Atatürk ve kadın hakları -2-

A -
A +

Atatürk halka telkinlerinde cehaletin ortadan kaldırılmasını ister, fakat kadın ve erkeğin aynı eğitim ve öğretimden geçmesini telkin ederek der ki: "Bir içtimai heyet aynı gayeye bütün kadınları ve erkekleriyle beraber yürümezse terakki, temeddün etmesine fenni imkân, ilmi ihtimal yoktur." Cumhuriyet döneminde maalesef başlangıçta TBMM'de kadın haklarına dair bir kanun çıkmamıştır. 1926 yılında Medeni Kanun'un kabulü ile kadına bazı esaslı haklar tanınmıştır. 20 Mart 1930'da İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, Meclis'te; "Muhterem efendiler, açık vasıflarından ve inkılapçı hükümlerinden biri de Türk kadınının Türk erkeğiyle zaten müsavi şerefli hakkını belediye işlerinde de tamamiyle tayin etmektedir" demiştir. Böylece 3 Nisan 1930'da kabul edilen Belediye Kanunu'nda seçme ve seçilme hakkı Türk kadınlarına tanınmış oldu. Bu suretle görülüyor ki, yedi yıl ara ile 23 Nisan 1930'da seçime esas olan nüfus sayımında dahi kabul edilmeyen zihniyet yenilmiş ve kısmi de olsa kadına seçim hakkı verilmiştir. Atatürk "Elbet sefil olursa kadın, alçalır beşer" diyen Tevfik Fikret'in fikrini kabul etmiştir. Atatürk'ün kadın hakları üzerindeki fikirleri Mayıs-Ağustos (1918) aylarında tedavi için gittiği Viyana-Karlsbad'da iken yazdığı hatıralarından okunabilir. Atatürk orada kitaplar okumuş kadın hakları konusu üzerinde etrafında bulunanlarla münakaşalar yapmış ve bunları defterlerine yazmıştır. Yani Atatürk askerî meslek hayatının yanı başında entelektüel hazırlık safhasını hiç bir zaman ihmal etmemiştir. 5 Aralık 1934'te, TBMM'de kadına seçme ve seçilme hakkı tanındı. Aradan bu kadar yıl geçmesine rağmen bugün TBMM'de kadın oranı yüzde 9'dur. 181 ülke içinde 105'inci sıradayız. Bu utanılacak bir durum değil midir? İş hayatında akademik hayatta hatta askerlik alanında söz ve yer sahibi kadınlarımıza önümüzdeki seçimlerde layık oldukları şerefli yerleri verelim...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.