Denktaş'ın New York'taki oyunu ile Türklerin öne geçmesinde şüphesiz Denktaş kadar sayın Başbakan Tayyip Erdoğan'ın ve Abdullah Gül'ün ve Dışişleri Bakanlığının önemli rolü olmuştur. Başlangıçta "Kıbrıs meselemiz" yoktur şeklinde davaya el atışımız (1950) türlü değişikliklerle 2004'te KKTC olmadan Türkiye'nin güvenliği sağlanamaz görüşü şeklinde kabul edildi. Kıbrıs davasında 26 yıl önce 1978'de German Yearbokk of international Law'a (Alman 1978 Milletlerarası yıllığına) Türkiye'nin görüşünü yazarak benim de tuzum bulunması sebebiyle ayrıca mutluyum. Bence sayın Denktaş, Annan planına muhalifmiş gibi görünerek, New York'a gitmeyeceğini ileri sürerek Kıbrıslı Rumları mükemmel bir taktik savaşı ile yenmiş ve onların "gevşek hareket ederek" önlerini kesmeye muvaffak olmuştur. Kıbrıs'ın ele alındığı 16 Şubat Pazartesi günkü Bakanlar Kurulu toplantısında KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş'a başarılı müzakereciliğinden dolayı teşekkür edilmiştir. Başbakan R. Tayyip Erdoğan taraflar arasında bugün Lefkoşa'da başlayacak görüşmeleri değerlendirirken de "sakin bir şekilde meseleyi takip edeceğiz" demiştir. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de gelişmelerle ilgili bakanlara bilgi vermiştir. Gül "Lefkoşa'daki görüşmeler de en az New York'taki görüşmeler kadar önemli" diye ilave etmiştir. Gül, Kıbrıs sorununun çözümü konusunda önemli bir adımın atıldığı New York görüşmelerinin en önemli kazanımlarından birinin de bu sorunun çözümü konusunda asıl isteksiz tarafın Türk değil Rumlar olduğunun dünya kamuoyuna gösterilmesi olduğunu kaydetmiştir. Gül "İyi niyetimizi herkes gördü" demiştir. Hükümet, New York'taki başarılı müzakereciliği nedeniyle KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'a da sözcüsü Adalet Bakanı Cemil Çiçek aracılığı ile resmi olarak teşekkür etti. Bakanlar Kurulunun ardından açıklama yapan Türk tarafının görüşmelerde yapıcı bir tavır içinde olduğunu hatırlatarak başta Denktaş olmak üzere heyetin tüm üyelerine "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti adına" teşekkür ettiğini bildirdi. Başbakan Erdoğan Kıbrıs konusunda New York'taki görüşmeler hakkındaki konuşma yasağını görüşmelerin Lefkoşa ayağı içinde sürdürdü. Erdoğan, kendisi, Gül ve ilgililer dışında kimsenin bu konuda konuşup yorum yapmamasını da istemiştir.