Allah, Müslüman Türk'ün düşmanı mı?

A -
A +

Gitmediğim görmediğim Avrupa ülkesi kalmadı. Gittiğim ülkelerde de ellerimi arkama atıp dolaşmadım. Çeşitli konularda, küçük çapta araştırmalarım oldu. Mesela Türkiye'de 1 yılda trafik kazalarında ölen insanlarımızın sayısı 6000 civarında. Bütün Avrupa ülkelerinde trafik kazalarında toprağa düşenlerin sayısını alt alta koyup topladığımız zaman bizdeki büyük kayba ancak yaklaşıyoruz. Bu neden böyle? Allah Müslüman Türk'ün düşmanı mı? Elbette değil! Okumayan, araştırmayan, düşünmeyen, bilmeyen... insanların başka bir durumla karşı karşıya olmasını kimse bekleyemez. "Oku" emriyle başlayan Kur'anda bir âyet-i kerime var. Allah "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" diye dikkatimizi çekiyor. Bu âyetten yola çıkan merhum M. Akif diyor ki: "Elbette olmaz. Çünkü biri insan biri hayvan! Öyleyse cehalet denilen yüz karasından kurtulmaya azmetmeli baştan başa millet!" M. Akif, bilmeyenleri, öğrenmeyenleri, okumayanları hayvanlara benzetiyor. Bu, aynı zamanda İslam'ın da görüşüdür. Sevgili Peygamberimiz de buyuruyor ki: "Ya öğrenenlerden olun! Ya öğretenlerden olun! Ya da öğrenenleri ve öğretenleri sevin!" Başımıza gelen bütün felaketler, öğrenenlerden ve öğretenlerden olmadığımız içindir. Mesela Japonya'da 7.8 şiddetinde bir deprem olduğu zaman 7-8 kişi ya ölüyor ya ölmüyor. Halbuki 7.8 şiddetinde bir deprem sonunda Türkiye'de 25.000-30.000 kişi toprağa gömülüyor. Niçin? -Haşa Haşa- Allah Müslüman Türk'ün düşmanı mıdır? Elbette değil. Müslüman Türk okumadığı, bilmediği, öğrenmediği müddetçe böyle felaketlerden kurtulamayacaktır. Kur'anda; "Bir insanın öldürülmesi, bir âlemin öldürülmesi" kadar büyük bir günah sayılmıştır. Ama bizim bazı Müslümanlarımız, konu-komşu dedikodusunu, Allah'ın hükmünden bin defa daha fazla önemsemektedirler. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'muzu kasıp kavuran kan davalarının kökünde bizim cehaletimiz, İslam'dan kopuşumuz vardır. PKK ihaneti de öyledir. Şimdi, Türkiye gibi nüfusunun büyük bir kısmı Müslüman olan bir ülkede, okumayı teşvik etmeye çalışmak doğrusu bana çok garip geliyor. Çünkü Müslüman, okuyan adamdır. Kitabı aziz ve mübarek bilen kimsedir. Ama maalesef bizim Müslümanlarımız yeteri kadar okumuyorlar. Çocuklarımıza kitap okumayı sevdirmeden önce, onların annelerine babalarına kitap okumayı sevdirmeliyiz. Ve daha da önemlisi, devletimize Türkçe'nin önemini anlatmalıyız. Dilimizden "Öztürkçe değildir" gerekçesiyle bazı kelimeleri çıkarıp atmanın kütüphanelerimizi nasıl okunmaz hale getirdiğini göstermeliyiz. Ve elbette yazarlarımızı da güçlendirmeliyiz. Mesela bir romanın yazılması bazan 5-6 ay bazan da bir yıl sürmektedir. Yazılması bir yıl süren bir roman bin-iki bin bastığında yazarına fiyatının %10'u üzerinden bin veya iki bin lira ödenmektedir. Aynı kitabı yayınevinden %40 veya %50 indirimle alıp satan bir kitabevi sahibi ise bin kitap üzerinden 4.000, iki bin kitap satışından 8.000 lira kazanmaktadır. Olur mu? Bu bölüşmede zerre kadar adalet var mı?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.