Başlığa bakar bakmaz, bazı kişilerin öfkeleneceklerini elbette biliyorum. Şunun-bunun öfkelenmesi umurumda değildir. Ben, milletimizin menfaatini düşündüğüm için böyle inanıyor, inandıklarımı da apaçık cümlelerle yazıyorum: Evet MHP ile BBP, mutlaka birleşmelidirler. Bu birleşmenin kolay olmadığını biliyorum. Ama binde bir dahi olsa, bir ihtimali dikkate alarak yazıyorum. Bu konuyu, rahmetli Muhsin Başkanın vefatından önce de bu sütunda dile getirmeyi düşünüyordum... İstanbul'da, bir iftar sofrasında yan yana oturuyorduk. MHP ile BBP'nin neden birleşmeleri gerektiğini açıkladıktan sonra kendisine dedim ki: -Bunları, gazetemdeki köşemde de yazmak istiyorum. -Sakın yazma ağabey dedi. Çünkü bu iş olmaz! Boşuna yorulma! -Neden olmaz? Çünkü Devlet Bey, birleşmemizi kat'iyyen istemiyor! Üstelemedim. Ama yıllardan beri bu düşünceden de sıyrılamadım. Muhsin Başkan'ın vefatından sonra, İstanbul'da, bazı BBP ileri gelenleri, beni telefonla aradılar. -Kabul ederseniz partinin başına sizi geçirmek istiyoruz. Bu konuyu oturup görüşebilir miyiz? dediler. -Bin defa teşekkür ederim ama, benden parti genel başkanı olmaz! Önce yaşım, sonra sağlığım müsait değil. Üstelik ben, siyasetin de mağluplarındanım. Kendinize lütfen daha iyi bir genel başkan arayın! Eğer vasıflarım müsait olsaydı da, beni BBP Genel Başkanlık mevkiine getirselerdi, yapacağım ilk iş, teşkilatıma günlerce dil dökerek MHP'ye katılmak için çırpınmak olurdu. Kendim, bu birleşmenin dışında kalırdım. Genel idare kurulundaki arkadaşlarıma da aynı tavsiyede bulunurdum. Sonra Devlet Bahçeli'ye derdim ki: -Bizlerden başka kimlerin yeni MHP'de bulunmasını istemiyorsanız lütfen söyleyin. Onları da bu birleşmenin dışında tutalım. Çünkü bu birleşmeden sizin en küçük bir şüphe duymanızı, rahatsız olmanızı istemiyoruz! Devlet Bahçeli ve çevresi, sanıyorum ki bu teklifimize itiraz etmezdi. Şimdi bana göre, en büyük fedakârlık BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu'ya ve yakın arkadaşlarına düşüyor. Kendileri için büyük bir fedakârlıkta bulunarak, yani, kendileri bir tarafa çekilerek bu birleşmeyi sağlamalıdırlar. Hatta Devlet Bahçeli'ye, önümüzdeki milletvekili seçimlerine de kat'iyyen katılmayacaklarına dair teminat vermelidirler. Bu çok önemli. Çünkü Devlet Bahçeli, MHP içinde, hiç kimsenin Genel Başkanlık için en küçük bir düşünceye kapılmasını kat'iyyen istemiyor. Böyle kişilerin, partiye üye olarak yazılmalarına bile karşı çıkıyor. Türkiye olarak çok zor günlerden geçiyoruz. MHP, bir tek oy bile kaybetmeden, daha güçlü bir ekiple Meclisimizde olmalıdır. Mehmetçiklerimizin vatan için şehit düştükleri şu günlerde, siyasilerimizin fedakârlıklarına da şiddetle ihtiyacımız var! Devlet Bahçeli'den ve Yalçın Topçu'dan fedakârlık beklemek, milletimizin, devletimizin bugünü ve yarını için elzem ötesi elzemdir.