23 Nisan 1920 Türk milletinin tarihinde resmi bir dönemin başlangıcı idi. 88 yıl önce Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılması ile yeni bir devletin temeli o gün Ankara'da atılıyordu... Millet iradesine dayanarak yeni devlet kurulmuştu. Ancak Türk devrimi amacına erişememişti. Devleti kurmakla iş bitmiyordu. Devlet görünüşte kurulmuştu. Hatta devletin kuruluşu da açıkça ifade bile edilememişti. "Sultan Halife"yi millet iradesi ile seçilen Meclis ve onun gücü ile yok etmek, yeni devletin varlığı için gerekli idi. İşgal ordularının ise Anadolu'dan temizlenmesi ve bağımsız Türkiye'nin varlığı için şarttı. Samsun'da ilk belirtileri görülen ve Amasya Tamimi ile ortaya çıkan ihtilal devam etmekteydi. İhtilal inkılabın bir safhası olarak eski düzeni yıkmak için devam etmek zorunda idi. Şeyhulislam Dürrizade Abdullah'ın fetvasına göre Mustafa Kemal bir âsi idi. Devleti bütün unsurlarıyla eksiksiz katıksız kurmak kendine has fonksiyonları başarmasını sağlamak için asi Mustafa Kemal, ihtilalci Kemal, düşmana ve İstanbul'un hilafet ordularına karşı silahla mücadele edecekti. Halifenin yardımcıları rolünü oynayan Teali-i İslam adını taşıyan teşkilat, "Yunan ordusunun hilafet ordusu sayılması gerektiğini ilan ediyordu. (Şevket Süreyya Aydemir, Tek Adam, Mustafa Kemal c.2 s.299) Asıl mesele yeni devleti meşru temellere dayanarak kurmaktı. Anadolu ihtilâli Milli Mücadele ile sona ermişti. Askerî zaferi siyasî zaferle teyit ve teşvik eden Lozan, Anadolu ihtilalinin sonu idi. Lozan'dan sonra devrimin üçüncü evresi, yeniden düzenleme, reformlar evresi başlamaktadır. 23 Nisan 1920'de TBMM'nin açılması ile ihtilalin ikinci kısmı hukuki ve siyasi yönden güç kazanmış, millet iradesine dayanan ihtilalin 2. evresi başlamıştır. Yusuf Kemal Tengirşek'e göre: "Yeni Türk devleti o gün kuruldu. Hiçbir makamın veya şahsın tasdikine muhtaç olmaksızın yasalar, andlaşmalar yapıp tatbik ve icra etmekle Cumhuriyet idaresi o gün başladı (Yusuf Kemal Tengirşek Vatan Hizmetinde, İstanbul 1967 s.144-145)