Lânet olsun, lânet olsun, lânet olsun!..

A -
A +

Kürt mes'elesi üzerine bu sütunda kaç yazı yazdığımı hatırlamıyorum. PKK ve onun Millet Meclisimizdeki gözü kara temsilcisi olan BDP açık açık Türkiye'nin bölünmesini istiyorlar. Devlet kurmanın turşu kurmak gibi veya bağdaş kurup oturmak gibi kolay bir iş olduğunu sanıyorlar. Türkiye bölünürse, ne olur sorusunun cevabını Türkler de Kürtler de doğru dürüst düşünmüyorlar. Bilmiyorlar ki bölünme, Kürtlerin de Türklerin de büyük felaketi olur. Türklerin felaketi olur, çünkü bizim bütün enerji kaynaklarımız Doğu Anadolu'dadır. Keban, Karakaya ve Atatürk Barajlarımız o topraklarda. Bütün Türkiye, o barajlardan elde edilen elektrik enerjisi ile aydınlanıyor. Bütün sanayi tesislerimiz o barajların enerjisiyle çalışıyor. Türkiye o üç barajı kaybetti mi, evlerimizdeki buzdolaplarını, çamaşır makinelerini bile çalıştıramayız. Türkiye yeniden Avrupa'nın açık pazarı haline gelir. Batılı devletlerin PKK'yı desteklemelerinin temel sebeplerinden biri de budur. Türkiye bölünürse, Kürtlerimiz de çok büyük felaketlerle karşı karşıya kalırlar. Evvela Orta Anadolu'da, Batı Anadolu'da, Güney Anadolu'da yaşayan ve oğullarını PKK kurşunlarına, şehit veren Türkler, oralardaki Kürtlere karşı ayaklanırlar. Kendi bölgelerinde Kürtlerin yaşamasını kat'iyyen istemezler. Devlet de gereken tedbirleri almakta gecikmez. Nasıl Birinci Dünya Savaşında ve Millî Mücadelede Batı Anadolu'da yaşadıkları halde, Yunan Kuvvetlerine destek veren Rumları, devletimiz savaştan sonra Yunanistan'a sürdü ise, nasıl o savaşlarda ordumuzu ve milletimizi arkadan vuran Ermeniler bulundukları yerlerden alınarak Suriye'ye indirildi, Allah göstermesin, bir bölünme olduğu takdirde devletimiz Doğu Anadolu dışında yaşayan Kürtleri de toplayıp geldikleri yerlere sürer. Oralarda yaşayan Türkleri de iç bölgelere çeker. Peki bir bölünmeden sonra Kürtler başka hangi felaketlerle karşı karşıya kalırlar? Önce Ermeni birlikleri hem Rusya'nın hem de Batıdaki yakın dostlarının desteğini alarak Kürtlerin başına çökerler. Çünkü Ermeniler, başta Diyarbakır olmak üzere 19 Doğu Anadolu şehrinin işgal edilmiş Ermeni toprağı olduğunu bütün dünya milletleri önünde haykırıp duruyorlar. Ermeniler Azerbaycan topraklarının %20'sini işgal etmediler mi? Ermenilerden sonra İsrail de Kürtlerin üstüne çullanır. İsrail'in Arz-ı Mevut dâvâsını bilmeyen gâfiller, askerimizi, polisimizi kurşunlamaya devam ediyorlar. Bunlar, bindikleri dalı kesen, Kürtleri büyük bir felâket uçurumuna sürükleyen bedbahtlardır. Sonra Irak petrolleri için bir milyon Arap'ı katleden ABD ve Batı, Doğu Anadolu'muzdaki enerji kaynaklarını, tarih boyunca bir tek devlet bile kurmamış, kuramamış Kürtlere bırakırlar mı? Emperyalist devletler, Kürt'ün anasından emdiği sütü kırk defa burnundan getirirler. PKK'nın son Hasankeyf tuzağında hayatlarını kaybeden Sedat Özdemir, Salih Özdemir, Sâdi Özdemir kardeşlerimiz için Diyarbakır'ın eski Baro Başkanlarından Sezgin Tanrıkulu: "LÂNET OLSUN" başlıklı bir yazı yazarak PKK terörünün ihanetini ortaya koydu. Sezgin Tanrıkulu'nu bütün gönlümle tebrik ediyorum. Bütün Kürt aydınları Sezgin Tanrıkulu'nun asaleti ve cesaretiyle davranmalıdırlar. Bize binlerce Sezgin Tanrıkulu lâzım.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.