 30-35 yaşından sonra istemesen de, metabolizmanın yavaşlaması sebebiyle kilo alacaksın. Normal, dengeli ve sağlıklı beslen, bol zeytinyağlı sebze yemekleri, yeşillik, salata ve balık tüket. Çoğu kişiye yasakladığımız hamur işi ve tatlı, makarna, pilavı fazla yediğinde vücudun yağlanarak kilo alırsın. Ama bu sağlıklı değildir. Normal hareketini ve beslenmeni yap, kiloyu kafana takma. Önemli olan, uzun süre aynı kiloda kalmaktır. Ayrıca zayıflar grip gibi hastalıklara karşı daha dirençlidir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.