Dünyanın büyük dâhilerinden Atatürk'ün çok iyi bir dış politikası vardı. İstiklâl Savaşımız kazanıldıktan sonra yapılan Lozan Antlaşması onun eseridir. Daha sonra barışseverliğini Yunanistan'la ilişkilerimizi düzeltmekle göstermişti. Türkiye ve Yunanistan karşılıklı olarak başbakanlarını yollamışlar. Atatürk Yunan başbakanı Venizelos'a büyük dostluk göstermiştir. 1934'te Balkan Antantı ve Sadabâd Paktı ile hem Batı hem Doğu ile dostluk tesis edip kuvvetlendirmiştir. Lozan'da halledilemeyen Boğazlar meselesini 1936'da Montreux ile çözümlemiştir. Buna Atatürk'ün çok sevindiğini çevresindekiler yazmışlardır. En son Hatay'ın Türkiye'ye bağlanmasını sağlamıştır. İhtilaf sürerken Fransız Cumhurbaşkanına (zira Hatay Fransa'nın işgali altındaydı) yolladığı mektup çok ilginçti. Tevfik Rüştü (Aras) Bey aslen doktordur. 1925'te İsmet İnönü hükümetine Dışişleri Bakanı olarak girmiş. Atatürk onunla çok yakın çalışmıştır. Tevfik Rüştü Bey Atatürk'ün ölümüne kadar bakan kalmıştı. Atatürk'ün ölümünden sonra sevmediği İnönü onu yeni kabineye almamış fakat bir süre 1939'da İngiltere'ye büyükelçi olarak gönderilmiştir. Tevfik Rüştü Bey bir gün bana Atatürk'ün arzu edip gerçekleştiremediği bir konudan bahsetti. Buna göre Orta Doğu'da barış ve istikrar için Türkiye dışında 3 devlete daha lüzum vardı. Bunlar merkezi Halep olan dili Türkçe ve Arapça olan birinci Devlet, Merkezi Trablusşam olan dili Arapça olan ikinci Devlet, merkezi Beyrut olan dili Arapça ve Fransızca olan üçüncü Devlet... Bu devletler kurulabilseydi Orta Doğu'da barış ve istikrar gerçekleşebilecekti. Atatürk'ün ani hastalığı buna mani oldu. Tevfik Rüştü Aras 1972'de vefat etti. Atatürk hiç dış seyahat yapmadı. Kendisini birçok devlet başkanı ziyaret etti. Bunlar Romanya Kralı, İran Şahı, İngiltere Kralı, Yunan Kralıdır. İran Şahı Pehlevi bir darbe ile iktidarı ele geçirmişti. Atatürk ona bir yakınını yollamış "Sakın krallık kurmaya kalkmasın işin sonu felakettir, Cumhuriyet kursun" demiştir. Ama Rıza Pehlevi Atatürk'ü dinlememiş saltanat kurmuştu. Ne olmuştur? İkinci Cihan Savaşında Ruslar Kuzeyden İngilizler Güneyden girip bütün İran'ı işgal etmişlerdir. Oğlunu ise hasta halinde ABD kabul etmemiş, o da Mısır'da ölmüştür...