İstanbul'un en sancılı mahalleleri arasında Gazi Mahallesi de var: Doğu ve Güneydoğu illerimizden önemli miktarda göçmen alan bir mahalle. Oraya yerleşen ailelerin çocukları, birtakım kişilerin ve kuruluşların teşvikleriyle ikide bir sokaklara dökülüyorlar. O çocukların nasıl anlatılmaz bir kinle, devlet kuvvetlerimize saldırdıklarını, vurup-kırdıklarını, yakıp yıktıklarını televizyon ekranlarından siz de görmüşsünüzdür. Gazi Mahallesinin büyük bir lisesi var: Şair Abay Kunanbay Lisesi. Abay, Kazakistan Türklerindendir. Onun çok meşhur olan Uzaktaki Kardeşime isimli şiiri, Anadolu Türklüğü için yazılan bir ağıt. Geçen salı günü, Abay Kunanbay lisesine davetliydim. Öğrencilere Mehmet Âkif Ersoy'u anlattım. Mehmet Âkif, bizim Meşrutiyet ve Cumhuriyet devirlerimizin, en abide şahsiyetlerinden biri. Türkiye'nin huzuru, güveni ve çağdaş medeniyet seviyesine ulaşması, Âkif fikriyatının bilinmesine ve uygulanmasına bağlı. İnanıyorum ki Türkiye eğer 3010-5010 yıllarında da; cehaleti, tembelliği, meskeneti, hurafeyi... en büyük tehlike olarak görecekse, ilmin ve irfanın takipçileri arasında bulunacaksa, Mehmet Âkif, yine örnek insan, abide insan diye alkışlanacaktır. M.Âkif bir destan adam! Hüseyin Cahit Yalçın'ın ifadesiyle 63 yıllık ömrü boyunca dosdoğru yaşayan, eğilmeyen, bükülmeyen, küçülmeyen... bir muhteşem adam! Bir buçuk saat süren konferans süresince, öğrencilere büyük Âkif'i çeşitli özellikleriyle anlattım. Beni dikkatle dinlediler. Çocukların ilgileri, konferanstan sonra da devam etti. Yüzlerindeki ve dillerindeki güzellikleri hiç unutmayacağım. Eski Sivas Valilerinden Halil Rıfat Paşa'nın güzel bir vecizesi var: "Gidemediğin yer senin değildir!" diyor. Gidemediğimiz yerler de, sahip çıkmadığımız/çıkamadığımız kimseler de bizden kopuyorlar. Şair Abay Kunanbay Lisesinde, memnuniyetle gördüm ki, öğrencilere sahip çıkan, kol-kanat geren idareciler var. Mesela Okul Müdürü Niyazi Aktaş, Cumhuriyet tarihimizde galiba ilk defa bir doğru, bir güzel, bir mükemmel uygulamanın öncüsü olmuş: Gazi Mahallesi Cemevinin dedesini okuluna davet etmiş. Lise talebelerine Aleviliği anlatmasını istemiş. Cemevi Dedesi de Alevilik konusunda doğruları söylemiş. Özet olarak demiş ki: "Alevilik, İslâmiyetin içinde siyasi bir hareket olarak doğmuştur. Alevileri İslâmın dışında gösterenler yanılıyorlar. Yanlış şeyler söylüyorlar. Alevi de Müslümandır. Kitabı Kur'andır. Peygamberi Hz. Muhammed'dir!" Bu, çok doğru bir tesbittir. Ah keşke bütün okullarımızda, Aleviliği böyle anlatabilsek. Elli yıllık tecrübelerime dayanarak yazıyorum: Hem Alevilerin hem de Sünnilerin büyük bir bölümü, Aleviliği, İslamın dışında bir yaşayış sanıyorlar. Bilgisizlik, büyük kavgalara yol açıyor. Lise Müdürü Niyazi Aktaş'ı, İlçe Milli Eğitim Müdürü Yaşar Demir'i ve Kaymakam Yusuf Ziya Çelikkaya'yı gönlümce alkışlıyorum.