Prof. Dr. E. İhsanoğlu'nun büyük müjdesi

A -
A +

İslâm Konferansı Teşkilatı (İKT) Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmelettin İhsanoğlu, geçenlerde çok önemli bir açıklamada bulundu: "İslâm ülkeleri ilimde sıçramalar yapabilir. Bundan böyle, İslâm devletleri, bütçelerinin %1'ini ilmî araştırmalar için ayıracaklar. Üniversitelerimizi, dünya üniversiteleri arasında ilk beşin arasına sokmak için çalışacağız!" dedi. İhsanoğlu'nun bu büyük müjdesi, yüreğime bir cemre gibi düştü. Bu müjde, sadece Türkiye'yi değil, bütün İslâm dünyasını sevindirecekti. Prof. Dr. Ekmelettin İhsanoğlu'nu kırk yıldan beri tanıyorum. İslâm âleminin geri kalmasına yüreği yanan gayretli, dürüst, vatansever bir gönül adamı. Nitekim, onun büyük gayretleri neticesinde, İslâm devletleri bundan böyle, bütçelerinin %1'ini ilmî araştırmalar için ayıracaklar. (Daha önce bu miktar binde bir civarında idi). Şimdi, başta Türkiye olmak üzere, Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Devletleri, İran, Pakistan, Malezya, Endonezya... gibi ülkeler, daha çok ilmî çalışmalarda bulunmak için, kollarını sıvayacaklardır. Artık anlaşılacaktır ki, geri kalışımızdaki sebep, kat'iyyen İslâmiyet değildir; sebep Müslümanlardır. Çünkü, Kelime-i şehadet getiren herkes Müslümandır. Ancak Müslümanlık, sadece Kelime-i şehadet getirmekten ibaret değildir. Kur'anda, insanların, birbirleriyle münasebetlerini düzenleyen ayet sayısı 70 ise, müsbet ilimleri teşvik eden, aklımızı kullanmamızı isteyen, yani okumayı, araştırmayı, öğrenmeyi teşvik eden ayet-i kerime sayısı, 700 civarındadır. Mehmet Akif ne kadar doğru söylemiş: "Evet biz bilmiyoruz dini eğer bilseydik Çare yok, gösteremezdik bu kadar sersemlik Ya açar, Nazm-ı celilin bakarız yaprağına Yahut üfler geçeriz bir ölünün toprağına! İnmemiştir hele Kur'an şunu hakkıyla bilin Ne mezarlıkta okunmak, ne de fal bakmak için." Acaba Batı dünyası nasıl kalkınarak İslâm dünyasının önüne geçti? Prof. Dr. Mümtaz Turhan: GARPLILAŞMANIN NERESİNDEYİZ? isimli eseriyle, bu sorunun cevabını çok açık olarak ortaya koydu. Prof. Turhan, İngiltere'de yaptığı araştırmalarda görmüş ki: İngiltere devleti, her 20 İngiliz için bir teknik eleman, her 200 kişi için bir ilim adamı yetiştirmiş. Sonra, bütçesinin %3'ünü ilmî araştırmaların yapılmasına ayırmış ve bütün bunlardan daha önemlisi, ilmî araştırmaların hiçbir engele takılmaması için, gereken hukukî düzeni de temin etmiş. Böylece İngiltere'de, büyük gelişmeler, hem ilim adamlarının hem de teknik elemanların birlikte çalışmalarıyla sağlanmış. Prof. Mümtaz Turhan diyor ki: "İngiltere'deki bu uygulamayı dikkate aldığımızda, Türkiye'nin çağdaş medeniyet seviyesine ulaşması için, evvelemirde 360.000 ilim adamına, 3 milyon 600.000 teknik elemana ve yeterli miktarda malî desteğe ve hukukî zemine ihtiyacımız var!" Görüldüğü gibi Türkiye'nin ve bütün İslâm âleminin geri kalmasının sebebi, kat'iyyen din değildir. İlimden ve teknikten kopuşumuzdur. Yani, İslâmın ruhundan uzak kalışımızdır. Yirmi yıl önce, Prof. Dr. Ahmet Yüksel Özemre'nin bir yazısında okumuştum. Mesela Amerika'da, bir yılda elli binden fazla ilmî araştırma yapılırken, bu sayı Türkiye'de, beş yüz civarında idi. Şimdi kaç bindir bilmiyorum. Yalnız çok iyi bilmeliyiz ki, ilimsiz-irfansız kalkınma olmaz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.