Mehmet Âkif'te Japonya sevgisi

A -
A +

Mehmet Âkif Ersoy'un SAFAHAT isimli eseri, yedi bölümden ibaret. Bütünü 536 sahife olan SAFAHAT'ın ikinci bölümü: SÜLEYMANİYE KÜRSÜSÜNDEN başlığını taşıyor. 1002 mısra ile tamamlanan bu bölümde, Âkif, bize örnek gösterilen milletler-devletler hakkında görüşlerini açıklıyor. Acaba büyük sarsıntılar geçiren Osmanlı, yeniden derlenip toparlanmak için kendisine hangi milleti örnek almalıdır? Biz, kendimize, Rusya'yı mı, Çin'i, Mançurya'yı mı, Türkistan'ı mı... örnek almalıyız? sorusuna, Mehmet Âkif Japonya'yı! diyerek cevap veriyor. Onun, daha 1912 yılında, Süleymaniye Camii kürsüsüne çıkarak yaptığı açıklamaların, ne kadar doğru olduğu, kayıtsız-şartsız bugün kabul ediliyor. Acaba kendimize Rusya'yı mı örnek almalıydık? Âkif'in, Rusya sevdalılarına verdiği cevap şöyle: "O zaman Rusya'da hâkimdi yaman bir tazyik Zulmü sevdirmek için var mı ya bir başka tarik? Düşünen her kafanın mutlak ezilmekti sonu Medenî Avrupa bilmem, niye görmezdi bunu ..... Sanıyorlar kafa kesmekle, beyin ezmekle Fikr-i hürriyet ölür! Hey gidi şaşkın hezele Daha kuvvetleniyor kanla sulanmış toprak Ekilen gövdelerin, hepsi yarın fışkıracak!" Rusya'da hem Çarlık, hem de Marksist dönemde, hürriyet fikrini ezmek için yirmi milyondan fazla insan katledildi. Fakat o gövdeler kanla sulanan topraktan 1990 yılında yeniden fışkırdı ve Komünist sistem, kendiliğinden yıkılıp gitti! Âkif'e göre, Rusya, örnek alınacak bir ülke değildi. Acaba Çin'i, Mançurya'yı mı kendimize örnek almalıydık? M.Âkif bu görüşte olanlara da şiddetle itiraz ediyordu: "Çin'de Mançurya'da, din bir görenek, başka değil Müslümanlık unsuru gayet geri, gayet câhil Acaba, meyl-i teâli ne demek onlarca Böyle gördük sesi milyonlarca ..... Bu havâlidekiler pek yaya kalmış dince Öyle Kur'an okuyorlar ki, sanırsın Çince!" Kendimize ata yurdumuz olan Türkistan'ı örnek almalıyız diyenlere de Âkif'in itirazı çok dikkat çekicidir: "O Buhara, o mübarek, o muazzam toprak Zilletin koynuna girmiş uyuyor mustağrak O rasathane-i dünya, o Semerkand bile Öyle dalmış ki hurafata, o mâzisiyle Ay tutulmuş kovalım! Kalkın diyerek Dümbelek çalmada binlerce, kadın, kız, erkek..." Mehmet Âkif'in gözü, gönlü Japonya'da idi. Ona göre Müslümanlığın bütün güzellikleri Japonya'da Buda ismiyle yayılmıştır. Japonların Kelime-i şahadet getirmeleri kâfidir. Bu da Osmanlı'nın gayretiyle olabilir. Onun Japonya için yazdıklarını kısaltarak dikkatinize sunuyorum: ..... "Siz gidin saffet-i İslâm'ı Japonlarda görün O küçük boylu büyük milletin efradı bugün Müslümanlıktaki erkânı sıyanette ferid Müslüman demek için, eksiği ancak tevhid Doğruluk, ahde vefa, va'de sadakat, şefkat Acizin hakkını ilâya samimi gayret Kimsenin ırzına, namusuna yan bakmayarak Yedi kat ellerin evlâdını kardeş tanımak Gece-gündüz açık evler, kapılar mandalsız Herkesin sandığı meydanda, bilinmez hırsız Müslümanlık sanırım parlayacaktır orada Sade Osmanlıların gayreti lâzım arada!"

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.