İşte size dehşet veren bir belge

Van Cumhuriyet Savcıları, depremde yere yapışan binalar için soruşturma başlatmış. Üzüntümden ve utancımdan, söyleyecek söz bulamıyorum. Aklımızı kullanmadığımız için, başımıza gelmeyen bela kalmadı. Kur'an'da, pek çok âyette, aklımızı kullanmamızın büyük önemi üzerinde duruluyor. Deprem konusunda, başta Japonya olmak üzere, Batı ülkelerine bakılarak gereken tedbirler alınsa idi, binlerce, on binlerce insan, gafletimizin, cehaletimizin kurbanı olmazlardı. Şimdi size, dehşetli bir belge sunuyorum. İnanıyorum ki, siz de benim gibi şaşırarak, utanarak, öfkelenerek okuyacaksınız: Mayıs 1985 tarihinde ANAP iktidarı döneminde Halkçı Parti'nin Kayseri Milletvekili İnşaat Mühendisi Mehmet Üner, Meclis Başkanlığına İmar Yasası için bir önerge verdi. Belediyelerden Yapı Ruhsatı almak için, dilekçelere zemin etüd projesinin de eklenmesini istedi. Yani arazilerin, deprem yönünden inşaata uygun olup olmadığının ilmî bir raporla incelenmesini şart koştu. Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Başkanı, İstanbul Milletvekili İbrahim Özdemir ve Devlet Bakanı Kazım Oksay, bu çok önemli önergeye katılmadılar. Mehmet Üner Meclis Kürsüsü'nden aynen şunları söyledi: "-Sayın milletvekilleri! Her yerleşim yeri, doğal çevrenin bir parçasıdır. Düzenli, dengeli ve sağlıklı yerleşimin baş şartı, yer seçiminin uygun yapılmasına bağlıdır. Yasa tasarısında jeolojik özelliklerin göz önüne alınmadığı görülmektedir. % 92'si deprem bölgesi içinde olan ülkemizde, nüfusun % 95'i deprem tehlikesi altında yaşamaktadır. Sanayimizin yoğun olduğu kentlerimizin % 75'i, barajlarımızın % 41'i, birinci ve ikinci derecede tehlikeli deprem bölgelerinde yer almaktadır. Ülkemizde, sadece son 45 yılda 60 bin kişi, depremlerde hayatını kaybetmiş, 400 bin konut yıkılmıştır. Yalnızca depremlerin yol açtığı ekonomik değer kaybının, en az 15 Atatürk Barajı yapabilecek boyutta olduğu anlaşılır. Depremin ülkemizde yol açtığı zararlar, Japonya'ya oranla 30 kat fazladır. Bu durumu doğuran en önemli sebep, jeolojik incelemeler sonucu, sakıncalı görülen yerlerin, yerleşime açılmasıyla, jeolojik inceleme yapılmaksızın yerleşime izin verilmesidir. İl ve ilçe imar işleri kurullarında, jeoloji mühendisliği disiplininin temsil edilmesi yanında, belediyelerde de, jeoloji mühendislerinin istihdamına geçilmesi sağlanmalıdır. Bu hizmetlerin İmar Yasası kapsamına alınması çok önemlidir. Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim!" Mehmet Üner'in bu çok önemli açıklamasından sonra, Meclis Başkanı önergeyi oya sundu. Milletvekillerimiz bu önergeyi RET ettiler. Çünkü bilmiyorlardı. Akıllarını kullanamamaları bundandı. Dün yaptırdıklarımızı, bugün yıkmaya gideceğiz. Yapılarda sadece doğru malzeme kullanılması yetmez. Zemin yoklaması da yapılmalı, fay hattının uzağına kazma vurulmalıdır. Okumadan, bilmeden, akıllarını kullanmadan her işlerini Allah'a havale eden zavallı Müslümanlar yüzünden bugün gözyaşı döküyor, dizlerimize vuruyoruz. Vah!