Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları, benim hem sevgili hemşehrilerimden, hem de çok aziz dostlarımdan biridir. Türkiyemizin bütün meselelerine eğilen, düşünen, araştıran, öğrenen ve öğretmeye çalışan üstün yetenekli bürokratlarımızdandır. Millî konulardaki büyük hassasiyetini bildiğim için geçenlerde kendisine sordum: -Basından okuduğuma ve çevremden duyduğuma göre Türkiye, tarımda ve hayvancılıkta ciddi sıkıntılar yaşıyormuş. Tarım ve Köyişleri Bakanlığımızın Müsteşarı olduğuna göre, içinde bulunduğumuz sıkıntılar, çöküntüler, zorluklar... herhalde herkesten çok, senin uykularını kaçırıyordur. Ne diyorsun? -"Birtakım çevreler ve insanlar, durmadan bir karamsarlık yaymaya çalışıyorlar. Bunlar, içinde su olan bir bardağın, daima boş tarafına bakan ve Türkiye'yi geriliğin, uçurumun ucunda göstermeye çalışan garip yaradılışlı insanlardır. Şimdi lütfen bakar mısınız: Türkiyemiz son 7 yılın 6'sında, tarım alanında daima büyüyerek, hem 73 milyon insanımızın, hem de yaklaşık 30 milyon turistin karnını doyurdu. Milletlerarası kuruluşların tesbitine göre, dünyada tarım alanında 2002 yılında 11. sırada iken, 2010 yılında 7. sıraya yükseldik. Türk Tarımı gelişme bakımından, Avrupa ülkeleri arasında 1. sıradadır. Türkiye bugün 184 ülkeye 1.525 çeşit ürün satıyor ve bundan bir yılda 12 milyar 700 milyon dolarlık bir gelir elde ediyoruz. Tarımın millî gelirimize katkısı, 2002 yılında 36.1 milyar TL iken, 2010 yılında 92.8 milyar TL oldu. 2002 yılında 4 milyar dolar olan tarım ürünleri ihracatı, 2010 yılında 12.7 milyar dolara ulaştı. Türkiye, dünya tarım üretiminde 28 üründe, ihracatta ise 20 üründe ilk 5 ülke arasında yer aldı. Bunun neresi tarımda gerilemedir? 2002 yılında %59 olan Tarım kredi faiz oranları, sulama ve hayvancılık faaliyetlerinde sıfıra indirildi. Diğer tarım faaliyetlerinde ise %5'e düşürüldü. 2002 yılında, 550 bin çiftçimiz Ziraat Bankasından ve Tarım Kredi Kooperatiflerinden, 529 milyon lira kredi kullanmıştı. 2010 yılında ise 1 milyon 156 bin çiftçimiz 16 milyar 300 milyon lira kredi kullanmıştır. 30 adet tarım havzası belirledik. Fındık üreticilerimize hem alternatif ürün desteği, hem de fındık söküm tazminatı sağladık. Tarım arazilerinin miras dolayısıyla bölünmelerini önlemek için özel ürün arazilerinin 20 dekardan, dikili tarım arazilerinin 5 dekardan, örtü altı tarımı yapılan arazilerin 3 dekardan daha küçük parçalara bölünmesini önledik. Zeytinlikler dışında, havadan ilaçlamayı tamamen yasakladık. Hayvancılık alanında da ciddi gayretler içinde olduk. Daha önce %4 olan destekleme payı, 2011 yılında %28'e çıkarıldı. Büyükbaş ve küçükbaş yetiştirenlere ilk defa faizsiz ve 2 yıl ödemesiz 7 yıl vadeli kredi uygulamalarını başlattık. Daha nice çalışmalarımız var. Kimse, Türk tarımının ve hayvancılığının gerilediğini iddia edemez. Aksine güzel, sevindirici gelişmeler içindeyiz!"