Nevruz bayramlarından 1 Mayıslara

A -
A +

Çok şükür! Kansız, kavgasız bir bayram (!) daha geçirdik. Yalnız bu, gelecek 1 Mayıslarda kavga olmayacağına, kan dökülmeyeceğine işaret değildir. Çünkü 1 Mayısların özünde, sermaye sahiplerine karşı bir kin, bir düşmanlık var. Aklıma, Atatürk'ün dosdoğru bir tesbiti geliyor: "Türkiye Cumhuriyetinin temeli kültürdür!" Kültür kelimesi bize Batıdan geldi. Biz eskiden Kültür yerine irfan kelimesini kullanıyorduk. Harp Okulu Marşını hatırlayacaksınız: "Kanla, irfanla kurduk biz bu Cumhuriyeti!" diye başlamıyor mu? Yani, devletimizi yıkmak, vatanımızı elimizden almak isteyenlere karşı çarpıştık; düşman belâsını üzerimizden def ettikten sonra irfanımızla, yani kendi geleneklerimizle, göreneklerimizle, kendi inancımızla, kendi tarih şuurumuzla yeni bir devlet kurduk. Kültür, yani irfan, bir milletin yaşayış tarzı demektir. Kültür, bir milleti, başka milletlerden ayıran özellikler bütünüdür. Atatürk, hem, "Türkiye Cumhuriyetinin temeli kültürdür. Biz, bir maymun gibi başka milletleri taklit etmeyeceğiz!" dedi. Hem de başka milletlerin bâzı kültürlerine, kapılarımızı ardına kadar açtı. Mesela Medenî Kanunumuzu olduğu gibi İsviçre'den, Ceza Kanunumuzu İtalya'dan, Ticaret Hukukumuzu Fransa'dan-Almanya'dan aldı. Halbuki kanunlar, bir milletin gelenekleri, görenekleri, iklimi, coğrafyası, inanç dünyası dikkate alınarak yapılır. Başta, Medeni Kanunumuz olmak üzere, hukuk sistemimizde ikide bir değişiklikler yapılması, o kanunların bünyemize uygun olmamasındandır. Doğru! Doğru! Doğru! Türkiye Cumhuriyetinin temeli kültürdür. Kültür bir milletin yaşayış tarzıdır. Şimdi lütfen dikkat buyurun: Bizim kültürümüzde, ne sınıflar ayrılığı vardır; ne de sınıflar arasında kavga! Bütün tasavvuf ehli şairlerimizde bu huzuru görebilirsiniz. Mesela Yunus Emre diyor ki: "Elif okuduk ötürü/Bazar eyledik götürü/Yaradılanı hoş gördük/Yaradandan ötürü" "Yunus Emre der hoca/İstersen var bin hacca/Hepisinden eyice/Bir gönüle girmektir" Bizim kültürümüzde önemli olan gönül kazanmaktır. Hacı Bektaş Veli diyor ki: "İncinsen de incitme!" Kur'an-ı kerim diyor ki: "Dinde zorlama yoktur!" Biz, hem sokaklardaki başıboş köpekleri, hem de dağdaki canavarları doyurmak için, vakıflar kurmuş bir milletiz. Bizim kervansaraylarımızda yolcularımızın, Dar-üş şifâlarımızda hastalarımızın parasız yatıp kalkmaları, tedavi görmeleri, üstün kültürümüzün gerekleridir. Tarih boyunca bizim Nevruz Bayramlarında kavga-dövüş olmadı. Bir damla kan bile akmadı. Ama siz, Nevruz Bayramlarını kaldırarak yerine Batı dünyasının 1 Mayıs İşçi Bayramını koyarsanız, kavgayı, kıyameti de ülkenize dâvet etmiş olursunuz. Çünkü Lenin diyor ki: "Din afyondur. En masum bir Allah fikri, yeryüzünün bütün yangınlarından, bütün soygunlarından, bütün cinayetlerinden daha tehlikelidir! Ve sermaye sınıfı, işçiyi ezen, sömüren bir düşman sınıftır. Bunlar, ihtilâl metotlarıyla ortadan kaldırılmalıdır!" Türkiyeli Marksistlerin 1 Mayıslarda iş yerlerine saldırmaları, meydanlardaki çimenleri, çiçekleri bile tepelemeleri, bizim bir zamanlar rüzgâr ekmemizdendir. Rüzgâr ektiğimizde, fırtına biçeceğimizi bilmememizdendir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.