Alçakların ihaneti!..

A -
A +

Çukurca'da 24 askerimiz şehit düştü. 18 askerimiz yaralandı. Öfkem, dağları ezecek kadar büyük. Üzüntüm, öfkemden bir parmak daha az değil. Bir Batılı fikir adamı diyor ki: "Dünyada en büyük tehlike, cehaletin, silahlı bir teşkilat haline gelmesidir." Çok doğru! Ah mümkün olsaydı da, PKK'nın bir de dağ kadrosunun fikir seviyelerini, dünya görüşlerini, millet ve devlet anlayışlarını tesbit edebilseydik. Sıfır seviyesinde olduklarını görürdük. Biliyorum: Ateş yakar, su boğar, akrep sokar, canavar parçalar, soğuk dondurur... Ateşe yakma, suya boğma, akrebe sokma, canavara parçalama... diyemeyiz. Onların meşrepleri öyledir. PKK militanlarına da söyleyecek sözümüz olamaz çünkü anlayamazlar. Onların, Cumhurbaşkanlığı makamına oturtulan kişileri de kendilerinden farksızdır. Mesela biz, Saddam Hüseyin'in Halepçe katliamından sonra, 4 binden fazla Irak Kürtlerini bir yıldan fazla Türkiye'de misafir etmedik mi? Onlara, kendi kardeşlerimiz gibi bakmadık mı? Talabani'ye ve Barzani'ye ömürlerinde ilk defa kırmızı pasaportu biz vermedik mi? Dünyanın çeşitli ülkelerine rahatlıkla gidip gelmelerini biz sağlamadık mı? Peki sonra ne oldu? Kuzey Irak'a yerleşen ve orada bizi vuran PKK militanları için, cumhurbaşkanı Celal Talabâni, "Ben Türkiye'ye bir kedi bile vermem" demedi mi? Adamın cibilliyeti öyle! Talabani'den ve Barzani'den başka bir beyan bekleyemeyiniz. Çünkü yaradılışları müsait değildir. Bu sütunda belki kırk defa yazıp durdum: Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur!" Bu, acı bir gerçek. Şu rakamlara bakar mısınız: 1595 yılında 3. Murad Han devrinde, vatanımızın yüz ölçümü 23 milyon 334 bin 600 km2 idi. Bugün 780 bin km2 üzerindeyiz. Eğer Milli Mücadeleden zaferle çıkmasaydık, Doğu ve Batı dünyası bize, 100 bin km2'lik bir vatanı ancak bırakırlardı. Biz, 1595 yılından 1918 yılına kadar, bugünkü Türkiye'den 29 misli büyük toprak kaybına uğradık. Görmediğim Avrupa ülkesi kalmadı. Sonra, İngiltere'ye de gittim. Amerika'ya da, Çin'e de. Gittiğim her ülkede gördüm ki, oranın devleti, bize karşı PKK ile kol kola, koyun koyuna. Bu, Batının Türk düşmanlığından kaynaklanıyor, yoksa PKK'nın karakaşından, karagözünden değil. Şimdi bütün Batı devletleri, PKK'nın son katliamını kınıyorlar. Bu koskoca bir yalandan ibarettir. Çünkü PKK militanlarını, bizim NATO'dan dost (!) olduğumuz ülkeler eğitiyorlar. PKK'nın kullandığı bütün silahlar, cephaneler, hep Batı kaynaklıdır. İddia ediyorum: Eğer ABD isteseydi PKK militanları, Kuzey Irak'tan bir hafta içinde temizlenebilirdi... Batı ve Doğu dünyası istemedikten sonra, Türkiyemizde, Türklere de, Kürtlere de huzur yoktur. Milletimize sabır ve başsağlığı diliyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.