Bana sorarsanız, size derim ki, bizim siyasî hayatımızın en başarılı başbakanı Adnan Menderes'tir. Devletimize, milletimize büyük hizmetleri dolayısıyla, en çok sevilen başbakanlarımız arasında ve ilk sıralarda o vardır.
Fakat bizim siyasî hayatımızda en çok zulüm gören ve âdeta lime lime edilerek darağacına götürülen tek başbakanımız da odur.
Menderes'in idamı üzerinden tam 50 yıl geçti. Bu uzun yıllara rağmen, merhum başbakanımız aleyhinde hâlâ konuşanlar, yazanlar var. Türkiyeli komünistler, Adnan Menderes düşmanlığıyla yaşamaktan, âdeta zevk alıyorlar. DP iktidarı döneminde, Türkiye'nin NATO ittifakına girmesi, komünizmi köye-köylüye aşılamak için kurulan Köy Enstitülerinin, o geri, o insan haysiyetine aykırı eğitim sisteminden koparılması ve Türkiye'nin ciddi bir kalkınma hamlesiyle, Marksist sistemin önünü kapaması, Türkiyeli komünistlerin bitmez-tükenmez Adnan Menderes düşmanlığının ana sebeplerindendir.
Tam 27 yıl iktidar koltuğunda oturan CHP, Menderes siyaseti karşısında 1950/1954/1957 seçimlerini kaybettiği için hâlâ o büyük mağlubiyetlerin acısıyla, merhum başbakana düşmandır. Şimdi şu tabloyu dikkatinize sunduktan sonra söyleyeceklerim var:
Bunlar, Meclis zabıtlarından alınan rakamlardır.
DP iktidarının neden yıkıldığı, Adnan Menderes'in neden idam edildiği anlaşılıyor değil mi?
Yassıada duruşmalarının sonlarına doğru, Adnan Menderes darağacına gitmemek için intihara teşebbüs etmişti.
Yassıada'nın çok katı, çok zâlim kumandanı Yarbay Tarık Güryay emrindekilere bağırmıştı:
- Ben o it oğlu iti, darağacında görmek istiyorum. Çabuk bana doktorları bağlayın demişti.
Tarih, kimin veya kimlerin it oğlu it olduklarını yazacaktır elbette.