Turgay Tüfekçioğlu'nun ikinci kitabı: "Türkiye ve Şeytan Üçgeni" ismiyle çıktı. Değerli dostum, daha önce de Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu'nun Türkçemiz üzerine yazdığı çeşitli makaleleri, çok büyük bir gayretle arayıp bulmuş, onları 317 sayfalık büyük boy bir kitap haline getirmişti: "Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu ve Türkçe Matematik + Bilim + Gönül" adıyla yayınlanan kitabın 4. baskısı da yapılmıştı. Turgay Tüfekçioğlu, Türkçe ve Türkiye sevdalısı bir gönül adamı. "Türkiye ve Şeytan Üçgeni" lise ve üniversite öğrencilerimizin mutlaka okumaları gereken bir kitap. Atatürk diyor ki: "Yetişecek çocuklarımıza, görecekleri tahsilin derecesi ne olursa olsun, en evvel ve herşeyden evvel 1- Milliyetine 2- Türkiye devletine 3- Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne düşman olanlarla mücadele lüzumu öğretilecektir. Fertleri bu mücadelede, gerekleri ve vasıtalarıyla donanmayan milletler için yaşama hakkı yoktur. Mücadele, mücadele lâzımdır" 1922 (Millî Eğitimle İlgili Söylev ve Demeçleri 1 Syf: 9) Ziya Gökalp beyin de eğitim konusunda bir ikazı var: "Eğitim milli kültüre dayalı olarak yapılmalıdır!" diyor. Şimdi burada şu çok mühim sorunun cevabını vermek mecburiyetindeyiz: Milli Eğitim Bakanlığımız, Atatürk'ün ve Ziya Gökalp'in ikazlarını acaba dikkate alıyor mu? Hiç kimse bu hayati soruya: "Evet; alıyor!" diye cevap veremez. Bırakınız: "yetişecek çocuklarımıza Türkiye'ye düşman cereyanlarla mücadele gücünü-bilgisini" bırakınız "millî kültürümüze dayalı bir eğitim programını" bugünkü Millî Eğitim Bakanlığı "millî" ve "millet" kelimelerini bile yasaklama gafletine düşmüştür. Bakanlığın Talim-Terbiye kurulunda çalışan çağ dışında kalmış kimseler, "millet" kelimesini yasakladılar. Neden? Çünkü "millet" Arapça imiş de ondan. Peki yerine aldıkları "ulus" kelimesi Türkçe mi? O da Moğolca bir kelime. Peki Moğolca "Ulus" kelimesine lâtin gramerinden aldığımız "sel-sal" eklerini yapıştırınca; yani "ulusal" deyince öz Türkçe mi konuşmuş olacağız? Peki Millî Savunma Bakanlığı'na, Millet Meclisi'ne, Millî İstihbarat Teşkilâtı'na, Millî Eğitim Bakanlığı'na ne diyeceğiz? Bunları bizim Talim Terbiye Kurulu üyelerine anlatmak mümkün değildir. Millî Eğitim Bakanlığımız üzerine düşen vazifeyi yapmayınca, Atatürk'ün emrinden -bir engerek yılanından kaçar gibi- kaçınca, aziz dostum Turgay Tüfekçioğlu kaleme sarılmış. Türkiye üçgeninin üç köşesinde hangi devletler var? Tüfekçioğlu bunları: Yunanistan-Ermenistan ve İsrail olarak göstermiş. Türkiye üzerinde sadece bu devletlerin mi büyük plânları-oyunları var? Anadolu'daki varlığımıza tahammül edemeyenler, keşke bu kadarcık olsalardı! Turgay Tüfekçioğlu, kitabını iki bölümle hazırlamış. Birinci bölümde: Şark Meselesi-Türkiye'de Kültür Sömürgeciliği ve Misyonerlik Faaliyetleri ile Masonluk gibi konuları ele almış. Şark meselesi, bildiğimiz gibi 1071 Malazgirt Savaşı'ndan 25 yıl kadar sonra, bütün Batı Dünyasının 8 Haçlı Seferi düzenleyerek üzerimizde uyguladığı büyük siyasettir. Ve Anadolu Türklüğünün -bir tek kişi kalmamak kaydıyla- kazınarak geldiğimiz Türkistan topraklarına sürülmesi esasına dayanır. Anadolu topraklarının yeniden Anatolia haline getirilmesi batının bin yıllık Haçlı taassubudur. Turgay Tüfekçioğlu çeşitli kaynaklara dayanarak dünkü ve bugünkü Şark Mes'elesi'ni bütün cepheleri ve yeni oyuncularıyla dikkatimize sunuyor. Bölücülük ve pontusçuluk üzerinde duruyor. Avrupa Birliği'ni, Şark Mes'elesi'nin son durağı olarak gösteriyor. Kitapta, Türkiye'de Kültür Sömürgeciliği ve Misyonerlik Faaliyetleri üzerinde özlü bilgiler var. Masonluk, 30 sayfada özetlenen önemli bir konu. Turgay Tüfekçioğlu, bu bölümü 41 kitap inceleyerek hazırlamış. Masonların ilâh anlayışıyla, İslâmın Allah anlayışının çok farklı kavramlar olduğunu ortaya koymuş. Diyor ki: "Masonlukta insanlar kâinatın Ulu Mimarı'na: Tabiat, kâinat enerji gibi isimler vermekte serbesttirler. Kâinatın Ulu Mimarı'nın peygamberi yoktur, mukaddes kitap göndermez, kıyamet gününe sahip değildir. Cenneti, cehennemi, melek ve şeytanı yoktur. O bir idealdir. Kâinatın Ulu Mimarı ile vasıfları Kur'an-ı Kerim'de belirtilen Allah arasında hiçbir benzerlik yoktur." Türkiye ve Şeytan Üçgeni'nde, hem 1917 Rus ihtilalini yapan Lenin'in 28 arkadaşıyla birlikte Mason olduğunu ve kendilerine 1918-1922 yılları arasında Amerikan finans çevreleri tarafından 600 milyon altın ruble değerinde maddî yardım yapıldığını öğreniyoruz, hem de Türkiye Mason Derneği'nin yayın organında, yurdumuzdaki komünist militanlara omuz verilmesi gerektiğine dair yazılar yazıldığını okuyoruz. Kitabın ikinci bölümünde de çok önemli incelemeler var. Bazı başlıklar şöyle: 1- Yabancı Misyon Okulları ve Türkler. 2- Türkiye ve Avrupa Birleşik Devletleri 3- Türkiye'nin Avrupa Birliği'ndeki Matematiği (Milliyetçilik + Beynelmilelcilik = 0) 4- Türkiye'de AB uyuşmazlığı. 5- Türkçenin 16.000 yıllık geçmişi ve Kâzım Mirşan. 6- Türk Milliyetçileri Beyaz Piramidi biliyor mu? 7- Anadolu Kadim Türk vatanıdır. 8- Avrupa Birleşik Devletlerinin Gurka askeri mi olacağız? 9- Avrupa Birliği'nde Türkiye'nin eritilmesi "Şark Meselesi"nin son noktasıdır. 10- Türkiye küreselleşme adı altında köleleşiyor mu? Turgay Tüfekçioğlu'nun: Türkiye ve Şeytan Üçgeni isimli kitabı, mutlaka okunması ve üzerinde düşünülmesi gereken faydalı bir eser. İsteme adresi: 0532 272 80 89 veya 0224 273 27 27