Türkmen kardeşlerimiz Irak'ta büyük acılar yaşamışlardır ve yaşamaktadırlar. Bunlardan Altunköprü Katliamınının 13'üncü yıldönümünü bir Türkmen belgesinden aynen alıyorum: "Bin yıldan beri Irak'ta varlık gösteren Türkmen toplumu, ülkenin asli unsuru olmakla beraber, sürekli gözardı edilmişler, siyasi, idari ve kültürel haklardan her zaman mahrum bırakılmışlardır. Irak'taki yönetimler bununla da kalmayarak Türkmen toplumunun varlığını silmek için her türlü asimilasyon, sürgün, toplu göç ve insan haklarına aykırı ulgulamalara başvurmuşlardır. Zaman zaman soykırımına da maruz kalan Türkmen toplumu özellikle Saddam'ın dikta yönetimi altında tarihte görülmedik facialar yaşamışlardır.. 1924'te, 1938'de ve 1946'da soykırımı, sürgün, göç, hapis ve işkencelere tabi tutulan Türkmen aydınları, Irak'taki Kraliyet döneminden sonra Cumhuriyet döneminde de büyük acılar yaşamışlardır. Yine soykırımı, toplu idamlar Türkmen yerleşim bölgelerinin dağıtılması, hapis ve insanlık dışı muamelelerin yaşandığı bir süreçten geçen Türkmenler, buna rağmen varlıklarını korumağa çalışmışlardır. 14 Temmuz 1959 tarihinde meydana gelen Kerkük Katliamı'ndan sonra Türkmenlerin Irak'ta maruz kaldığı en büyük soykırım 28 Mart 1991 tarihinde yapılan Altunköprü Katliamı'dır. Özellikle takvim yapraklarının gösterdiği 28 Mart 1991 tarihi büyük bir facianın yaşandığı Altunköprü soykırımı, Türkmenler için kara bir gündür. Birinci Körfez Krizinin akabinde Türkmenler Saddam'ın vahşet saçan ordusunun hışmından kurtulmak için kuzeye doğru kaçarken Altunköprü'de sıkışıp kalanlar bir saat içinde gerçekleştirilen korkunç bir katliamın kurbanı oldular. 28 Mart 1991 tarihinde Altunköprü'yü ele geçiren ordu birlikleri burada eşi görülmemiş cinayetler işlemişlerdir. Altunköprü'de askerî güçlerin topladığı yüze yakın masum Türkmen genci ayaklanmaya kalkıştıkları gerekçesi ile sorgusuz sualsiz kurşuna dizildi. Bu faciada 7-8 yaşlarında bulunan ve ne olduğunu anlamayan Türkmen çocukları da can vermiştir. Aralarında Altunköprü'deki akrabalarının yanına misafir olarak gelen ve hiçbir şeyden haberi olmayan kimseler de yer almıştır. Özellikle Altunköprü'de çok sevilen ve akakşin (albino, çapar) oldukları için bir metre ilerisini göremeyen iki kardeş de bu soykırımında şehit düşmüştür. Aralarında Tazehurmatı'dan, Kerkük'ten ve Altunköprü'den gençlerin bulunduğu Türkmen şehitleri toplu mezarlara gömülmüşlerdir. Türkmen şehitlerinin mezarları daha sonraki günlerde ortaya çıkarılmış ve bu facianın boyutu böylece anlaşılmıştır. Bu bakımdan Altunköprü gerçekten büyük acılar yaşayan bir Türkmen yurdudur. Allah şehitlere rahmet etsin."