Demokrasi ve İran

A -
A +

Bu yıl Nobel barış ödülünü İranlı kadın Şirin Ebadi kazanmıştır. Ekim ayının ortasında barış ödülünü kazandığı ilan edilen Bayan Ebadi, ödülü kazanıncıya kadar İran dışında pek tanınmazdı. Fakat İran'da zayıfın yorulmaz savunucusu ve barışçı mukavemetin bir sembolü olarak tanınıyordu. İran'da 1979 ihtilâline kadar hakimdi. 1979'da ihtilal kadına hakimliği yasak etmişti. O zamana kadar Ebadi İslam ve insan hakları arasında bir tezat olmadığını savunmuştur. 2000 yılında eski hakim Ebadi reformcuları savunan bir kişiyi desteklemesinden ötürü tutuklanmış 15 aya mahkum olmuş ve beş yıl avukatlıktan men edilmişti. Cezası daha sonra ertelenmişti. Ödülü kazanması avukat hanıma dünya şöhreti getirdi. Ebadi, ödülü kazandığını Paris'te verdiği bir konferanstan sonra Tahran'a gitmek üzere havaalanında iken öğrenmiş ve şaşırmıştır. Ertesi sabah ABD'nin News Week dergisinden Marie Valla'nın sorularına cevap vermiştir. Ben bunları aktarmak istiyorum. Valla: İran'da demokrasi imkânı var mıdır? Ebadi: Ümit ederim. Ben daima kanun dairesinde hareket ettim, kanunsuz hiçbir şey yapmadım. Barışçı itirazları destekliyorum. Fakat işler ters giderse kurbanı parasız savunmak için oradayım. Bir kurbanın ailesini mahkemede savundum, beni hapse götüren de bu oldu. Ümit ederim ki ödül İran'daki insan hakları savunucularına devam için cesaret ve enerji verecektir. Ödülün en büyük faydası hâlâ İran'da kalıp insan haklarının ilerlemesine çalışmanın mümkün olduğunu ispatlamaktadır. Valla: İran'daki rejim refrom yapabilir mi, Yoksa durum reformcularla eski muhafızlar arasında ümitsiz bir çıkmaza mı girer? Ebadi: Hâlâ rejime reform getirmek mümkündür fakat şimdi pragmatik hareket zamanıdır da. (İran'da reformcu milletvekillerinin seçim vetosu yemesi üzerine patlak veren kriz İran meclisinde toplu istifalara yol açtı. Genel seçimlere reformcu adayların kabul edilmemesini protesto eden 124 milletvekili peşpeşe istifalarını meclise sundu. Yılmaz Altuğ) Ebadi: Anlamlı bir reform yapılmamış olan İran'da bile reformu destekleyenlerin adedi artmaktadır. Bu bakımdan reformun yapılacağını ümit ediyorum. Valla: Çoktan beri bir İslam Cumhuriyetinde insan haklarının var olduğunu iddia ettiniz. Dünyadaki İslam ülkelerindeki bugünkü durumu nasıl izah ediyorsunuz? Ebadi: Bir İslam Cumhuriyeti, İslam ve insan hakları arasında çelişme yoktur. Eğer pek çok İslam ülkesinde insan hakları küçümseniyorsa bu İslamın yanlış yorumlanmasındandır. Son 20 yılda yapmaya çalıştığım İslamın başka bir yorumu ile Müslüman ülkelere demokrasiyi sokmak mümkün olacağını ispatlamaktır. Demokrasiye ve uygun bireysel haklara saygılı bir İslama ihtiyacımız var. Valla: Basın toplantısında başınızı bir hicab veya baş örtüsü ile örtmediniz, bir beyanda bulunmak ister misiniz. Ebadi: İran'ın içinde bir kadının başını örtmesi yasa icabıdır. Fakat dediğim gibi bunu değiştirebiliriz. Bu bireysel olarak kadına bağlı hicap takıp takmamak. Valla: İran'ın geleceği için ümidiniz nedir? Ebadi: Genç İranlılar benden ileri gidebilirler. Benim neslimin öğrenmek için çok az imkanı vardı. Bilgisayar ve İnternet yoktu. Üniversitemizde küçük bir kütüphane vardı. Genç kuşak ülkemiz için benden iyi şeyler yapabilir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.