Çin zulmü...

Çin yasalarında; Çin'in çifte vatandaşlığı kabul etmeyeceğini, bir Çin vatandaşı yurt dışında başka bir ülkenin vatandaşlığını aldığı anda Çin vatandaşlığından çıkacağını yazmasına rağmen, yurt dışındaki D. Türkistanlılar yaşadığı ülkelerde, vatandaşlığı aldıktan sonra Çin vatandaşlığından çıkmak için, Çin'in yetkili makamlarına defalarca müracaatta bulunmasına rağmen, Çin vatandaşlığından çıkarılmamaktadır. O yüzden yurt dışında yaşayan binlerce D. Türkistanlı, yaşadığı ülkenin vatandaşı olmasına rağmen tutuklanma korkusuyla D. Türkistan'a geri dönememektedir. Siz, Türkiye başta olmak üzere Avrupa, Amerika, Kanada, Avustralya gibi ülkelerde yaşamakta olan, 5-10-15 hatta 30 senedir, D. Türkistan'a dönemeyen D. Türkistanlılara rastlayabilirsiniz. Bundan iki sene önce, Kanada vatandaşı olan Hüseyin Celil kardeşimiz Özbekistan'da tutuklanarak Çin'e teslim edildikten sonra müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. İnsanlıktan nasibini alamamış Çin makamlarının, insan haklarını hiçe sayarak ve uluslararası hukuku çiğneyerek işlediği bu suç, tüm dünya kamuoyunu şaşkına çevirmiş ve yurt dışındaki D. Türkistanlılar tarafından protesto edilmişti. Zengin petrol yatakları ve her çeşit metalin çıktığı o topraklarda yaşayan D. Türkistanlılar Çin'in acımasızca uyguladığı soykırım ve göç politikası sonucu azınlık hale düşürülmüştür. Her sene milyonlarca Çinli göçmenlerin istilasına uğrayan Türkistan topraklarında, D. Türkistanlılar köle olarak çalıştırılmaktadır. Milli ve dini değerlerimizi hiçe sayarak, iş verme bahanesiyle her sene 10.000'den fazla D. Türkistanlı genç kız, zorla Çin'e götürülmekte, çok az maaşla çalıştırılan Türk kızları fuhşa zorlanmakta ve bazıları intihar etmektedir. Çin'in acımasızca sürdürmekte olduğu doğum kontrolü sonucu çok sayıdaki anne adayına çok kötü şartlardaki hastanelerde kürtaj yapılmakta ve bir daha çocuk sahibi olamamaktadır. Anne karnındaki bebek 7-8-9 aylık olmasına rağmen kürtajla alınmaktadır. Çin'in D. Türkistan'ı işgalinden sonra, Lopnur bölgesinde kurulan nükleer tesislerinde 1964 yılından şimdiye kadar hiç tedbir almaksızın yapmış olduğu yer üstü ve yer altı nükleer denemeler sonucu D. Türkistan'da kanser ve genetik hastalıklar şiddetli bir artış göstermektedir...