Atatürk ve muasırı bazı liderler

Büyük Atatürk öleli 65 yıl oldu. Fakat o hâlâ Batı'da gelmiş geçmiş büyük bir dahi devlet kurucusu olarak saygı ile anılmaktadır. 80'inci kuruluş yılını kutlayan ABD'nin muteber Tıme dergisi Atatürk'ü saygı ve dikkatle anmıştır. Fakat Almanya'nın başına bela olmuş olan Hitler için bakın neler yazmıştır: "Dikdörtgen bıyıklı adam bir masanın üstüne fırladı ve Münih'te büyük bir birahane olan Buergerbraukeller tavanına bir el ateş etti ve "milli ihtilâl başladı" diye haykırdı. Tarih 8 Kasım 1923. Bu doğru değildi, Adolf Hitler konuyu zorluyordu. Birinci Dünya mütarekesinin utandırıcı hükümlerinden kurtulmaya çalışan bel kemiksiz Weimar Hükümeti'nin kendisine bir fırsat verdiğini zannetti. Gece saat 21'den önce Naziler bir darbeye teşebbüs ettiler üç kuvvetli idareciyi rehin aldılar. Hitler bu üç yöneticiden kendini desteklemelerini istedi. Nazi dalgası yumuşamıştı. Üç rehine kayboldular ve Hitler'i ele verdiler. Ertesi günü polis sokakları doldurdu ve Nazilere ateş açtı. Hitler tutuklandı. Darbe sanki bir şaka idi. Mahkeme'de Hitler Alman büyüklüğünü iade için nutuklar çekti. Beş yıllık bir cezanın sekiz ayını hapiste geçirip dışarı çıktı. Hitler 1925'te Almanya'ya başbakan oldu, zira partisi seçimleri kazanmıştı, ama 1945'te yenilen Almanya'nın başkanı Hitler intihar etti. Atatürk'ün muasırlarından biri de 160 lakabı bulunan Vladimir İlich Ulyanov'du en meşhur lakabı ise Lenin'di. Lenin öleceği gün sabah saat 10.30'da uyandı. 18 ay önce büyük bir inme geçirmiş ve tamamiyle iyileşmemişti bundan ötürü 10:30 eski ihtilalcinin kalkması için geç bir saat değildi. Tekrar yattı. Akşam Lenin'in ateşi çok yükseldi. Oxford tarihçisi Robert Service Lenin: A. Biography adlı eserinde şunları yazmaktadır: Lenin'in bolşevik arkadaşı Nikolai Buhar'in sonuna kadar oradaydı: İlich'in odasına gittiğimde doktorlarla ve ilaçlarla dolu idi. Son bir nefes aldı ve İlich artık yoktu. Ölüm sebebi bilinmemektedir, bazıları frengi diğerleri ise boynundaki bir kurşunu çıkarmak için yapılan ameliyattı diyorlar. 1918'de genç bir anarşist kız onu vurmuştu, kurşun boynunda kalmıştı. Bazıları da 53 yaşında olan Lenin çok çalışıp öldü derler. Büyük babalarından biri toprak sahibi 40 köylü ailesine bakardı. Lenin'in ölümü Atatürk'ün diğer bir muasırının Stalin'in iş başına geçmesine ve 10 milyon Rus'u öldürtmesine yol açmıştır. Son araştırmalar da Leninizmin de vahşi bir felsefe olduğunu ortaya koymaktadır. Tarihçi Helene d'Encuase 2001'de yazdığı Lenin biyografisinde "Ölümünün eşiğinde bile Lenin değişmemişti" diye yazmaktadır. Lenin hiçbir zaman tek parti, tek ideolojiden vazgeçmemişti. Ona "bir grup siyasi düşmanı niçin öldüreceksin?" diye sordular, Lenin şu cevabı verdi: "Anlamıyor musunuz? Eğer bu birkaç lideri öldürmezseniz 10.000 işçiyi öldürecek bir duruma düşebiliriz." Stalin 1922'de Parti Genel Sekreteri olmuştu. Lenin 21 Ocak 1924'te öldü