İstanbul Şehir Tiyatroları'nda sahneye konulan bir oyun var: Kendi Gök Kubbemiz. Kendi Gök Kubbemiz, Yahya Kemal'in bütün şiirlerinin toplandığı kitabın güzel adı. Şair, Süleymaniyede Bayram Sabahı isimli o meşhur şiirine şöyle başlıyor: "Artarak gönlümün aydınlığı her saniyede Bir mehabetli sabah oldu Süleymaniyede Kendi gök kubbemiz altında bu bayram saati Dokuz asrında bütün halkı, bütün memleketi Yer yer aksettiriyor mâvileşen manzaradan" Yahya Kemal, Cumhuriyet devrimizin en büyük şairlerinden biri. Milletimizin kültür köklerinden kat'iyyen kopmayan bir büyük aydınlık. Yâni, "kökü mâzide olan bir âti." Sönmez Atasoy, aziz şairimizin yazılarından ve şiirlerinden yola çıkarak tek kişilik bir tiyatro eseri hazırladı ve ismini Süleymaniye'de Bayram Sabahı isimli şiirden aldı: Kendi Gök Kubbemiz. Bu güzel oyun, ilk önce 1996 yılında, Harbiye Cep Sahnesi'nde sahnelendi. Oyunu, başından sonuna kadar, büyük bir başarıyla Toron Karacaoğlu ayakta tuttu. 1996 yılında sahnelenen Kendi Gök Kubbemiz'de, Toron Karacaoğlu, Yahya Kemal'in: 26 Ağustos 1922 başlıklı o meşhur şiirini de okuyordu: Şu kopan fırtına Türk Ordusudur Yâ Rabbî Senin uğrunda ölen ordu budur Yâ Rabbî Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın Galib et çünkü bu son ordusudur İslâmın Yahya Kemal bu şiiri, Ordularımız 26 Ağustos 1922 tarihinde, Yunan ordularına taarruz ettiği zaman yazmıştı. Biz, o taarruzda başarılı olamasaydık, bugün Anadolu topraklarında avuç içi kadar bir yerde ya vardık, ya yoktuk. Kendi Gök Kubbemiz İstanbul Şehir Tiyatrolarımızda yeniden sahneye konuldu. Oyunu yine Toron Karacaoğlu başarıyla omuzluyor. Yalnız bu yeni oyunda, utanç yüklü bir noksanlık var. Bir takım yetkililer, içinde: Türk ordusu- ezan -İslâm kelimeleri geçen yukarıdaki kıtanın okunmasını yasaklamışlar. Böyle bir yasaklama, dünkü Bulgar veya Moskova tiyatrolarında uygulansaydı bir diyeceğimiz olmazdı. Çünkü mayası, Türklük ve İslâmiyet düşmanlığıyla pörsümüş geri kafalara, böyle bir davranış doğrusu çok yakışırdı da. Ama İstanbul'da, Belediye Şehir Tiyatrolarımızda aziz şairimiz Yahya Kemal'in bu mükemmel kıt'asına sansür uygulanması, gâflettir, dalâlettir ve katmerli bir ihânettir. Türk'e ve İslâma düşman bu çağ dışı, bu ahmak, kafaların İstanbul Şehir Tiyatrolarımızda söz sahibi olması, Yunan ordularının 1922 saldırılarından kıl kadar farklı değildir.