CHP'ye gün doğuyor galiba!

Bana göre bütün "ilericilik" iddialarına rağmen, Türkiye'nin en "gerici" partisi: Cumhuriyet Halk Partisi'dir. "İlericilik" sevdası, o partinin sadece dilinde yaşıyor. Üstelik CHP'nin "ilericilik" anlayışı da çok yanlış. Çünkü CHP sanıyor ki; "Türkiye'nin şurasına burasına Atatürk heykelleri diktik mi, şehirlerimizin ötesine-berisine Atatürk büstleri kondurduk mu... millet olarak ilerlemeye başlarız." Sonra sıra, o heykellerin ve büstlerin önüne çelenkler koymamıza ve ellerimizi yanlarımıza yapıştırarak put gibi durmamıza gelir. İşte bu ikinci devrede, üzerimizdeki bütün karanlıklar savuşup gitmeye başlar. Hele hele meydanlara dökülerek veya Anıtkabir'e koşarak: "Atam izindeyiz! Türkiye laiktir laik kalacak! Kahrolsun irtica!" diye bağırdık mı Türkiye tadına doyulmaz bir ülke seviyesine yükselir. Vatandaşımızın karnı doyar. İlmimiz artar. Tekniğimiz gelişir ve kişi başına düşen millî gelir 30-40.000 $'a yükselir." CHP'nin bütün devrimleri de böyledir. Kanunlara dayalı değişikliklerdir: Kanun çıkar, fesi yasakla, şapkayı getir. Fes giyeni cezalandır... Pekâlâ! Ya kafanın içi? Kanun çıkararak, beyinlere çöreklenen o kahrolası cehaleti, taassubu, vahşeti ortadan kaldırabilir misiniz? Kanun çıkararak hafta tatilini cumadan pazara al! Arşın yerine metreyi, okka yerine kiloyu koy! Başımız göğe mi değecek? Kanun çıkararak eski alfabeyi at!.. Yerine Lâtin alfabesini getir. Millet bir çırpıda okur yazar mı olacak? O kahrolası tembelliğimiz, nemelâzımcılığımız, cehaletimiz, kitapsızlığımız... üzerimizden def olup gidecek mi? Siz kânun çıkararak okur-yazar nisbetini yüzde yüze, millî gelirimizi 10.000 $'dan 40.000 $'a yükseltebilir misiniz? CHP'nin 27 yıllık iktidarı döneminde, sadece iki üniversitemiz vardı. Biri, imparatorluk devrinden kalma idi. Ötekisi Ankara Üniversitesi. Şimdi, üniversite sayımız iki yüze yaklaşıyor. Ama CHP'ye sorarsanız: "Bugünkü Türkiye gerici bir Türkiye'dir!" Dünkü Türkiye ilerici idi. Neden;? Çünkü 1923-1950 Türkiyesinde, iktidarda CHP vardı. Rakamlar ortadadır: Türkiye, 10 yıllık DP iktidarı döneminde, 27 yıllık CHP iktidarına göre en az, ama en az on misli, yirmi misli daha büyüdü. Ama CHP, bütün iktisadi gelişmelere karşı, şiddetle tavır koydu. Mesela, İstanbul dahil, bütün şehirlerimizde, caddeler, ancak 3-4 kulaç genişliğindeydi. Geniş caddeler açıldı. CHP şiddetle itiraz etti: -"Bu kadar geniş caddelere uçak mı indireceksiniz? Yanlış yapıyorsunuz!" Türkiye karanlıklar içindeydi. Akşam saat 20.00'den sonra elektrikler kesiliyordu. Gaz lambaları yakılıyordu. Büyük barajlar inşa edildi CHP, meydanlara dökülmekte gecikmedi: -"Neden bu kadar büyük barajlar yapıyorsunuz. Cereyanı toprağa mı vereceksiniz?" Evlerimiz kerpiçtendi. Sokaklarımız toz toprak içindeydi. Yıllık çimento üretimimiz sadece 396.000 tondu. Çimento fabrikalarımız da CHP hücumuna uğradı. -"Bu derme-çatma çimento fabrikalarıyla milleti kandıramazsınız!.." Daha neler, neler!.. İlk Boğaz Köprüsünün temeli 1970 yılında atıldı. İkincisine 1985 yılında başlandı. İlerici CHP, her iki köprüye de şiddetle itiraz etti. Sadece İstanbul'u değil, bütün Türkiye'yi ayağa kaldırdı: "Köprüye Hayır! Demirel, zenginlerin arabası gelip geçsin diye Boğaz'a köprü yaptırıyor. Zap Suyunun köprüsü yok, Boğaz'a köprü yapılıyor!" diyerek ortalığı birbirine kattı. O yıllarda bir tek CHP'linin bir tek solcunun otomobili yoktu. Şimdi de yoktur tamirat dolayısiyle köprülerden geçiş bugünlerde tek şeride indirileceğine göre, CHP yine "Köprülere hayır!" diyerek meydanlara dökülse de İstanbul, sayelerinde biraz rahata kavuşsa! Haydi CHP! "Köprülere hayır" vaveylası seni bekliyor. Cesurca göster kendini!..