19 Mayıs 1919, bizim Millî Mücadele destanımızın ilk sahifesi. Ben o sayfada neler yazıldığını, resmî tarihimizin dışına çıkarak öğrendim. Öğrendim ama biliyorum ki, Türkiyemizde gerçekleri öğrenmek ve söylemek kolay değil. Nitekim 19 Mayıs destanı dolayısiyle ilk büyük şaşkınlığı, 1977 yılında yaşadım: Mareşal Fevzi Çakmak'ın vefatının 27. yıl dönümü dolayısiyle ilk TV programını ben hazırladım ve sundum. O programda, Mustafa Kemal Paşa'nın, 19 Mayıs 1919 tarihinde, Vahdettin'in fermanıyla ve 18 kurmay subayla birlikte Samsun'a çıktığını söyledim. Bir gün sonra, âdeta küçük bir kıyamet koptu. Çünkü bu tarihî gerçeği, Ankara Televizyonundan ilk defa ben açıklamıştım. Birtakım kimselere göre: "Vahdettin vatan hainiymiş de, vatanımızı İngilizlere satmak istiyormuş da felan, feşmekan... Aldırmadım. 2009 yılında bile aynı safsatalarla konuşanlar var. 19 Mayıs destanımızla ikinci büyük şaşkınlığı geçen yıl Samsun'da yaşadım. Samsun Belediyesinin dâvetlisi olarak o güzel şehrimizdeydim. Sevgili dostum Necmi Çamaş, önüme düştü. Görülmesi gereken yerlere beni o götürdü. Önce ilk Adım İskelesine gittik. Orada doğrusu çok şaşırdım ve gözlerime inanamadım. Samsun Belediyesi tam bir tarih şuuruyla hareket ederek, İlk Adım İskelesi'ne, o 18 kurmay subayımızın heykellerini de yaptırıp yerleştirmişti. Sonra Bandırma Vapuruna gittik. Samsun Belediyesi, onu müze haline getirmişti... Bandırma Vapuru, hiç de öyle köhne bir vapur değildi. Beni Samsun Belediyesinin medenî cesareti şaşırtmıştı. 19 Mayıs destanımızın son şaşkınlığını 5 gün önce yaşadım. Çünkü çocukluk ve gençlik yıllarımın 19 Mayıs bayramları bütün çizgileriyle aklımdadır: Bando ile birlikte resmî geçit başlardı. Sonra bugün bana, basit ama çok basit gelen birtakım beden hareketlerine geçerdik. Ya kollarımızı üç defa havaya kaldırarak yanlarımıza yapıştırırdık veya bulunduğumuz yerde gövdemizi sağdan sola, soldan sağa çevirip dururduk. Arkasından benzer hareketlere geçerdik. Üzerimizde beyaz bir atlet, siyah bir don olurdu. Kız öğrenciler sahaya, bir karış uzunluğundaki eteklerle çıkarlardı. 19 Mayıs bayramlarımızda, güzelim bayraklarımızdan başka bize ait hiçbir çizgi bulunmazdı. 2009 yılının 19 Mayıs şenliklerini televizyondan seyrettim. Ankara'da 19 Mayıs Stadyumunda yapılan gösteriler, muhteşem üstü muhteşemdi. Milli Eğitim Bakanlığımıza bağlı okullarımızın ve polis kolejine mensup öğrencilerimizin gösterilerini hep artan bir hayranlıkla ve şaşkınlıkla seyrettim ve içimden bizim 19 Mayıs şenliklerimiz işte böyle olmalıdır diye geçirdim. Çocuklarımızı ve ilgilileri alkışlıyorum.